BIST 9.916
DOLAR 35,23
EURO 36,69
ALTIN 2.976,15
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Erdoğan'dan Batı'ya sert İsrail mesajı

Başbakan Erdoğan, İsrail için nöbet tutmasını isteyen bir Türkiye istendiğini savunarak Filistin için susmayacaklarını ilan etti.

Abone ol

Cenin'deki katliam sonrası Ecevit'in "soykırım yapıyor" dediği için İsrail'in 15 günde dört kez özür dilettiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, sözü 10 Ağustos seçimlerine getirdi:

"İsrail'e nöbetçi hükümet, nöbetçi cumhurbaşkanı çıkarmak için yapılan tüm tuzaklara göğsümüzü siper edeceğiz."

İsrail'e ciddi eleştiri getirmeyen yazarlar ve bir kısım medyayı satılmış kalem olarak niteleyen Erdoğan, "Son nefesimize kadar Filistin demeye, insanlık demeye, adalet demeye devam edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Erdoğan, AK Parti Grup toplantısında konuştu. Başbakan muhalefetin, "İsrail'e jet yakıtı satılıyor" ve "Kürecik radarı İsrail'e bilgi veriyor" iddialarına sert sözlerle tepki gösterdi. İşte öne çıkan başlıklar:

YURT DIŞINDA OY KULLANMA

Yurt dışındaki vatandaşlarımız, ilk kez cumhurbaşkanlığı seçminde bulundukları yerlerde oy kullanabilecekler. 31 Temmuz-3 Ağustos tarihleri arasında ülkelere göre değişiklikler olacak. Bu tarihleri Yüksek Seçim Kurulu’nun internet sitesinden öğrenmek mümkün. Vatandaşlarımızın olduğu ülkelerde randevu sistemi uygulanıyor. YSK’nın sitesinde randevu alabilecek ve oy kullanabilecekler. Randevu alma işlemi dün başladı. Vatandaşlarımızın bu hususlara dikkat etmelerini, oylarını mutlaka ama mutlaka kullanmalarını hatırlatıyorum.

KILIÇDAROĞLU'NA TIPIŞ TIPIŞ TEPKİSİ

CHP tabanı, kendisine aday dayatılmasına, ardından da genel müdürlerinin ifadesi ile 'tıpış tıpış sandığa gideceksiniz' denilmesine karşı tavrını, tepkisini 10 Ağustos'ta inanıyorum ki sandıkta gösterecekti

TOPLAMI YÜZDE 1 BİLE DEĞİL

Bunları adayı beni 9 parti 10 parti destekliyor diyor. Kendisini desteklediğini söyleyen partileri toplam oy oranı yüzde 1’i geçmiyor. İsimlerini de açıklamıyor çünkü hem MHP ve BBP partisin tabanını rahatsız edecek cinste.

BAHÇELİ'YE YENİ YOL ARKADAŞLARI HAYIRLI OLSUN

Çatının altına kimlerin girdiğine dikkat edin. Çatının altında CHP ve MHP vardı, şimdi o çatının altında CHP ve MHP ile birlikte BBP var, Sosyalist İşçi Partisi, Devrimci Halk Partisi var. Devlet Bahçeli, dayatmalara boyun eğdi. Gitti, partisini Sosyalist İşçi Partisi ile, Devrimci Halk Partisi ile aynı çatının altına yerleştirdi. Sayın Devlet Bahçeli'ye yeni yol arkadaşları hayırlı olsun. Başta MHP ve BBP olmak üzere bu partilere gönül vermiş kardeşlerim, inanıyorum ki bu kirli ittifaka, bu kirli yol arkadaşlığına 10 Ağustos'ta gereken cevabı vereceklerdir. Şu anda zaten BBP'de itirazlar başladı. Partilerinin bu kirli koalisyon içinde yer almasından rahatsız olan omurgalı siyasetçiler, tepkilerini cesaretle ortaya koymaya başladılar.

SIYRILDILAR HAREKETE GEÇTİLER  

Karşımızda bir koalisyon var. Karşımızda esti Türkiye koalisyonu var, o malum iş, medya çevresi ve Pensilvanya var. Fikirlerin ideolojilerini bir kenara bıraktılar omurgalarında sıyrıldılar harekete geçtiler. Milletim bu koalisyonu çok iyi biliyor. Aziz millet 10 Ağustos’ta bu eski Türkiye koalisyonunu dağıtacaktır. 

