Ekonomistler Erdoğan'ın faizi sıfırlamaya yönelik projesinin mümkün olduğunu ancak sürdürülebilir olması gerektiğini belirtiyor.
Abone olReel faizlerin 2010’da da sıfırlandığını belirten uzmanlar, bunu piyasa koşullarının belirleyeceğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Enflasyon, faizin neticesidir. Hedef nedir? Hedef inşallah faizle enflasyonu aynı seviyeye getirmektir. Faizi sıfırlamak için bunu yapmaya mecburuz. Bu adımları atacağız" dedi. Reel faizi sıfırlamanın mümkün olduğuna dikkat çeken ekonomistler, sıfır reel faizin sürdürülebilir olması gerektiğini vurguluyor.
'PARA SANAYİYE AKAR'
Bir bankacı şu yorumda bulundu: "Şu anda reel faiz yüzde 2'lerde. Reel faiz belli dönemlerde sıfırlanabilir. 2010'da da birkaç ay sıfırlanmıştı. Sıfır reel faiz sanayicinin hoşuna gider. Reel yatırımlar artar. Ancak, paradan para kazanmak zorlaşır, bu da yabancı yatırımcı için cazip olmaz."
Türkiye'de TL mevduatlar 399.1 milyar TL, döviz mevduatları ise 163.9 milyar TL?seviyesinde. Uzmanlar, reel faizlerin sıfırlanmasını piyasa koşullarının belirleyeceğini belirterek, yabancı yatırımların kaçmasını ve mevduatların azalmasını beklemiyorlar.
Erdoğan konuşmasında, "Şu anda Amerika 0.25'i uyguluyorsa, Japonya uyguluyorsa, bakın İsrail 2.3... Buralarda dolaşıyor. Biz de niye olmasın? Bizde de olması lazım" dedi.
Güngör Uras / Ekonomi yazarı
Sn. Erdoğan, 'Çılgın Proje'lerden hoşlanıyor. Kanal İstanbul'dan sonra faiz ile ilgili hedefini açıkladı. "Hedef inşallah faizle enflasyonu aynı seviyeye getirmektir" dedi. Bu reel faizi, sıfırlamak demek. Kaba anlatımı ile 'faiz paranın fiyatıdır'. Faiz sıfırlanınca kimse başkalarına (yatırımcıya, üreticiye) kullandırmak için para biriktirmez.
3 farklı faiz oranı vardır: (1) Ekonomilerde gösterge faizi, devletin borçlanma senetlerine (tahvile-bonoya) ödediği faiz. 2) Bunun bir üstündeki faiz oranı mevduat faizidir. Bankalar devletden daha riskli kurumlardır. Bunun için bankalar daha fazla faiz öder. (3) Kredinin ana kaynağı mevduattır.
Bir ekonomide, gösterge faiz olan tahvil ve bononun reel faizinin tavanını milli gelirin büyüme oranı belirler. Devlet tahvili ve bonosunun reel faizi, ekonominin büyüme oranından fazla ise devletin borcu durduğu yerde katlanır. Ekonomi büyürken devlet tahvili ve bonosunun reel faizi sıfırlanır ise finansal yapıda kilitlenme ortaya çıkar.
Son yıllarda Türk ekonomisi ortalama % 4.5-5.0 oranında büyüyor. Bu tabloda devlet tahvili ve faizlerine % 3.5-4.0 oranında reel faiz ödenmesi beklenir. Bu ortamda mevduat faizi % 5, kredi faizi % 7-8 olabilir. Bu sağlıklı ekonomiler için geçerli.
Sağlıksız ekonomilerde 'tedavisi için' perhiz uygulaması zorunluluktur. Reel faiz sıfırlanır. Nasıl perhiz ile hastalık düzeldikden sonra bünyenin sağlıklı olarak gelişebilmesi için beslenme ihtiyacı var ise sağlıksız ekonomiler de 'sıfır reel faiz' ile sağlığa kavuşturuldukdan sonra reel faiz uygulamasına geçilmesi gerekir. Yoksa, yatırım ve üretimin finansmanı mümkün olamaz. Büyüme gerçekleşemez.
