BIST 8.897
DOLAR 34,32
EURO 37,33
ALTIN 3.033,93
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'dan deprem özeleştirisi

Başbakan Erdoğan Lütfi Kırdar'da partililerle bayramlaştı. Başbakanın gündeminde Güney Asya'yı yıkan deprem felakati vardı. Erdoğan, özeleştiri yaptı.

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'nin Güney Asya'daki felakete ne kadar duyarlı olabildiğinin tartışma konusu olduğunu'' belirterek, ''Gönül şunu arzu ederdi ki, 1999 felaketini yaşamış Türkiye'de çıkan ses örnek olsun. Uzanan el, şüphesiz ki öncelikle bizim elimiz olsun'' dedi. Başbakan Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nca Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonu'nda düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Mikrofondaki arıza nedeniyle konuşmasına kısa bir süre gecikmeyle başlayan Erdoğan, herkesin Kurban Bayramı'nı kutladı. Bayramın, ülkeye, millete, İslam Dünyası ile tüm insanlığa barış, sevgi ve kardeşlik getirmesini dileyen Erdoğan, ''bayrama maalesef Güney Asya'da yaşanan felaketle girildiğini'' söyledi. Erdoğan, ''Güneydoğu Asya'da 250 bin civarında insanın ebediyete intikal etmesinin tüm insanlığın dramı olduğunu ve bu tablonun şu anda dünyanın dört bir yanını üzüntüye, kedere boğduğunu'' vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Türkiye'de bu konuda ne derece duyarlı olabildik, bu tartışma konusudur. Gönül şunu arzu ederdi ki, 1999 felaketini yaşamış Türkiye'den çıkan ses dünyaya örnek olsun. Uzanan el, şüphesiz ki öncelikle bizim elimiz olsun. Tabii devlet olarak acil, ilk planda ufak bir gayretimiz olmadı değil. Oldu, ama bunu çok daha farklı bir zemine oturtmamız mümkündü. Şunu da biliyoruz ki bu konu bir günlük, haftalık, aylık değil, uzun soluklu bir konu. Dolayısıyla bu konuda bizim yol haritasını çok iyi çizmemiz, belirlememiz ve kısa süreç içinde oradaki insanları yalnız bırakmamamız gerekiyor. Bunun acısını yaşamış bir millet olarak, bunu ortaya koymamız gerektiğine inanıyorum.'' ''5 ŞUBAT'TA BÖLGEYE GİDECEĞİZ'' Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu sorumluluk altında ilk andan itibaren Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü olarak Ziraat, Halk ve Vakıfbank'ta hesap açtırdıklarını, bunun yanı sıra Kızılay'ın ayni ve nakdi olarak yardım çalışması başlattığını ve elini bölgeye uzattığını'' hatırlattı. Şu anda sivil toplum kuruluşlarıyla bir çalışma başlattıklarını anlatan Erdoğan, 5 Şubat'ta sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle birlikte bölgeye gideceklerini bildirdi. ''Bölgede yerinde tespitler yapacaklarını, okul, konut ve hastane gibi orada ayni olarak neler yapabileceklerini araştıracaklarını'' dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: ''Ancak bazı gelişmeler var. Bunlar bizi üzüyor. O da, 'Bir Müslümanı nasıl Hıristiyan yapabiliriz' mantığıyla oraya yaklaşım göstermeyi çok çirkin buluyoruz. Böyle bir anda böyle bir çalışmanın içine girmek doğru değil. Biz bölgeye gittiğimizde 'Bir Hıristiyanı nasıl Müslüman yaparız' gayreti içinde olmayacağız. Biz bu insanları içine düştükleri bu felaketten nasıl kurtaracağız? Bizim şu andaki ilk hedefimiz, ilk hesabımız budur. Oksijen çadırında insana ancak ilk müdahale olarak bu yapılır. Biz bunu yapacağız.'' ''İŞADAMLARINDAN YARDIM'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''25 Ocak Salı günü Dolmabahçe Sarayı'nda işadamlarına yönelik bir yemek vereceklerini ve bu yemekte işadamlarından bölgeye yönelik yardımlar konusundaki taahhütlerini alacaklarını'' söyledi. ''Bu konuda Kızılay'ın da devrede olduğuna, elinden gelen çabayı gösterdiğine'' işaret eden Erdoğan, ''bölgede sivil savunma ekiplerinin de daha farklı bir misyon üstleneceklerini'' bildirdi. Toplu Konut İdaresi ve Devlet Su İşleri'nin de bölgede görev yapacağını anlatan Erdoğan, ''yetkili kişiler ve yetkili kurumların bölgede çalışmasını tamamladıktan sonra bir program belirleyip, program doğrultusunda bunu uygulamaya koyacaklarını'' kaydetti. Başbakan Erdoğan, ''bunu bir insani ve İslami sorumluluk olarak hissettiklerini'' belirterek, ''Bunun gereğini yerine getireceklerini'' ifade etti. "NEREDEYDİK, NERELERE GELDİK?" Türkiye'yi devraldıklarında ekonominin yüzde 50'den fazlasının kayıtdışı olduğunu vurgulayan Erdoğan, vergi kaçaklarını önlediklerini, borç stoğunu da sürekli düşürdüklerini bildirdi. Erdoğan, ''Neredeydik, nerelere geldik? Biz artık güven verdik. Biz artık istikrar sağladık. Cumhuriyet tarihinin rekor yatırımı bu dönemde yapıldı. Yatırımlar, 20 milyar doların üzerine çıktı'' dedi. ''Türkiye'de bir şeyin hala değişmediğini, onun da eski alışkanlıklar olduğunu'' anlatan Erdoğan, ''Bunun bedelini 2 yıldır ödüyoruz. Bu alışkanlıklar bitecek. Halkımız, iktidarına kesinlikle güvenecek. Ben buna inanıyorum'' diye konuştu. Geçtiğimiz günlerde bir simitçiyi gördüğünü ve simitin fiyatını sorduğunu dile getiren Erdoğan, simitçinin ''30 kuruş'' yanıtını verdiğini, daha önce de 300 bin lira olduğunu anlattı. Başbakan Erdoğan, ''Değişen şu ki, rakamın adı değişti. 