İSRAİL KANA DOYMADI

İsrail 1948'de başlattığı katliamlara periyodik olarak devam ediyor. İsrail kana doymadı, 1948'de yapılan ilk katliam gereken tepkiyi almayınca her yyıl katliamlarına yenisini ekledi. Dünyanın korktuğunu gören İsrail adım adım işgale başladı, filistinlilerin tek tek öldürmeye devam etti.

SELAMLIYORUM

Devletler, bu insanlık dışı, bu barbarca katliama seyirci kalırken, Allah'a hamdolsun, halklar sokaklara çıkıyor. Devletlerinin engellemesine rağmen tepkilerini mertçe, yiğitçe ortaya koyuyorlar. Buradan, Gazze için eylem yapan Londra'yı, Paris'i, Brüksel'i, Belgrad'ı, Kopenhag'ı Berlin'i tebrik ediyor, insanlık için ayağa kalkanları selamlıyorum. Ürdün, Lübnan, Güney Afrika, Şili, Venezuela, Pakistan ve diğer tüm ülke halklarına, Gazze için yüreklerini ortaya koydukları için teşekkür ediyor, hepsini yürekten kutluyorum. İnşallah halkların, insanların bu hassasiyeti, bu yürekli duruşu devletlerini de dize getirecek, devletlerinin de insani, vicdani bir tutum sergilemesini sağlayacaktır.

MURSİ'NİN DİK DURUŞU

Mısır'da Mursi halkın oylarıyla gelmişti, 1 yıl boyunca İsrail'e karşı hakkı savundu. Muhammed Mursi'nin bu dik duruşu, bu onurlu duruşu, bu omurgalı duruşu, elbette birilerini rahatsız etti. Tahrir gösterileri dediler, özgürlük dediler, Mısır'da askeri darbe yaptılar, Mursi hükümetini devirdiler, binlerce masumu katlettiler, başta Mursi olmak üzere binlerce masumu hapse attılar ve bunlardan da ciddi bir kısmını idama mahkum ettiler. Dikkatinizi çekiyorum, darbecilerin ilk yaptığı iş, Gazze'ye giden Refah kapısını kapatmak oldu.

TÜRKİYE'NİN İSRAİL İÇİN NÖBET TUTMASINI İSTİYORLAR

Önce Gezi olayları dediler, sokak hareketleri üzerinden hükümeti devirmeyi hedeflediler ama başaramadılar. Mısır'da uyguladıkları senaryo, hamdolsun Türkiye'de tutmadı. Sokak eylemleri ile deviremedikleri hükümeti, maşaları olan Pensilvanya'yı kullanarak yargı darbesi ile devirmek istediler, bunu da başaramadılar. Türkiye'yi susturamadılar. Türkiye'yi sindiremediler ve sindirtemediler. Şu anda cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden bir başka senaryoyu deniyorlar. Çatı aday diyorlar, ortak aday diyorlar. Kardeşim, bunların hepsi yalan. Gezi'de başaramadıklarını, 17 ve 25 Aralık'ta, 30 Mart'ta başaramadıklarını, şimdi 10 Ağustos'ta başarmaya çalışıyorlar. İsrail zulmüne ses çıkarmayacak, Gazze için sesini yükseltmeyecek, dengeleri gözetecek, sessiz, tepkisiz bir cumhurbaşkanı ile Türkiye'yi susturmak, sindirmek istiyorlar. Türkiye'nin de İsrail için nöbet tutmasını istiyorlar. Proje bu. 

TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNİ BELİRLEYEMEZSİNİZ

Türkiye'nin de İsrail için konforlu rakip olmasını istiyorlar. Ama bunların hesaba katmadıkları bir nokta var, Türkiye, o eski Türkiye değil. Türkiye'ye gündem dayatamazsınız, Türkiye'nin gündemini belirleyemezsiniz. Türkiye'ye artık zalimler için, zalim ve terörist devletler için nöbet tutturamazsınız. Türkiye'ye o eski günlerde olduğu gibi parmak sallayarak istikamet çizemezsiniz. Bu Türkiye, yeni Türkiye'dir, tam bağımsız Türkiye'dir. Ne içerideki işbirlikçilere ne dışarıdaki mütekebbirlere boyun eğecek bir Türkiye yok

