BIST 9.368
DOLAR 34,53
EURO 36,11
ALTIN 2.962,62
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Erdoğan'dan dünyaya Doğu Akdeniz mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetleriyle ilgili konuştu. KKTC Başbakanı Ersin Tatar ile birlikte düzenlenen basın toplantısında Erdoğan, Türkiye'nin bölgedeki faaliyetlerini sürdüreceğini söyledi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Başbakanı Ersin Tatar ile ortak basın toplantısında konuştu. Erdoğan açıklamasında "Kendi haklarımızı nasıl savunuyorsak Kıbrıs Türklerinin haklarını da savunmaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz'deki arama çalışmalarına aynı kararlılıkla devam ediyoruz, devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Recep Tayyip Erdoğan, KKTC'nin adadaki ve bölgedeki çıkarlarını aynı kararlılıkla savunacaklarını söyledi. Adadaki sorunun Rumlar'dan kaynaklandığını belirten Erdoğan şöyle konuştu:

"Kendi haklarımızı nasıl savunuyorsak Kıbrıs Türklerinin adadaki ve bölgedeki çıkarlarını da aynı kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Kıbrıs'taki sorunun ortaya çıkışı da tamamen Rumlar'ın uzlaşmaz tavırlarından kaynaklanmaktadır. Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesinin de yine Rumlar'ın oradaki soydaşlarımıza karşı giriştiği kanlı saldırılar sebebiyledir. 

Dün Kıbrıs Türklerinin kanını akıtarak adayı ele geçirmeye çalışanlar bugünde siyasi ve ekonomik saldırılarla aynı amacın peşindedir. AB'nin adadaki sorunun çözümü konusunda BM'ye ve uluslararası topluma verdiği sözlerin hiçbirini tutmayan Kıbrıs Rum kesiminin yanında yer alması kendi ayıbıdır. 

"Aynı kararlılıkla devam edeceğiz"

Doğu Akdeniz'deki hidro karbon arama faaliyetleri sebebiyle ülkemize ve KKTC'ye yönelik sözde tedbirler açıklayan AB, bu tavrıyla bize değil kendisine zarar veriyor. Türkiye, Kıbrıs meselesinde adayla derin tarihi bağları yanında buradaki üç garantör ülkeden biridir. Bu nedenle de söz hakkı vardır. Hiç söz hakkı olmayanların bu konuyla ilgili tasarrufta bulunmaya yönelmesi bizi pek de ilgilendirmez. Bu arama çalışmalarına bizler şu anda aynı kararlılıkla devam ediyoruz, devam edeceğiz.

"Rumlar çözüm değil çözümsüzlük yanında"

Tüm bunlar ortadayken maalesef buradaki en çılgın yaklaşım kendilerini resmen tanımadığımız için Kıbrıs Rum kesiminin tek muhatabı adadaki tek muhatabı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir. AB bu meseleye müdahale tarzıyla adadaki eşitliği değil eşitsizliği, hakkaniyeti değil haksızlığı, barışı değil zulmü savunan bir konuma düşmüştür. Maalesef AB'nin ve uluslararası toplumun attığı her adım Kıbrıs Rumlarını çözüm değil çözümsüzlük yanında cesaretlendirmektedir.

Her alanda kendi yol haritamıza uygun adımlar atamaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz'de ne Türkiye'yi ne KKTC'yi yok sayan hiçbir proje hayata geçirilemez. Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını sınamak isteyenler şu ana kadar gerekli dersleri almış olmalıdırlar. Şayet yaşananlardan hala ders almayanlar varsa onlara da gereken cevapları vermekten çekinmeyeceğimizin bilinmesini isterim.

"Görev başındadır"

Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte Doğu Akdeniz'de başlattığımız hidrokarbon arama faaliyetlerini halen 2 sondaj ve 2 sismik araştırma gemisiyle yürütüyoruz. Tabii bu gemilerimizin faaliyetlerini güvenle yürütebilmeleri için Deniz ve Hava Kuvvetlerimizin unsurları da görev başındadır.

"Demek ki Türk bayrağını da tanımıyorlar"

Tabii şunu da üzülerek söylüyorum, ülkemizde ana muhalefet partisinin başındaki zat maalesef oradaki Silahlı Kuvvetlerimize ait gemilerimizi, bunun yanında sondaj ve sismik araştırma yapan gemilerimizi herhalde başka yabancı düşman bayraklarla karıştırmak suretiyle bizim orada bulunmadığımızı söyleyecek kadar gözü var ama görmüyor. Amerika oradaymış, Fransa oradaymış, Katar oradaymış, şu oradaymış, bu oradaymış ama olmayan tek olmayan ülke Türkiye'ymiş. Her şeyden önce kendisini bir gözden geçirmesi lazım ve orada bulunan Silahlı Kuvvetlerimize ait fırkateynlerimizden tutunuz, oradaki 2 sondaj gemimiz, devasa ay yıldızlarla süslü olan sondaj gemilerimiz, sismik araştırma gemilerimizi tanımasını istiyorum.

Demek ki Türk bayrağını bu da tanımıyor. Ama sana da bunu tanıtacağız. İstesen de istemesen de tanıtacağız. Biz orada bu çalışmalarımızı yürütüyoruz, yürütmeye de devam edeceğiz. Çünkü milli davamız olarak gördüğümüz Kıbrıs meselesinin peşini, oradaki kardeşlerimizin güvenliğinden başlayarak, siyasi ve ekonomik hakları tamamen kendilerine teslim edilene kadar bırakmayacağız. Taşınmaz Mal Komisyonu çalışmalarından Maraş'ın yeniden iskana açılmasına kadar her meseleyi bu anlayışla yakından takip ediyoruz."