Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünya devletlerinin Balkanlara samimi yaklaşmadığını ifade ederek, “Bütün gayretlerimize rağmen balkan üyeler...
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünya devletlerinin Balkanlara samimi yaklaşmadığını ifade ederek, “Bütün gayretlerimize rağmen balkan üyelerinin NATO üyeliğine ‘evet’ demiyorlar. Müslümanların NATO’da yer almasından rahatsızlık duyuyorlar” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin 42. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.
Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, Türk milletinin 1. Dünya savaşında büyük acılar yaşadığını belirterek, “Yüzbinlerce askerimiz şehit vermemizin yanında, yüzbinlerce kardeşimiz yerinden yuvasından mahrum kaldı. Balkan acısı bizim yüreğimizde hiçbir zaman dinmemiş bir sızıdır. Yüzyıllar boyunca yaşadığı, emek verdiği yurt edindiği topraklardan koparılmanın bir insan için ne büyük acı olduğu malumdur. Ne yazık ki balkanlardaki çalkantılar zaman zaman nüksetti. Dünyanın en güzel coğrafyalarından biri olan balkanlar siyasi ve etnik çekişmelerin cenderesinde ağır bedeller ödedi. Balkan coğrafyasında yaşanan acının tüm insanlığa yetecek kadar çok ve derin olduğunu biliyoruz. Dileğimiz ve çabamız, önümüzdeki dönemde balkanların geçmişte yaşananlardan ders çıkartarak barışa huzura istikrara ve güvenliğe kavuşmasıdır” dedi.
“BÜTÜN GAYRETLERİMİZE RAĞMEN BALKAN ÜLKELERİNİN NATO ÜYELİĞİNE ‘EVET’ DEMİYORLAR”
Dünya devletlerinin Balkanlara hiçbir zaman samimi şekilde yaklaşmadığını söyleyen Erdoğan, “Şu anda NATO müzakereleri yapılıyor ama balkanlardaki ülkelere bütün gayretlerimizi göstermemize rağmen NATO için ‘evet’ diyemiyorlar. Müslümanların NATO’da yer almasından rahatsızlık duyuyorlar. Diyorlar ki ‘biz bir Türkiye ile baş edemiyoruz. Bu ülkelerin sayısı 3 ya da 4’e yükselirse’. Aslında buralarda ağırlık Müslümanlarda da değil ama buna rağmen tereddüt ediyorlar. İnanıyorum ki er ya da geç hak tecelli edecektir. Biz Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşenleri yapıyoruz. Makedonya’yı isminden dolayı NATO’ya almak istemeyenlere karşı, tek onurlu duruş yapan Türkiye’dir. Senin adın ne Greece, onun adı Makedonya. Biz bunu açık açık söyledik. Yanlış yapıyorsunuz diyoruz. Bir kelimeye bir isme takılıp da Makedonya halkını cezalandıramazsınız dedik” ifadelerini kullandı.
“BALKANLARLA İLİŞKİLERİ NE KADAR SIKI TUTARSAK, YÜZ YILLIK BOŞLUĞU O KADAR HIZLI KAPATIRIZ”
Soğuk savaşın ardından Türkiye ile Balkanlar arasındaki setin ortadan kalkarak büyük bir kucaklaşma yaşandığını ifade eden Erdoğan, “Ardından yarım asırlık ayrılığı telafi için karşılıklı yoğun ziyaretlere başladık. Şu anda balkanların hangi şehre giderseniz gidin orada Türkiye’den ziyaretçilerle, işadamları ile karşılaşıyor ve bundan gurur duyuyoruz. Balkanlarda eserlerimize, tarihimize artık çok daha samimi, çok daha sıcak şekilde sahip çıkıyor, balkan renkliliğine en güzel katkıyı sağlıyoruz. İlişkiler ne kadar sıklaşırsa yüz yıllık boşluğu o kadar hızlı kapatırız, bütünleşmeyi o kadar çabuk sağlarız” diye konuştu.
“MEHMET AKİF BİR ARNAVUT AMA BİR TÜRKÜN DUYGULARINI AŞABİLECEK İSTİKLAL MARŞINI O YAZMIŞTIR”
Türkiye’nin balkanlardaki milletlerle birlik olması gerektiğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi;
“Orada asla bir ayrılık olmamalı. Bizim istiklal marşı şairimiz Mehmet Akif bir Arnavuttur. Arnavut ama bir Türkün duygularını aşabilecek istiklal marşını o yazmıştır. Öyle bir istiklal marşı yazmıştır ki Türkiye cumhuriyetinin parlamentosunda saatlerce ayakta alkışlanmıştır. Türkiye güçlendikçe, büyüdükçe, zenginleştikçe bundan en az vatandaşlarımız kadar balkanlardaki kardeşlerimizin de faydalanacağından hiç şüpheniz olmasın. Bizim için İstanbul, Ankara ile Üsküp, Saraybosna’nın farkı yoktur. Bizim ruh kökümüzde oralarda aldığımız su var”
Başbakan Erdoğan, Balkanlarda Mostar Köprüsü ve zarar gören bir çok tarihi mekanın Türkiye tarafından yeniden inşa edildiğini hatırlatarak, Türkiye’nin balkanlara karşı manevi bir borcun olduğunu kaydetti.
Bosna Hersek’in merhum Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in vaziyetinde de bahseden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Aliya ölüm döşeğindeydi, Avusturya’dan dönüyordum. Saraybosna’da durmak istedim. Eşimi uçakta bıraktım çünkü o zamanlar kritik dönemlerdi. Hastaneye gidip ziyaret ettim. Meğerse ben gelmeden önce şuuru kapalıymış. Gittim maşallah tanıdı ve konuşmaya başladı. Konuştukça Aliya açıldı ve son olarak bir şey söyledi. ‘Buralar Devlet-i aliyye’nin bakiyesidir. Siz bu topraklardan uzak duramazsınız. İhmal etmemelisiniz’ dedi. O bizim için çok önemli bir vasiyetti ertesi gün ölüm haberini aldık. Biz balkanlara uzak duramayız. Onun için asırlık gecikmeyi telafi etmek için çabaladık, çabalıyoruz.
(İHA)