BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,72
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'dan flaş Can Dündar ve AYM açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, AYM'nin kararı ile ilgili "Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı kabul etmiyorum" dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 günlük Batı Afrika gezisi öncesi Atatürk Havalimanı'nda son dakika açıklamalar yaptı.

Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar veErdem Gül hakkında verilen hak ihlali kararıyla ilgili olarak, "Anayasa Mahkemesi, bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım ama kabul etmek durumunda değilim. Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

Bu ziyaretlerimiz Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik adımlardır. Bu seyahatin ilk ayağı Fildişi Sahili olacak. Türkiye'den Fildişi Sahili'ne ilk ziyaret olma özelliğine sahiptir. Bir dönüm noktası olacaktır. Birçok anlaşmaya da imza atacağız. Ticaret hacmimiz 390 milyon dolara çıkmıştır. Bu ziyaretimin ticaretten ekonomiye, eğitimden yatırıma, savunma sanayine kadar yeni fırsatlara imkan sağlayacağına inanıyorum.

Fildişi Sahili ziyaretinden sonra Gana'ya geçeceğiz. 2010 yılında büyükelçiliğimizi yeniden faaliyete geçirdikten sonra ticaretimizi daha da artırmak istiyoruz.

"BU OLAYIN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜYLE ALAKASI YOKTUR"

Her şeyden önce, şu ana kadar dikkat ederseniz herhangi bir açıklamada bulunmadım. Bu olayın ifade özgürlüğüyle yakından, uzaktan alakası yoktur. Bu bir casusluk davasıdır. Cumhurbaşkanlığı sözcümüz bazı açıklamaları yapmıştı. Bakar kör olmak durumunda değiliz.

"MEDYADA SINIRSIZ ÖZGÜRLÜK YOKTUR"

Bana göre medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde de medyaya sınırsız özgürlük yoktur. Bu haberlerde, bu ülkenin Başbakanına, Cumhurbaşkanına bugünkü göreviyle, her türlü saldırı vardır. Yani basın mensubu, yazılı-görsel kalkacak, Cumhurbaşkanına, Başbakana istediği gibi saldıracak istediği gibi onunla ilgili iftira oyunlarının içerisine girecek ve biz buna seyirci kalacağız. Böyle bir şey söz konusu olamaz.

"BU BİR BERAAT KARARI DEĞİLDİR"

Anayasa Mahkemesi bu şekilde bir karar vermiş olabilir. Ben Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim, bunu çok açık net söyleyeyim ve verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum. Niye? Çünkü ortada bir gerçek var. Bakın bu bir beraat kararı değildir. Bu bir tahliye kararıdır. Aslında onlarla ilgili kararı veren mahkeme kararında direnebilirdi. Eğer kararında direnmiş olsaydı bu bireysel başvuru veya Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karar boşa çıkacak veyahutta şu anda tahliye edilmiş olan bu kişiler AİHM'e gideceklerdi.

"CEZAEVİNE TIKILDIĞI DÖNEMLER BİZDEN ÖNCEDİR"

Bizim 13-14 yıllık iktidarlarımız, medyanın fikir ve düşünce özgürlüğü noktasında en ideal noktaya ulaştıkları dönemlerdir. Bizim dönemlerimiz, basın mensuplarının sürekli cezaevlerine doldurulduğu bir dönem değildir. Eğer yazılı ve görsel medya bu konuda samimi ise açsınlar bütün o künyelere baksınlar. Yüzlerce basın mensubunun cezaevlerine tıkıldığı dönemler bizden önceki dönemlerdir. Ve bizden önceki dönemlerde cezaevlerindeki bu yüzlerce insan acaba oralarda hangi suçlardan dolayı yatıyorlardı. Ve bizim iktidarımızda bunlar cezaevlerinden çıkmışlardır. Biz önlerini açtık. Biz yaptığımız yasal düzenlemelerle önlerini açtık.

"BU BİR CASUSLUKTUR"

Tayyip Erdoğan olarak şahsım, ifade ve düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yanındayım. Ama ifade ve düşünce özgürlüğü maskesi altında, evet, bu ülkenin adına veya bu ülkeye saldırı hakkının da kimseye tanınmasına taraftar değilim. Çünkü bu bir casusluktur.

"YOLA ÇIKIYORUM ORTALIK KARIŞABİLİR"

Bayırbucak Türkmenlerine giden yardımlarını durduracaksın, bu ülkede yargı makamları o sürece yardım ve yataklık edenleri tahliye edecek. Kusura bakmasınlar ben bu kadar rahat değilim. Ben biliyorsunuz yola çıkıyorum ortalık karışabilir.

REFERANDUM AÇIKLAMASI

Eğer bir referandum yapılacaksa 330 reye ihtiyaç var. Eğer bu 330 sağlanabilirse ancak hangi konuda referanduma gidilmek isteniyorsa o konuda referanduma gidilebilir. Şimdi bu 330'u sağlamak için gayret gösteren siyasi partiler, ha burada yeni anayasayla ilgili mi bir referandum yapacaklar veyahutta başkanlık sistemiyle ilgili mi bir referandum yapacaklar veyahutta içinde başkanlık sisteminin de olduğu bir yeni anayasayla ilgili mi bir referandum yapacaklar, onun kararını bunun müteşebbisleri verecektir. Yani birinci derecede hükümetin böyle bir gayreti olduğunu biliyoruz. Böyle bir gayretin içinde olacaktır. Ama şu anda gördüğümüz kadarıyla yeni anayasa çalışmasıyla ilgili veyahutta anayasa mutabakat komisyonunun çalışması adeta şu anda bir sıkıntıya uğramış vaziyette. Sayın Meclis Başkanımızın dört siyasi partiye tekrar bir mektubu oldu. Bu mektuptan ne gibi bir netice çıkar, bunu da göreceğiz.