300 bin lira idi, 30 kuruş oldu. Aslında 2 yılda bir şey değişmemiş. Fiyat aynı fiyat. 'Simite gel' diyorlar. Ben de simite geldim...'' dedi. Bir bardak çayın da 30 kuruş olduğunu ifade eden Erdoğan, son vergi ayarlamalarından sonra simitin KDV'sinin düştüğünü ve simitte gramaj yükselmesi yaşanacağını kaydetti. 3 Kasım seçimleri öncesinde ''simit hesabı'' yaptıklarını ve buna göre 5 kişilik bir ailenin günde 3 öğün simit yiyerek bir ayda 270 milyon liraya ihtiyacı olduğunu hesapladıklarını belirten Erdoğan, o dönemde asgari ücretin 218 milyon lira olduğunu ve simit parasına bile yetmediğini bildirdi. Erdoğan, şimdi asgari ücretin 350 milyon lira olduğunu ve bu ücretin çay ile simiti ödemeye yettiğini vurgulayarak, yine bu 5 kişilik aile hesabına göre para da arttığını söyledi. Recep Tayyip Erdoğan, Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) yoksullara peşinatsız ayda 100 milyon lira taksitle 45-50 metrekarelik daireler yapmaya başladığını da dile getirerek, bunun önemli bir gelişme olduğunu, halkın bu gerçeği hissettiğini ve gerekli yanıtı da vakti saati geldiğinde vereceğini belirtti. BAŞKANLIK SİSTEMİ... Bir süre önce tarıma ilişkin yeni politikaları açıkladıklarını anımsatan Erdoğan, bunun üzerine gazetelerin 'iktidar erken seçim hesapları yapıyor' dediğini bildirdi. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ne zaman biz halka yönelik bir proje açıklayalım, hemen... Mesela 'Başkanlık Sistemi' ile ilgili bir tartışma açıldı. 'İktidar seçim hesapları yapmaya başlıyor' denildi. Bizim böyle bir derdimiz yok. İstiyoruz ki, bu ülkede demokratik kavramlar tartışılsın, konuşulsun. Demokratik bilinç artsın. Her konu, 'hemen yapılsın' diye konuşulmaz. Bir bilincin oluşması için bunlar yapılır. Biz bunu yapıyoruz. Bununla ilgili de biz bu adımı attık. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz ülkemizi bir şeye alıştıracağız. Nedir o? 5 yılda bir seçim nasıl yapılır, bunu halkımıza bizim göstermemiz lazım.'' ''BAŞARILIYIZ, YÜRÜYORUZ'' Erdoğan, bazı kesimlerin iktidarlarına ilişkin ''acze düştün, başarısız oldun'' şeklinde eleştirilerinin söz konusu olduğunu dile getirerek, ''Başarılıyız, yürüyoruz, ayaktayız. Ülkemizi, Türkiye'de de, dünyada da bir konuma getirdik'' dedi. Dünyadaki kredi kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunu sürekli artırdığına da işaret eden Erdoğan, ''Eloğlu, notu durup dururken yükseltmez. Demek ki ortada görünen bir şeyler var. Yarın, bugünden daha iyi olacak'' diye konuştu. ''El ele, omuz omuza vererek bu süreci devam ettireceklerini'' anlatan Erdoğan, ''4 unsura dikkat ettiklerini, bunların da eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğunu, bunlar sağlam kurulmazsa Türkiye'nin ayağa kalkamayacağını'' vurguladı. Başbakan Erdoğan, 2004 yılı için 100 bin konut hedefi koyduklarını ve 82 bin konutun bir kısmının sahiplerine teslim edildiğini, bir kısmının ihale aşamasında olduğunu, bu yıl için hedeflerinin de yine 100 bin konut olduğunu söyledi. "GECEKONDUYA İZİN VERMEYİN" ''Halkımızı insanca yaşama erdemine kavuşturacağız'' diyen Erdoğan, belediye başkanlarına da seslenerek, ''asla çirkin, kaçak yapılaşmaya ve gecekonduya izin vermemelerini'' istedi. Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu konuda acımayın. Acınacak hale geliriz. Bu acıma değil, o insanlara ihanettir. Bakın bu deprem felaketlerini görüyorsunuz. 1999'un faturası da böyle oldu. Şimdi 'İstanbul'da bir deprem olursa, İstanbul'un tamamı yerle bir olur. Facia, felaket büyük olur. Şu kadar insan ölür' diye konuşuluyor. Bunun için eşeği sağlam kazığa bağlayalım, ondan sonra Allah'a emanet edelim'' dedi. ''Aklı, bilgiyi, tecrübeyi birleştirerek, yatırımları bu şekilde yapacaklarını'' ifade eden Erdoğan, ''Belediye başkanları, sizlere sesleniyorum; Bulunduğunuz illerde, ilçe ve beldelerde, özellikle imara aykırı kaçak projeler varsa, orada yeniden yapılanmanın adımlarını atacağız'' diye konuştu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, TOKİ'nin belediyelerle dayanışmaya hazır olduğunu da belirterek, konutların illerin merkezlerinde değil, ilçelerinde yapılacağını ve ne kadar yoksul varsa bunlara 45-50 metrekarelik konutlar inşa ettireceklerini kaydetti.