Başbakan Erdoğan 'görüşmeyi kamera kaydetsin' şartını getiren CHP lideri Baykal'a cevap verdi.
Abone olBaykal'ın kameralı görüşme şartı Erdoğan'ı kızdırdı. CHP ile görüşme talebini geri çeken Erdoğan, kamerayla tespiti siyasi ahlaksızlık olarak niteledi.
MECLİS'TE ÇIK KARŞIMA
Erdoğan konuyu Meclis'e getireceklerini hatırlatarak, "Meclis’te tüm yerli yabancı kameralar karşısında, eğer sen çıkar orada konuşursan bende orada konuşacağım." diye konuştu.
"Güneydoğulu vekilleri kendinizden saymayın" diyen Bahçeli'ye de ateş püskürdü. Erdoğan, MHP liderinin saygısızlığın daniskasını yaptığını savundu.
Erdoğan partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. İşte Erdoğan'ın konuşması:
KAMERAYLA TESPİT SİYASİ AHLAKSIZLIK
8 Ekim 2009 tarihinde CHP Genel Başkanı sayın Deniz Baykal’a bir mektup yazdım. Bir sayfalık mektupta milli birlik süreci adı altında yeni bir demokratik açılım sürecini başlattığımızı, hedefimizi sadece ülkemizde huzuru istikrarı pekiştirmek, anayasal düzenimizi daha da yüceltmek olduğunu ifade ettim. Yine mektubumda ülkemiz adına son derece önemli olan böyle bir sürecin geniş bir toplumsal mutabakata, özellikle siyasi partilerimiz arasında gerçekleşecek asgari bir diyalog zemininde olmasını belirttim. Nezaket kuralları içinde bir mektup yazdım. Acaba şurada incitir miyim diye dikkat ettim. Kendilerine gönderdim.
TÜM BUNLARI SİNEYE ÇEKTİK
Benim mektubumun kendilerine ulaşmasından dört gün sonra cevabi bir mektubu bana ilettiler. Bizim son derece sade mektubumuza karşılık olarak 6 sayfadan oluşan, kimi zaman kırıcı, incitici, çok yakışıksız bir üslupla peş peşe sıralayan, nezaket kurallarının dışında bir mektupla karşılaştım. Sayın Baykal mektubunda uzun uzun süreci eleştiriyor. Bir şey görüşmedik ama süreci eleştiriyor. Eleştirilerini tamamen dedikodulara dayandırıyor ve hızını alamayıp açılım politikasında hiçbir şekilde sizinle birlikte olmayacağımız diye kestirip atıyor. Ne kaldı?
Tüm bunları da sineye çektik. Bu iddiaların asılsız olduğunu düşünerek mektubu okumaya devam ediyorum. Ancak mektubun son paragrafında bütün siyasi geleneklere aykırı bir şekilde görüşmenin televizyon kameraları tarafından kayda geçirilmesi şartının olduğunu gördük. Baykal bir taraftan baş başa görüşmeye hazırım diyor, bir taraftan da kamera şartını dayatıyor.
KAMERA AHLAKA AYKIRI
Ne bizde, ne de dünyanın herhangi bir yerinde liderlerin bir araya gelmesi ilk kez yaşanmıyor. Ama kamerayla bir görüşmeyi tespit, siyasi ve diplomatik ahlaka ters olarak nitelendirilir. Böyle bir şey olmaz. Biz bir basın toplantısı yapmıyoruz. Zaten onu yaptığımız zaman çıkarız ekranların karşısına orada bunu yaparız.
BİRİ BİZİ GÖZETLİYOR MANTIĞI
Ben oraya sürecin koordinatörü olan bakanı da götürmeyi planlıyorum. Yanımda not tutucu da olur, eğer çok ısrarcıysalar birer tane de ses kaydı için o da konulabilir. Bu da olur, ama biri bizi gözetliyor mantığı içerisinde kameraların kurulmasını anlamak mümkün değil. Böyle bir yaklaşım olur mu? Bu tavır işi yokuşa sürmektir, ipe un sermektir. Baykal'ın beynini yıkayacak, hipnotize edecek, büyü ya da sihir yapacak değiliz.
ODASINI 24 SAAT CANLI YAPSIN
Önemli olan müzakeye açık olmak demektir. Sanki milletten bir şeyler saklıyorlar. Bu propaganda kime neye yarar? Sizin Baykal hiç ikili görüşme yapmadı mı? Tüm görüşmeleri kameralar önünde mi yaptı? Madem televizyon meraklısı odasını 24 saat canlı yayın yapsın. Partililer de genel başkanı 24 saat izlesin. Gizli kapaklı şeyler konuşacak değildik. Görüyoruz ki sayın Baykal buna ne hazır ne de açık. Baykal’a cevabını veriyorum.