Krizde başta ABD olmak üzere bir çok ülkede sıfır reel faiz uygulandı. Bunlar geçici, tedavi amaçlıdır. Kriz varlık değerlerinin balon yapması ile çıktı. Varlık balonu sönünce denge yok oldu. Toplanan mevduatın karşılığı azaldı. Çıkış için finans kuruluşlarının aktiflerindeki varlıkların değerinin yükseltilmesi gerekiyordu. Bu tabloda merkez bankaları faizi sıfırladı. Tekrarda yarar var, bu faiz politikası geçici süre için uygulanacak olan bir tedavi edici faiz politikasıdır. Normal dönemlerde uygulanamaz.
Mahfi Eğilmez / Ekonomi yazarı
"Türkiye'de reel faiz yabancıların lehine, yerlilerin alehine işliyor. Yerli yatırımcılar zaten ödedikleri stopajla kazandıkları reel faiz getirisini büyük oranda geri ödüyorlar. Bu hesapla zaten yerliler için reel faiz bir yıl sonra sıfırlanıyor. Yabancılar ise ülkelerinde enflasyon yüzde 2-2.5 olduğu için Türkiye'de artı 5 puan daha fazla getirisi elde ediyor. Reel faizden kazananlar yerliler değil, yabancılar."
Veyis Fertekligil / T- Bank Baş Ekonomist
"Reel faizi sıfırlamak mümkün. Gerek cari açığın yükselmesinden kaynaklanan finansman zorluğu, gerekse tasarrufların düşük olması gibi nedenlerle reel faizin sıfırlanması doğru olmaz. Şu anda cari açığın finansmanın önemli bir bölümü portföy yatırımları ve borçlanmadan kaynaklanıyor. Bu açıdan faiz cazip olmalı. Sıfır reel faiz tasarruf oranlarını düşürebilir, tüketimi artırır. Serbest piyasa ekonomisini savunan ülkemizde faiz ve kurların da serbestçe belirlenmesi daha doğru olur."
Gizem Öztok / Garanti Yatırım Ekonomist
"12 aylık enflasyon beklentisiyle reel faiz yüzde 1.5 seviyesinde. Ekstra bir faiz indirimi olmazsa faizler yüzde 8-9'da kalır. Daha düşük reel faiz için enflasyonun daha da düşmesi, cari açığın azalması, daha güçlü bir bütçe ve daha çok tasarruf yapıyor olmanız gerekli. Faiz bir sonuç ve ekonomide bahsettiğimiz iyileşmeler olmadığı müddetçe faizdeki düşüş suni olur, kalıcı değildir. Çünkü reel faiz yukarda bahsettiğimiz iyileşmelerin sonucudur. O iyileşmeler olmadan kalıcı düşük reel faiz söz konusu değil."
Gülay Elif Girgin / Oyak Yatırım Ekonomist
"Global krizle bol likidite koşulları geçen yıl sıfır reel faize neden oldu. Önümüzdeki dönemde de FED'in açıklamalarına göre, küresel likidite koşullarının devam edeceği görülüyor. Enflasyonla, faizi aynı seviyeye getirmek bizim yapabileceğimiz birşey değil. Küresel likidite koşullarının izin verdiği ölçüde olur. Reel faizin sıfırlanması durumunda yabancı yatırımların kaçacağını düşünmüyorum. Yatırımcılar, diğer gelişmekte olan ülkelerin ne kadar reel faiz verdiğine bakar. Türkiye'ye para akışı sürer."
REEL FAİZ NEDİR?
Nominal faizin enflasyondan arındırılmış haline işaret eden reel faiz teknik olarak, nominal faiz oranından, beklenen enflasyon oranının çıkarılması ile bulunuyor. Örneğin, faiz oranı yüzde 7, beklenen enflasyon oranı yüzde 6 ise reel faiz oranı yüzde 1 oluyor.