Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan katıldığı televizyon programında Gülen'in son bedduasına cevap verdi.
Abone olFethullah Gülen'in bugün yayınlanan son konuşmasına tepki gösteren cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan 'Pensilvanya'dan onları lanetleyen bir şey duydunuz mu?' dedi.
Başbakan, "Gezi olayları, 17 Aralık, 25 Aralık bir darbe girişimidir. Eğer 17 -25 Aralık gerçekleşseydi, Pensilvanya'daki buraya başka bir havayla gelecekti. Onun gelişi ertelendi." şeklinde konuştu.
Erdoğan, Kanal 24'te katıldığı "Cumhurbaşkanı Seçimi Özel" adlı canlı yayın programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Kendisinin, Çözüm Süreci ve "paralel yapı" ile mücadele konusunda net bir taahhüt ortaya koyduğu belirtilerek, "Sayın İhsanoğlu, rakiplerinizden biri, onunla ilgili tanımlamalarınız var ve 'Pensilvanya adaylığı' kavramını da bu hafta içinde siz kullanmaya başladınız. Bugün de Pensilvanya'dan o adaylığı destekleyen birtakım cümleler geldi, dinleme imkanınız oldu mu? Sayın İhsanoğlu'yla ilgili olarak birtakım tanımlama, bir dua zinciri oldu. Zaten tavır belliydi ama ilan edilmiş oldu bugün. Ne diyorsunuz, 30 Mart öncesinde de size karşı bir rekabet vardı" değerlendirmesi üzerine ise Erdoğan, şunları söyledi:
"Şimdi bunu anlamamak için siyasetin içinde bulunmamak gerekirdi. Yani biz yıllardır siyaseti yapıyoruz ve bu işin nerede tezgahlandığı zaten belli. Bunu biz söyledik, şimdi de ne kadar gerçek olduğu, ne kadar doğru olduğu ortaya çıktı. Pensilvanya şu anda bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir unsurdur. Onun da şu anda yani buradaki hareket noktasındaki mekanizmaları var. Şu anda CHP bunlardan bir tanesi, MHP bunlardan bir tanesi, tabi bu monşer aday da onların bir tanesi oldu. E tabii bir de Türkiye'deki bunların, biliyorsunuz, medyası, malum medya onlarla beraber hareket ediyorlar ve müşterek olarak bu çalışmayı sürdürürken, burada şunu da çok açık net söylemem lazım, faiz lobisi de tabi yine aynı şekilde bunların yanında yerini almış vaziyette."
İSRAİL'İ LANETLEYEN BİR ŞEY DUYDUNUZ MU?
"Bunlar 30 Mart'ta bunu yine yaptılar" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bakın çok enteresandır, bize karşı CHP'nin güçlü olduğu yerde CHP'yi, MHP'nin güçlü olduğu yerde MHP'yi desteklediler, BDP'nin güçlü olduğu yerde BDP'yi desteklediler. Bunlarda böyle bir çizgi söz konusu değil. Yalpalıyorlar, her şey olabilir. Fakat biz çizgimiz neyse bu çizgimizde sonuna kadar, hiçbir sapma yapmadan yolumuza devam ettik. Bakın burada bu kadar, yani dualar, vesaire şunları bunları söylüyorsunuz, ben burada tabi önemli olan bir şeyi söylemem lazım, şimdi İsrail ortada, Pensilvanya o da ortada, Pensilvanya'dan İsrail'in bu kıyımına karşı, bakın bu kadar insan orada şehit edildi, neredeyse bin 900'e yaklaştı ölenlerin sayısı, 9 bine yaklaştı yaralı sayısı, Pensilvanya'dan ciddi bir açıklama duydunuz mu? Onlara beddua eden, onları lanetleyen bir şey duydunuz mu?"
TUZLUKLAR, MUZLUKLAR HEPSİ ÇAĞLAYAN'A AKTI
Fethullah Gülen’in sözlerinin okunması ve sonrasında, “Burada özellikle sizin son dönemde Pensilvanya’ya karşı yaptığınız tanımlama, verdiğiniz mücadeleye karşın kendince bir çıkış arayışı gibi görülüyor" ifadesinin ardından Erdoğan, şunları dile getirdi:
“Tabi kendileri bunda ne kadar kendileri için çıkış yolu arasalar da ortada artık hani ‘İnlerine girilecektir’ tespitimizden sonra bazı gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Şu anda işte biliyorsunuz paralel emniyetteki yapı ortaya çıkmaya başladı ve bunlar ortaya çıkınca şovmenler de ortaya çıkmaya başladı, tuzluklar, muzluklar hepsi Çağlayan’a aktı. Şimdi burada sormak lazım, bir defa oraya gelenler hepsi suç işledi onu da söyleyim. Öyle zannediyorum ki savcılar bunlarla ilgili de gerekli olan davayı açacaktır. Senin milletvekili olman nezarethaneye girmenin hakkını sana vermez. Orada gelip onlarla beraber şov yapma hakkını sana vermez. Orada sadece nezarethanede olanlarla görüşme hakkı avukatlarındır. Senin öyle bir hakkın yok, ama bunlar geldiler oralarda şovlar yaptılar."
