Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'nca düzenlenen 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı sonrası konuştu.
Abone olİNTERNETHABER- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu akşam iftarda Türkiye'de temsilcilikleri bulunan ülkelerin büyükelçileriyle bir araya geldi. İftar yemeği sonrası kürsüye çıkan Erdoğan uzun bir konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasının uzunca bir bölümünü Mısır'daki askeri darbeye ve darbe sonrası dünyanın takındığı tavıra ayırdı.
Başta Avrupa olmak üzere ülkeleri 'iki yüzlü tavır' sergilemekle suçlayan Erdoğan, 'Türkiye Mısır'ın iç işlerine karışıyor' diyenlere de sert dille yanıt verdi.
"Türkiye hiçbir ülkenin iç işlerine karışmak niyet ve arzusunda değildir. Ancak şu bilinmelidir ki, bugün Mısır'ın başına gelenler yarın başka bir ülkenin de başına gelebilir."
ÜLTİMATOMU VERDİ
"Seçimle gelen askeri darbeyle gitmemelidir" mesajı da veren Erdoğan, büyükelçilere şu mesajı verdi:
"Burada konuştuklarımızı gidin ülkelerinize anlatın."
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Küresel finans krizi dünya üzerinde ağır etkilerini sürdürürken, İslam coğrafyasından da hergün acı haberler geliyor.
Dünyamız bir yandan yoksulluğun tehdidi altında bulunurken, diğer yandan masum sivillerin kıyımlarına sahne oluyor. Tabi ki bizler umutsuz değil. Umudumuzu güçlü şekilde koruyor, sorunları çözmek için mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz.
MISIR'DAKİ GELİŞMELER
Mısır halkı özgürlük adalet ve demokrasi için büyük bir mücadele vermişti. Cumhurbaşkanını seçmişti. Bu 70 yıllık bir aradan sonra otokratik rejimlerin ardından ilk seçimdi. Demokratik kurallar içinde atılan bu adımlar Mısır halkının kazanımı olmuştur. Demokrasinin tesisi konusunda talihsiz bir gelişme yaşandığına şahit oluyoruz.
Seçilmiş bir cumhurbaşkanının darbeyle görevinden uzaklaştırılmasının haklı bir tarafı yoktur.
MISIR'IN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Biz Mısır'da belli kişi ve kurumları gözeten değil, evrensel kuralları gözetiyoruz. Bu temel ilkeler, milli irade ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlerdir. Türkiye bu zor anında şimdiye kadar olduğu gibi kardeş Mısır halkının yanında olacak ve maddi manevi tüm desteğini vermeye devam edecektir.
Biz çok zorlu bir demokrasi sürecinden geçtik. Son 50 yıl içinde 4 askeri darbe ve çok sayıda askeri darbe girişimi yaşadık. Tüm bu hadiselerden dersler çıkararak, kararlı bir mücadale yürüttük. Demokrasi mücadelesinde ağır bedeller ödemiş bir ülke olarak, Mısır'ın aynı bedelleri ödemesini arzu etmiyoruz.
OMURGALI OLUN
Bizimle biraraya gelince demokrasiye övgü yağdıranları, bu noktada tavırlarını omurgalı bir şekilde görmek isteriz. Mısır'ın meydanlarını dolduran milyonlar görmezden gelinmiştir. Seçimle gelmiş hükümetlere yönelik anti demokratik girişimlere karşıyız. Türkiye hiçbir ülkenin iç işlerine karışmak niyet ve arzusunda değildir.
GİDİN ANLATIN
Ancak bölgenin huzurunu yakından ilgilendiren bu konuya yönelik tavrımız anlayışla karşılanmalı ve örnek alınmalıdır. İçişlerinize karıştık da ne yaptık? Halkın iradesine saygı açısından biz duyduğumuz saygıyı dile getirdik. 'Seçimle gelen askeri darbeyle gitmemelidir' dedik. Sizler ülkeler arasındaki demokrasinin en önemli ayaklarısınız. Buralarda konuştuklarımızı sizler de ülkelerinize anlatmalısınız. Bugün Mısır'ın başına gelen yarın başka ülkenin de başına gelebilir.
BEN BÖYLE DEMOKRASİ TANIMIYORUM
'Tahrir kararı verdi' diyorlar peki Adeviye'yi ne yapacaksınız? Yüzde 52 oy almış bir cumhurbaşkanı gidiyor, yüzde 2,5 oy alan kişi atanıyor. Cumhurbaşkanının karşısında kendisini atayan Genelkurmay başkanı olarak yemin ediyor. Bu nerede var? Ben böyle bir demokrasiyi tanımıyorum. Demek ki tanışacağız.
HADİ BUNU DA KONUŞUN
Türkiye'de 1-2-3-4 kişi polise şiddet uygularken ölüyor, tweetler facebooklar dünyanın altını üstüne getiriyorlar. Mısır'da 300 kişi ölüyor, 50 tanesi namazda öldürülüyor.
Hadi bunu da konuşun!
İkircikli olmanın anlamı yok. Bu insanlar ibadet yaparken kurşunlanarak öldürülülyor. Bizim feryadımız bunadır. Milletin iradesine saygı duymayanlara karşıdır bizim feryadınız.
KATİL DEMEYECEK MİYİM?
