BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.008,53
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan BDP ve CHP'ye sert sözler

Başbakan Erdoğan, BDP lideri Demirtaş'ın PKK'nın kontrolünde olduğunu ileri sürdüğü bölgelerle ilgili net konuştu.

Abone ol
Başbakan Erdoğan, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK tarafından kaçırılmasının, inandırıcı olmadığını söyledi. Suriye'deki olaylarla ilgili olarak Beşşar Esad'ın ipini çeken ve sonunun geldiğini anlatan Erdoğan, Davutoğlu'nun önceki gün ABD'de sarfettiği sözlerin, tarihi bir uyarı niteliğinde olduğunu kaydetti.

Yeni anayasa çalışmalarıyla da ilgili bilgi veren Erdoğan, komisyon çalışmalarında AK Parti'nin masadan kalkan taraf olmayacağını, tek partiyle de olsa bu süreci tamamlayacağını söyledi. Rapor alarak çocuklarını, okula göndermeyen velileri de ihanetle suçlayan Erdoğan, ikinci öğretimlerde alınan harç paralarının, kaldırılmayacağını, ilgili yasada da bunun açıkça yer aldığını hatırlattı.

Kanaltürk televizyonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, CHP'li Hüseyin Aygün'ün PKK tarafından kaçırılmasıyla lgili kamuoyu araştırması yaptıklarını ve halkın büyük bölümünün de Aygün’ün kaçırılmış olmasını inandırıcı bulmadığını söyledi.
 
Aygün'ün PKK tarafından kaçırılmasıyla ilgili olarak  "Şüphelerim var, inanmıyorum"  yorumunda bulunan Erdoğan, AK Partili il başkanlarının da PKK tarafından kaçırıldığını ancak medyanın bunu gündeme taşımadığını ileri sürdü. Erdoğan, Aygün'ün açıklamalarına da hatırlatarak ve olayın bölgede oynanmaya çalışılan operasyonun bir parçası olduğunu söyledi.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'ne, Cumhuriyet tarihinde yapılmayan yatırımları, 10 yılda yaptıklarını söyleyen Erdoğan, göreve gelir gelmez OHAL'i kaldırdıklarını anlattı. TRT 6'nın 24 saat yayın yaptığını, üniversitelerde Kürtçe bölümler açıldığını ve bunları lütuf görmediklerini ve sadece hizmet amacıyla yaptıklarını ifade eden Erdoğan, BDP lideri Demirtaş'ın PKK'nın kontrolündeki bölgelerle ilgili açıklamalarıyla ilgili olarakta sert konuştu:

"400 Kilometre PKK'nın işgali altındadır diyen bir siyasi partinin genel başkanı veya eş başkanını ben kalkıpta muhattap alamam. Biz onlarla bir müşterek çalışma içindeyiz' demektir bu. Tamamiyle yalan bir adım atıyorsun ve bu 400 kilometreyi acaba kaç kere gidip geldin de bunları söylüyorsun."
 
ÇİÇEK’İN METNİNE ELEŞTİRİ 

Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in, "milli mutabakat metniyle" ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Erdoğan, metinde yer alan bazı ifadelere kendilerinin de sonuna kadar destek olduklarını söyledi. Çiçek'in iyi niyetinden şüphe duymadığını; ancak uygulamanın eksik olduğunu ifade eden Erdoğan, metin için grup başkanvekilleriyle bir araya gelinmesi gerektiğini anlattı. Erdoğan şöyle konuştu:
 
"Sayın Çiçek, bugüne kadar yaptığı uygulamayı tekrarlasaydı isabet olurdu. Yani grup başkanvekilleriyle biraraya gelip işi değerlendirseydi isabet olurdu. Öyle şeyler var ki katılmak mümkün değil.
 
4. madde de, 5. madde de... Kendisi hükümet sözcüsüyken çok açık ifadeleri vardır. Biz her zaman güvenlik güçlerimize 'bir ihtiyacınız var mı?' diye sorarız. Kendilerinin ifadesi de ‘ne istediysek hükümet vermiştir’ şeklindedir. Bizden bir şey talep edecekler ve biz vermeyeceğiz. Asla, kimse bunu ifade edemez.
 
9. madde, şehitlerle alakalı... Bazıları zannediyor ki şehit yakınları terk ediliyor, ihmal ediliyor. 
 
"SEÇİMLER ÖNE ALINABİLİR"

Başbakan Erdoğan, 2014 yılı içinde bir taraftan mart ayında yerel seçimin, hemen arkasından Cumhurbaşkanlığı seçiminin yapılacağını, bunun hem siyasi partiler hem de vatandaş açısından da sıkıntı olacağını belirterek, ''Ekim gibi olursa 4-5 ay geri alma durumu var. Sayın Bahçeli de açıklama yaptı biliyorsunuz, onun da olumlu yaklaşımı var'' dedi.