KİMSE BUNU AÇIKLA DEDİM
"Şimdi bunun tabi peşi bırakılamaz, bunun da takibi olacak" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar bunun bedelini ödemek durumundalar. Ve daha önce farklı farklı ifadeler verirken, hatta bir tanesinde de ‘Üstlerimiz bunu biliyordu, başbakana da gerekli bilgiyi verdiler’ diye içlerinden bir tanesinin açıklaması var. Ben de meydanlarda söyledim ‘Kimse, açıkla bunu’ dedim. Eğer zerre kadar sizde haysiyet varsa, namus varsa açıkla. Bana böyle gelmiş bir bilgi yok. Yani kendilerini kurtarabilmek için bunlarda takiye var, yalan var, iftira var. Dürüst ol, doğru ol, kimmiş o, bize bilgi veren kim? İşte bütün bu adımlarla beraber inşallah, tabi burada o paralel vesayet süreci de inşallah bu da sona erecek ama işin daha henüz başında olduğumuzu da söylemem lazım. Sağolsun burada geçmişte olanlar ortadaydı şimdi de yargı gereğini yapmaya başladı."
PENSİLVANYA'DAKİ BURAYA BAŞKA HAVAYLA GELECEKTİ
"Gezi olayları, arkasından 17 Aralık ve 25 Aralık'ın tamamıyla bu ülkede bir darbe girişimi" olduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ve bu darbe girişimi akamete uğramıştır. Eğer bunlar başarılı olabilseydi Pensilvanya’daki buraya başka havayla gelecekti. Ama şimdi herhalde bu gidiş ertelendi, öyle zannediyorum. Ve şahsımla ilgili biliyorsunuz kayıtlara giren şey ‘dönemin başbakanı’. Belgelerin içinde bunlar yakalandı, çıktı bunlar meydana. Dönemin başbakanı, bakanlar, daha ilerisini söylüyorum, benim uluslararası yaptığım telefon görüşmelerini adamlar dinliyor. Yanımdaki danışmanım, aynı zamanda tercümanım, o diyelim ki Ortadoğu’yla yaptığımız görüşmeler, bunları dinliyorlar. Şimdi bunların içinde Mahmud Abbas’la yaptığımız görüşmeler var, Halid Meşal’le yaptığımız görüşmeler var, yani birçoğuyla yaptığımız görüşmeler var, adamlar bunu dinliyor. Kim bilir bunu ondan sonra nereye servis ettiler. Örneğin diyelim, Dışişleri Bakanlığı'nda Ahmet Bey’in, Milli İstihbarat, aynı şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri temsilcisi ve Dışişleri Müsteşarı dörtlü yaptıkları toplantıyı aynı şekilde dinliyorlar. Bunların şirazesi kaçmış, böyle bir şey olabilir mi? Aynı şekilde mesela eski Adalet Bakanı'yla, Enerji Bakanımızın arasında geçen, benimle Enerji Bakanımın, Adalet Bakanımın arasında geçen görüşmeler, bunlar dinleniyor."
BU CAN BU TENDE OLDUKÇA
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Milletim, Tayyip Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı görevini verirse şunu bilmelerini isterim ki, bu can bu tende oldukça ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu paralel yapı ve benzer unsurlarla mücadele etmeye kesinlikle sonuna kadar devam edeceğim" dedi.
ŞİFRELERİ ÇÖZMEYE BAŞLADIK
"Paralel yapıyla mücadelede zaten açık bir pozisyonunuz var. Gittikçe görüyorsunuz, gittikçe şaşırıyor musunuz, yoksa şifrelerini çözdünüz mü artık” sorusuna karşılık Erdoğan, şifreleri tamamen çözdüklerini söyleyemeyeceklerini, çözmeye başladıklarını ve bundan sonrasının daha da kolaylaşacağını söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Peki onlar rahat duracaklar mı? Tabi durmuyorlar. Onlar şu anda inanıyorum ki inşallah son çırpınışlarını yapıyor. Milletim, Tayyip Erdoğan'a cumhurbaşkanlığı görevini verirse şunu bilmelerini isterim ki, bu can bu tende oldukça ulusal güvenliğimizi tehdit eden bu paralel yapı ve benzer unsurlarla mücadele etmeye kesinlikle sonuna kadar devam edeceğim. Çünkü şu son iki, üç senede olanları gördükten sonra benim milletim buna layık değil. Milletimin bu bedeli de asla ödememesi gerekir.
Mesela bunlardan çok önemli bir tanesi, iki de bir Bahçeli konuşuyor ya, Türkmeneli, Türkmenler falan. İşte biz Türkmenlere insani yardım götürürken Adana'da o Milli İstihbarat Teşkilatı'nın tırlarını çevirenler kimdi? Paralel yargı ve maalesef paralel güvenlik. Yere yatırıp dövdükleri kimdi, Milli İstihbarat Teşkilatı'nda olan asker."