ECEVİT'E ÖZÜR DİLETTİLER

İsrail 21 yy’ın ilk katliamını Cenin kentinde gerçekleştirdi. Bin 300 Filistinli şehit edildi 1500 kişi yaralandı. Şehir adete haritadan silindi.  O günlerde Türkiye’de ilk bir şey oldu. Merhum Bülent Ecevit bu barbarlığa tepki koydu, İsrail’in yaptığını soykırım olarak nitelendirdi. Sonra bütün egemen güçler Bülent Ecevit’e karşı saldırı başlattılar. Sen nasıl soykırım dersin.

Maalesef merhum Bülent Ecevit, 15 günde tam 4 kez özür diledi, sözlerinin yanlış anlaşıldığını söyledi. İşte böyle bir Türkiye istiyorlar, Türkiye sussun, Türkiye görmesin, duymasın, Türkiye hizada dursun istiyorlar. Kardeşlerim, biz bugün varız, yarın olmayacağız ama ben istiyorum ki biz olsak da olmasak da artık bu milletin iradesi, bu ülkenin istiklali, hiçkimsenin, hiçbir ülke ve odağın ipoteği altına alınmasın.

GEZİ'DE BİZİ YOK EDEBİLİRLERDİ

Gezi'de bizi yok edebilirlerdi, 17, 25 Aralık'ta bizi hapsedebilirlerdi, sürekli suikast tehdidi altındaydık. Ama istiyorum ki biz olsak da olmasak da Türkiye'nin bağımsızlığına, istiklaline hiç kimse artık el uzatmasın. Hiç kimse Türkiye'ye gündem dayatmasın. Bu aziz milletin iradesi, enerjisi, kaynakları, başka ülkelerin özellikle zalimlerin çıkarına peşkeş çekilmesin. Biz 'istiklal mücadelesi' derken işte bunu kastediyoruz

İÇERİDEKİ DALKAVUKLAR

Bizim içimizi acıtan bir başka boyut var. 2002'de merhum Bülent Ecevit, Cenin katliamına son derece haklı biçimde 'soykırım' dediğinde İsrail'den, Batı'dan çok içerideki dalkavuklar Ecevit'in üzerine yürümüştü. Burası çok önemli. O malum medya, o malum satılmış kalemler, İsrail adına Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na hiza ve istikamet vermeye çalışmışlardı. İşte şu anda da bu yapılıyor. İsrail'den, Batı'dan çok içerideki medya, içerideki ihanet şebekeleri bizim üzerimize geliyor. Gazze katliamını örtmek, perdelemek için her gün alçakça iftiralar atılıyor.

İSRAİL'E JET YAKITI

Neymiş? 'Türkiye İsrail'e jet yakıtı satıyormuş.' Dürüst olun, dürüst. Zaten çıkınınızda tek şey var, yalan, iftira, takiye. Siz busunuz. Enerji Bakanım kaç kez açıkladı, böyle bir şey söz konusu değil. Ama bunlar öyle ciddi anlamda yalanı meslek edinmişler ki düşünün buraya İsrail'in uçağı gelir ve havalimanından kendi yakıtını alır. Bu her ulus için, gittiği ülkelerde orada bakımını yaptırır, yakıtını alır ve ondan sonra yoluna devam eder. Eğer bunu İsrail'e jet yakıtı vermek olarak takdim ediyorsanız, buna söyleyecek bir şeyim yok. Aynı şekilde her hafta bizim 40'ı aşkın uçağımızda Tel Aviv'e gidiyor ve onlar da oralardan yakıtını alıyor. Bu uçaklar gidip gelmesin mi, bunları mı kaldıralım? Duygularla konuşacağımız noktada değiliz. Akılla, ilimle, tecrübeyle konuşmak durumundayız. Öyle anlar olur ki buna da tevessül edersiniz. Karşılıklı uçaklarda gitmeyebilir. Gerek bizim vatandaşlarımız, gerek Filistinli vatandaşlar, onlar diyelim ki Filistin'den çıkıp bu tarafa gelecekleri zaman işte bu uçaklarla geliyorlar, bizim uçaklarımızla geliyorlar. Bunlar konuşurken bunları düşünerek konuşmuyorlar. Sadece acaba nereden köşeye sıkıştırabiliriz, buna bakıyorlar. Arkadaşlar duyguların egemen olduğu bir dünyada değil, aklın, ilmin, tecrübenin, deneyimin egemen olması gereken bir dünyada yaşıyoruz.