Kurmaylarına, 'MHP ve CHP ile görüşün' talimatı verdiğini ifade eden Erdoğan, ''Ona göre burada tarihi mutabakatımızı da sağlarsak, yerel seçimleri şöyle 4-5 ay öne almamız mümkün''dedi.

 "ESAD SİYASİ BİR MEFTADIR"

Gazetecilerin Suriye'deki olaylarla ilgili soruları üzerine Erdoğan, Beşşar Esad'ın siyasi ömrünü tamamladığını ve şu anda siyasetçi gibi davranmadığını söyledi. Dökülen kanın sorumlusu olarak Türkiye'yi gösteren Esad'ın, ağzından çıkanı kulağının duymadığını ifade eden Erdoğan, Rusya ve Çin'in desteğini de kaybeden Esad'ın siyasi bir mefta olduğunu ileri sürdü. Erdoğan, kamuoyunun hükümetin Suriye politikasını da desteklediğini anlattı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kendisiyle ilgili iddialarında doğruları konuşmadığını da söyleyen Erdoğan, Esad ailesini Türkiye'de ağırladıklarını ancak yazlıkta birlikte olmadıklarını kaydetti. Erdoğan, Suriye tehtidiyle ilgili olarakta şunları kaydetti:

"Yaptığımız kamuoyu araştırmasında, ‘bir tehdit gelmesi durumunda Suriye’ye bir müdahalede bulunulmalı mı?’ sorusuna yüzde 58 ‘evet’ yanıtı alındı. Suriye politikasına yönelik de ortalama yüzde 49’larda onay veriliyor...
 
Tampon bölge ile uçuşa yasaklı bölge birlikte değerlendirilmeli. Uçuşa yasak bölge ilan edilmeden tampon bölge ilan edemezsiniz. Aksi durum bir risktir ve karşımıza Srabrenitsa gibi bir manzara çıkarır. Onbinlerce insanın bedelini tarihe ödeyemezsiniz. Sayın Davutoğlu’nun ABD seyahatinin altında yatan da budur. Böyle bir kararın çıkması lazım ki adım atasınız."
 
"UYGUN GÖRDÜĞÜMÜZ KAMPA GÖNDERİRİZ"

CHP liderinin Suriyeli mültecilerin konuk edildiği kamplarla ilgili çıkışınında yanlış olduğunu söyleyen Erdoğan, izin alınmadan böyle bir ziyaretin mümkün olamayacağını ifade etti. Hükümetin onayı olmadan, kamplara girilemeyeceğini de söyleyen Erdoğan, bölgeye giden komisyonun, kamplarda inceleme yaptığını ve ayrıca bir rapor hazırlandığını anlattı.

"ÇOCUKLARINA İHANET EDİYORLAR" 

Programda ayrıca sosyal medya aracılığıyla iletilen sorulara da cevap veren Erdoğan, eş durumu tayinlerinin, parçalanmış aileler ifadeleri kullanılarak, medya tarafından abartıldığını söyledi. Özellikle batıda öğretmen yığılması olduğunu ancak diğer bölgelerde eğitimci sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Erdoğan bu konuda milli eğitim bakanıyla görüştüğünü ve tayinlerle ilgili yeni bir çalışma yapılmasını istediğini söyledi.

Dersanelerin mutlaka kapanacağını söyleyen Erdoğan, daha önce çıkan yasal düzenlemenin Danıştay tarafından iptal edildiğini hatırlattı. Şu an tüm alt yapının hazır olduğunu ve dersane sahiplerinin birleşerek okul açmaları gerektiğini söyleyen Erdoğan, devletin bu özel okullardan hizmet alımı yapabileceğini ifade etti. 

Bu yıl okula başlayacak çocuklar için alınan raporu da velilerin çocuklarına ihaneti olarak nitelendiren Erdoğan, kendi çocuklarının da okula erken başladığını anlattı. Erdoğan şöyle konuştu;

"Rapor alanları evlatlarına ihanetle vasıflandırıyorum. ‘Benim evladım geri zekalı’... İki ayda mı iyi hale gelecek. Biz de çocuklarımızı yaşları gelmeden okula başlattık. Okul öncesi eğitim nedeniyle bir çocuğum birinci sınıfı okumadan ikiden başladı. 66 ayı söylerken rastgele atmadık ki biz bunu, incelemer yaptırdık."