Hükümeti kuranların hangi mezhepten olduğunun bizim için bir önemi yok. Suriye'de 100 bin insan öldü. Hala öldürülmeye devam ediliyor bu rejim. Bu rejime diktatör, katil demeyecek miyim? Ben de insanım onlar da insan. Biz insanların tümünü yaradandan ötürü seviyoruz. Orada Müslüman olan ya da olmayan diye bir ayrım yapamazsınız. 100 bin insanın öldürüldüğü Suriye'ye karşı ciddi bir ses yükselmiyor.
Neredesiniz?
Benim buradan sesim Müslüman olanlara da olmayanlara da...
Bizim ülkemizda sadece 200 bin kamplarda beslediğimiz bir okadar da evlerde beslediğimiz insanlar var. Sınırlardaki iç savaş nedeniyle bizim ülkemizde şehit olanlar var. Bu durum iyiye gitimyor. Kardeş bildiğimiz Suriye rejiminin demokratik suriyeyi tesis etmesi için hak ve hukuk içnide tüm desteğimizi sürdürecğeiz.
Çin'e Rusya'ya ve İran'a sesleniyorum:
Bu işi çözmede büyük bir sorumlulukları var. Buradaki uzlaşmacı sürece destek vermeleri gerekiyor.
IRAK'TAKİ GELİŞMELER
Irak'ın geleceği mezhepçi politikalara terk edilmemelidir. Keza diğer bir komşumuz olan İran'la ilişkilerimizde şeffaf ve yapıcı bir tutum içinde olduk. Helhalükarda, diyalog imkanlarını açık tuttuk. İran'ın bölge barışına katkı sunacağına inanıyoruz.
İSRAİL YASADIŞI DAVRANIYOR
Arap-İsrail itilafının kalıcı bir şekilde çözülmesini istiyoruz. İsrail'in yasadışı yerleşim faaliyetlerini, uluslararası hukuku hiçe sayın politikları hiçe saydığını görüyoruz. El Fetih ve Hamas'la yakından görüşüp tarafları müzakere masasına tek bir birlikle oturmasını arzuluyoruz.
İŞLERİNE GELMEZ
Kasım 2012'de görevi devraldığımızda sınırlı bir demokrasiye sahiptir. 2202 yılına kadar demokrasimizin üzerinde darbenin tehditleri vardı. Biz 10.5 yıl boyunca buna karşı çok ciddi bir gayret gösterdik. Tarihi değişiklikler yaptık. Hukuku olması gereken, bağımsız, tarafsız hızlı bir hale getirdik. En son askeri darbelere gerekçe olarak gösterilen 35'nci maddeyi kaldırdık. Kimse bunun değerlendirmesini yapıyor mu? Hayır. İşlerine gelmez. Şimdi ne oldu?
Bugün Meclis başkanına, cumhurbaşkanına hakaret, küfür edenler 10 yıl önce bunları yazabilirler miydi? Yerleri belliydi.
'Siz gazetecileri hapse attınız' diyorlar. Kaç kez anlattık. Bugün gazetecilik faaliyetlerinden dolayı cezaevine giren kimse yoktur.
10 yıl öncesine kadar sakıncalı konular, yasaklı kelimeler vardı. 10 yıl öncesine kadar dokunulamayan kurumlar vardı.
MASADAN KALMAYACAĞIZ
1960 darbesinin en büyük bedeli anti demokratik anayasadır. Biz yeni bir anayasanın Türkiye'nin en önemli ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Bizde parlementoda komisyon oluştururken, partilerdeki güçlerine göre üyeler oluşturulur. Bu komisyonda öyle yapmadık. Parlementoda grubu olan partilerin miletvekili sayısı önemli değil dedik.
48 tane maddede anlaştık 'bunu yasalaştıralım' dedim. Daha ses yok biliyor musunuz. Arkadaşlarıma talimat verdim. 5 gün yoğun çalışma dedim. Kim şimdi bunun önüne taş koyuyor. Medyada yalan yanlış yorumlar yapılıyor, işin aslı bu. Yeni anayasa konusunda umudumuzu koruyoruz. Eğer süreç bitirilecekse bu kararı verecek olan Meclis Başkanımızdır. Masadan kalkan taraf asla biz olmayacağız.
ÇÖZÜM SÜRECİ
30 yıldır süren terör sorununu bitirmek için çözüm süreci adını verdiğiniz bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu sorun çözüldüğünde Türkiye huzur, güven ve istikrar konusunda çok özel bir noktaya ulaşacaktır.
TURİZM ARTTI
Bazı çevreler 'Türkiye'nin ekonomisinin durağana geçtiğini' söylüyorlar. Durağan ekonomide bütçe 3.1 milyar fazla veriyor. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye'de turizm yüzde 17.5 arttı. 2014 itiraberiyle büyümede Türkiye en önde gelen 3 ülkeden biri.. OECD acıkladı.
FAİZ LOBİSİNE DESTEK YOK
Ne yaparlarsa yapsınlar biz kararlıyız. Mali disiplinden taviz vermeyeceğiz. Yine açıkça söylüyorum Faiz lobisine destek vermeyeceğiz.
AB üyesi ülkeleri Ahdevefaya davet ediyorum. Bizim AB'ye ihtiyacımız var ama unutulmamalıdır ki Avrupa'da 7 milyon Türk var. Biz fiilen Avrupa'dayız. buradki sıkıntılar niye.