VAY GAFİL BU NE CEHALET

Çıkmış Kılıçdaroğlu ne diyor? Kürecik'teki radar İsrail'e bilgi veriyormuş, vay gafil, bu ne cehalet. Omurgalı olun, omurgalı. Şerefli olun, şerefli. Ecdadınız gibi dik durun, dik durmayı öğrenin. Kürecik'teki radar Kahramanmaraş'ta. Bunların hepsi NATO'nun. NATO üyesi olmamız hasebiyle talebimiz üzerine bizim savunmamızda kullanılmak üzere buralara getirilmiş olan radarlardır ve füzelerdir. Bunu bilmeyecek kadar cahil. Böyle yalan, iftira ile bu olur mu? Kaldı ki İsrail'in böyle bir şeye zaten ihtiyacı yok. Çünkü onun haber alma kaynakları çok daha farklı.

PENSİLVANYA'DAKİ ZAT

Pensilvanya'daki zat çıkmış Gazze için taziye yayınlıyor. Haberiniz oldu değil mi? O taziyede kendi ülkesini eleştiriyor. Ama efendisi İsrail'e bir tek laf söylemiyor. Yazıklar olsun. Pensilvanya medyası İsrail aleyhine, efendileri aleyhine tek cümle yazamıyor. Sabah akşam hükümete iftira atıyorlar.

Anamuhalefet partisinin genel müdürü Kürecik'teki radarın ne işe yaradığını nasıl çalıştığını bilmez mi? Bir insan kendi ülkesine bu kadar Fransız olur mu? Cehalet paçalarından akıyor. İsrail zulmünü örtmek adına kendisini rezil etmekten bile kaçınmıyor.

İSRAİL'E NÖBETÇİ HÜKÜMET OLMAYACAĞIZ

Şunu unatmayın biz susarsak, biz susturulursak bilin ki kaybeden sadece Gazze değil, kaybeden Türkiye'nin bağımsızlığı olur. İşte onun için susmayacağız. Sadece Gazze için değil, Türkiye'nin istiklali ve istikbali adına susmayacağız. İsrail'e nöbetçi hükümet, nöbetçe cumhurbaşkanı çıkarmak için  yapılan tüm tuzaklara göğsümüzü siper edeceğiz. Çocuklar için haykırmaya devam edeceğiz, anneler için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. İnsanlık için, vicdan için, küresel barış ve adalet için vicdanlara seslenmeye devam edeceğiz.

ÖLEN 15 İSRAİL ASKERİ İÇİN TAZİYE MESAJI VEREN CAMERON'A TEPKİ

Düşünebiliyor musunuz İngiltere Başbakanı kalkıyor 13 tane, 15 tane İsrailli için başsağlığı diliyor. Peki 600 tane Filistinli için ne yapıyorsun? Bu nasıl bir siyasettir, Bu nasıl bir yaklaşımdır? Böyle bir anlayış olabilir mi? Biz küresel vicdana rahatsızlık vermeyi sürdüreceğiz. Çanakkale'de yatan Filistinli şehitlerin huzuruna çıktığımızda inşallah hesabımızı bu şekilde vereceğiz. Gazze'de, Kudüs'te, Ramallah'ta, Nablus'ta yatan şehitlerimizin huzuruna çıktığımızda inşallah hesabını verenlerden olacağız.

SON NEFESİMİZE KADAR FİLİSTİN DEMEYE İNSANLIK DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ

İşte onun için de son nefesimize kadar bağımsız Türkiye, son nefesimize kadar Filistin demeye, insanlık demeye, adalet demeye devam edeceğiz. Rabbim Gazzeli kardeşlerimize sabır versin, tahammül versin, dayanma gücü versin. Rabbim üzerilerine ölü toprağı saçılmış vicdanlara akıl versin, Rabbim yaşananlardan herkesin ders almasını ve zalime karşı dik bir duruş sergilemesini İslam dünyasına, tüm dünya ülkelerine nasip etsin.