BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,38
ALTIN 2.941,09
HABER /  DÜNYA

Erdoğan’dan Bize ne Ortadoğu’dan” diyenlere sert cevap

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Size ne Mısır’dan Suriye’den, Filistin’den diyenler vefasızlık etmiş olur; ecdadına, dedelerine, şehitlerine...

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Size ne Mısır’dan Suriye’den, Filistin’den diyenler vefasızlık etmiş olur; ecdadına, dedelerine, şehitlerine sırtını dönmüş olur.” dedi.
Türkiye’nin tarihin en büyük destanlarını yazarken yanında Mısır, Filistin ve diğer Müslüman ülkelerden gelen askerlerin bulunduğunu belirterek “Burası çok önemli. Mısır’da, Suriye’de, Açe’de ne işini var diyorlar ya. Şimdi cevabını veriyorum. Çanakkale Zaferi’nde Kahireli, Kudüslü, Şamlı Halepli kardeşlerimize ‘neden buraya geldiniz?’ diye sorduk mu sormadık. Onlar da bize neden buraya geldik demeden Çanakkale’de bizim ile birlikte savaştılar. Bizimle bizim vatanımızı savundular. Bizim dedelerimizle birlikte şehit oldular. Çanakkale’de de şehit oldular, Sarıkamış’ta da şehit oldular. Şimdi soruyorum Ey! bugün bize ‘orada ne işiniz var?’ diyenler önce başınızı iki eliniz arasına alın. Bizim tarihi bir sorumluluğumuz var. Bizim Mısır halkına bir vefa borcumuz, bizim Suriye’ye Filistin’e vefa borcumuz var. ‘Size ne Mısır’dan Suriye’den, Filistin’den diyenler vefasızlık etmiş olur; ecdadına, dedelerine, şehitlerine sırtını dönmüş olur. Son nefesimize kadar hakkı savunacağız. Bin yıldır bu coğrafyada kardeşliği savunduysak bundan sonra da aynı kararlılık savunacağız” diye konuştu.

“TARİHİMİZ BİZE YETER”
Türkiye içerde ve dışarıda hak bildiği yolda dosdoğru yürüyen bir ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan “Bize kimse istikamet çizemez. Hiç kimse bize ne yapacağımızı öğretmeye kalkışamaz. Onların aklı varsa kendilerine kullansınlar. Bizim aklımız bizim tecrübemiz bize yeter bizim tarihimiz bize yeter. Kimse bize yapay gündemler enjekte edemez. Biz büyük bir milletim büyük bir devletiz. Ne yapacağımıza milletçe ne yapacağımıza kendimiz karar verir o yolda yürürüz. Bizi dışarıda eleştirenler son günlerde bizi medyada hedef haline getirenler Mısır’da darbeye darbe diyemeyecek kadar zavallıdır bunlar. Bunlar onurlu şerefli ilkeli bir duruş sergileyemediler” şeklinde konuştu.
Demokrasi’yi siyasi literatürde sandık olarak öğrendiklerini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
“Bizim tüm öğrencilik hayatımızda biz bunu böyle öğrendik. Milletin iradesinin sandıkta tecellisi olarak öğrendik. Son zamanlarda bir şey daha öğrendik. Baktık ki 2013 Şubat İsrail’de bir panel. Eski Dışişleri bakanı şimdi ki adalet bakanı olan bir bayan, onun yanında Fransa’daki Yahudi entelektüeli. Ve moderatörü soruyor. (Genişletilmiş il başkanları toplantımda da açıkladım. Hemen tutuştular. Neden rahatsız oluyorlar ?) ‘Eğer Mısır seçimlerinde müslüman kardeşler kazanırsa buna ne dersiniz?’ ‘Böyle bir şey düşünülemez’ Kazanırsa ‘İktidarda kalamazlar’ diyor. Hemen arkasından ‘Filistin’de kalamadılar, Cezayir’de kalamadılar ve ardından şunu söylüyor ‘Demokrasi sadece sandık değildir’ diyor. Şimdi ben sesleniyorum; demokrasi sandık değildir diyenlerin kim olduğunu öğrendiniz mi ? İşlerine geldiği zaman sandık, işlerine gelmediği zaman sandık değil. Sen böylesin.”

ERDOĞAN’IN BEYAZ SARAY TEPKİSİ
Kendisinin bu duruma tepkisini Beyaz Saray’ın açıklama yapmasını değerlendiren Erdoğan “Beyaz Saray’dan cevap geliyor. Bunu duyunca üzüldüm. Bunun muhatabı Beyaz Saray değildi. Ben burada ABD’yi değil, İsrail’i ifade ettim. Beyaz Saray’a ne oluyor da Beyaz Saray bunu konuşuyor. Beyaz Saray böyle bir şeyi konuşmamalı, dillendirmemeli. Bunu konuşması gereken İsrail olmalıydı. Bu NATO’da 2 ülke olarak bir ortağın bir ortağa yaklaşımı yakışık almadı. İşte dünyanın çifte standartını göstermesi bakımından bu da çok önemli. Biz uzun ince bir yoldayız. Gideceğiz gündüz gece. Dün söyledim yine söylüyorum. Biz Esmaları yalnız bırakamayız. Biz Suriye’de kimyasal silahlarla öldürülen şehit edilen o yavruları yalnız bırakamayız. 100 binin üzerinde insan öldürülüyor. Biz onları yalnız bırakamayız. Bizim inandığımız bir şey var. Biz şuna inanıyoruz. Liva-ül Hamd ismindeki musamma sancağın altında buluşmak herkesin harcı değil. Biz ona doğru bir yol haritası çiziyoruz. Onun için Rabia Adeviyye, Mansuriyye, İskenderiye çok önemli. Biz asla yalpalamadan Akif’in ifadesi ile “O cevherdir ki İlahi ne büyüktür, imansız olan yürek sinede yüktür’ Biz böyle yürüyeceğiz.” dedi.