Cumhurbaşkanı Erdoğan Ağrı'da halka seslendi. Erdoğan'ın hedefinde Demirtaş'ın dün Diyarbakır'da gerçekleşen patlamayla ilgili söylediği "Özür dilesin' açıklaması vardı.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ağrı'da konuştu. Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın 'Orada katliama uğrayan bir halk var, arasınlar onlardan özür dilesinler' şeklindeki açıklamalarına sert cevap verdi.
"ÖZÜR DİLEYECEK BİRİ VARSA O SENSİN"
Erdoğan, Demirtaş'ın açıklamalarına karşılık olarak, "Dün Diyarbakır'da asla tasvip edemeyeceğimiz bir olay gerçekleşti. Eş Başkan beyefendiye ulaşmak mümkün değil. Daha sonra açıklama yapıyor, halktan özür dile diyor. Eğer özür dileyecek varsa o sensin. 50 kişinin ölümüne neden olan sendin. Ölen Kürt kardeşlerim de. Bu tür vahşete vesile olan sendin. Bizim 40 yıllık siyaset hayatımızda kan yoktur. Ama siz daha siyasette çıraksınız, tehditle yürüyorsunuz." dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
İnşallah yakında Ağrı doğalgazla buluşuyor. Soruyorum sizlere, 12 yıl önce Ağrı'da üniversite olacak deseler inanır mıydınız? Biz geldik 76 üniversite vardı, şimdi 193 üniversite var.
"BİZİM YAPTIĞIMIZ İŞLERİ SÖYLER"
Yalancının torbası hep deliktir diye bir laf vardır. Bu seçim torbası delik yalancıların seçimine döndü. Anamuhalefetin genel başkanı vaatler verir, bizim yaptığımız işleri söyler. Eş başkanların partisi demokrasiyi, barışı dilinden düşürmez ama bölgede milleti canından bezdirir.
"KARŞIMIZDA GENİŞ BİR CEPHE VAR"
Bunlar Doğan Grubu'yla beraber yürüyorlar. Kimin ne olduğu ortada. Eşbaşkan dedikleri doğuda başka, batıda başka. Doğan Medyası ilk günden beri bunlarla birlikte hareket ediyor. Biz milletimizle birlite çarpışa çarpışa bu günlere geldik. Tuzakların üstünde bir tuzak var, kaderin üstünde bir kader var. İlk defa karşımızda bu kadar geniş bir cephe görüyoruz. Bir araya geleceğini asla düşünmeyeceğimiz birlikler bir araya geliyor.
"BU YETKİYİ SANA KİM VERDİ?"
Kürt kardeşlerimin üzerinde bir baskı vardı. Çözüm süreciyle bunları bir bir ortadan kaldırıyoruz. Boşaltılan köyleri, yaylaları yeniden şenlendirdik. Dindarlara yönelik baskılar vardı. İmam hatiplerin önünü açtık. Kürtçe mealli Kuran'ı gösterdim. Bundan niye rahatsız oluyor? Çünkü öğrenilmesini istemiyorlar. Diyanet'i kaldıracakmış. Bu yetkiyi sana kim verdi?
"PAPA YAPIYORDA DİYANET İŞLERİ BAŞKANI NEDEN YAPMASIN"
Cumhurbaşkanlığı makamındaki zırhlı Mercedes'lerimizden birini Diyanet Başkanımıza tahsis ettim. Vatikan'ın papası uçaklarla seyahat ediyor da benim diyanet başkanım neden bunu yapamasın.
"VAY ALÇAK DİYE BAŞLIK ATTILAR"
Şu anda 91 siyasi parti var. Bunlardan 20 tanesi seçime girmeye hak kazandı. Diktatörlerin olduğu bir ülkede buna izin verilir mi? Hep bir yarıl içine girdik ve galibiyetle çıktık. Bu ülkenin insanları baskıdan, korkudan dolayı yurt dışına gidiyordu, şimdi aynı sebepten Türkiye'ye geliyor. Eskiden partler kapatılıyordu. Ey bana karşı bildiri yayınlayan 200 sözde aydın, bu ülkede aydınların kendi vatanında can vermesine, gömülmesine izin verilmiyordu. Nazım Hikmet nereye gömüldü? Ahmet Kaya için Doğan medyası "vay alçak" diye başlık attı. Size bugün br araya gelip cumhurbaşkanına istediğiniz dille yazı yayınlıyorsunuz. En büyük başarımızın bu devleti herkesin devleti yapmak olduğuna inanıyorum. Eski Türkiye bir avuç seçkin ve elitin avucunda kıvranıyordu.
"GÜN SAHİP ÇIKMA GÜNÜDÜR"
Gün Türkiye'ye sahip çıkma günüdür, bu millete hizmet yolunda yeni bir yol açma günüdür. Hiçbir kızgınlık bu yolu sekteye uğratmanın gerekçesi olamaz. Elbette hatalarımız oldu ama yapılan bunca şeyi görmeyip yanlışlara odaklanmak doğru değil.
"1999'DA TÜRKİYE'DEN KAÇIP GİTTİ"
40 yıldır devlet içinde devlet kurma hayalinde olanlar var. 1999'da Türkiye'den kaçıp gitti. Sözde inzivaya çekilmiş. Şimdi küçük imamlar da peşlerine takıldı, onlar da kaçıyor. İnlerine gireceğiz dedim, girdik. Kovalamaya da devam edeceğiz.