BEN ORAYA GİTMİYORUM
Sayın Baykal madem ki sen kameralara bu kadar meraklısın, zaten biz bunu Meclis’e getiriyoruz, Meclis’te tüm yerli yabancı kameralar karşısında, eğer sen çıkar orada konuşursan bende orada konuşacağım. Ama sen konuşmazsan, ilgili arkadaşlarım bilgilendirmeyi zaten her şey açık seçik yapacaklar. Bu vesileyle sağ olasın, belki bir çayını içerdik ama kesinlikle bende oraya gitmiyorum.
SAYGISIZLIĞIN DANİSKASI
Bahçeli siyasi ahlaktan uzak yakıştırmayla bana sesleniyor. Ama sen bu ifadelerinle hem bölgesel milliyetçilik yapıyorsun, hem etnik milliyetçilik yapıyorsun ve benim arkadaşlarıma sen durup dururken bu saygısızlığın daniskasını ortaya koyuyorsun. Arkadaşlarımın ne karakterini, ne cibilliyetini seninle hiçbir zaman ölçmem. İşte senin Güneydoğu’ya Doğu’ya niçin gidemediğin belli. Niçin oralarda sıralamaya giremediğin belli. Çünkü gidene gelinir, gitmeyene gelinmez. Kapısını açık tutanın kapısından girilir, kapısını açık tutmayana girilmez. İkram edene ikram olunur. Daha fazla üzerinde durmayacağım.
Azerbaycan'a hangi mesajları yolladı? DTP'lileri neden uyardı? Haberin devamında
[PAGE]DTP ŞOV YAPMASIN
Türkiye'de iyi şeyler oluyor. Umut verici gelişmeler oluyor. Tabii nereden baktığınız çok önemli. Neden bu coşkuyu milletle paylaşmıyorlar. Siiz sürecin dışına sevk eden nedir? Tek başımıza da kalsak milletimin desteği ile sonuna kadar gideceğiz. Biz bu işi partiler üstü mesele olarak görüyoruz. Yeter ki Türkiye kazansın. Umuyorum Baykal bahane üretmekten inşallah vazgeçer. Bildiğiniz gibi 34 kişi sınırı geçti. Son derece olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Dağdakilere çağrımı yineliyorum. Vakit yitirmeden ülkelerime dönmelerini istiyorum. Şova gerek yok. Orada gerekli muameleler yapılır. Tahrikle yapılan açıklamalar sürece zarar verir. Popülist şovlarla başka yere çekmek hiç bir amaca hizmet etmez. Legal örgütün temsilcisi illegal örgü adına konuşamaz.
KİMSE TÜRKİYE'Yİ TEST ETMESİN
Azeri kardeşlerimizin aleyhine olacak adım atmamız söz konusu değildir. Ancak dedikodularla aramızı açmaya çalıştıklarına şahit oluyoruz. Azeri kardeşlerimiz nifak çabalarına prim vermesinler. Azeri bayrağını Türk bayrağı gibi gördük. Bu hitabım Azerbaycan halkınadır. Azerbaycan'ın çıkarlarını Türkiye'nin çıkarlarından geri tutmadık tutmayız. Kimse Türkiye'yi test etmeye kalkmasın. Fitme fesat odakları çok iyi çalışıyor. Türkiye'nin içinden besleyen odaklar da belli.
KARŞILIKLI FİTNE FESAT ODAKLARI VAR
Sürekli orayla paslaşarak tahrik ediyorlar. Arkadaşlarımız FİFA'nın aldığı kararları uygulamaya çalıştı. Kendilerinin 3.5 yılda bu konuda ne yaptıkları bellidir. Türk dünyaıs ile ne yaptıkları da bellidir. Her şey eserleriyle ortada. Ama Azerbaycanlı kardeşlerim bu tür oyunlara izin vermemeli. Asıl yaralayan ise şehitlik camiinde ve şehitlik anıtındaki Türk bayrağının kaldırılmasıdır. Bunun ne anlama geldiğini Azerbaycanlı kardeşlerimiz değerlendirecektir.
AHİLİK İLKESİNDE İKİ ÖĞÜT
800 yıl önce kurulan esnaf teşkilatı bu ülkenin hamurunu insani değerlerle yoğurmuştur. Ahi Evran'a kulak vermeyen Türkiye ruhsuz kalır köksüz kalır maneviyatsız kalır demiştim.. Ahilik ilkesinde iki öğütü altını çiziyorum. Gönlünü açık tut, eliin açık tut, sofranı açık tut ve kapını açık tut. Yine diyorlar ki ahiler "Sana gelmeyen sen gideceksin." Nazla niyazla asla hareket etmeyiz. Bu ülkenin ulularına kulak veriyoruz.
IRAK VE SURİYE İLE ANLAŞMALAR
Eğıitim, sağlık enerji, tarım, ulaşım, ticaret, aklınıza gelen her alanda Türkiye ve Irak arasında bu anlaşmalar yapıldı. Irak ile 48 mutabakat muhtırası yapıldı. Bir günde 48 mutabakat muhtırasının yapıldığı son yüzyılda görülmemiştir. Bölgede yeni bir sürece başlıyoruz. Hedefimiz Rusya ile anlaşmalar yapmak.