Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan faiz konusunda bankacılara ''faizleri lütfen makul seviyelere çekin'' sözleriyle çağrıda bulundu.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, Borsa İstanbul ile İslam Kalkınma Bankası Arasında İmzalanacak Stratejik İşbirliği İçin Mutabakat Zaptı Gong Törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Merkez Bankası'nın bağımsızlığına sözüm yoktur. Ama uyarımı yapacağım, o da çözüm yollarını bulacak" dedi. Erdoğan, "Buradan bir kez daha bankacılık sektörüne sesleniyorum, faizleri lütfen makul seviyelere çekin" diye konuştu.
BANKACILARA FLAŞ ÇAĞRI
Buradan bir kez daha bankacılık sektörüne sesleniyorum: Faizleri lütfen makul seviyelere çekin. İşsizlik bakın yüzde 11'in üzerinde bu ülke bu hale düşmeli mi? Düşmesini istemiyorsak bizim ihtiyacımız yatırım üretim ve rekabettir. Yatırım olabilmesi için girişimcinin gerekli olanakları yakalaması lazım. Ancak paradan para kazanan bu sistem gerekli imkanları sağlamıyor.
KRİZ KARŞISINDA ŞAŞIRMADIM
Uluslararası ilişkilerin temelini oluşturuyor. İhtiyaçların çok, kaynakların sınırlı olduğu dünyada alternatif finans ihtiyacı daha önemli bir hal alıyor. Faize dayalı sistem daha devam etmektedir. Yakın zamanda da böyle bir ihtimal görünmüyor. Şahsen faize daima olumsuz yaklaşan biri olarak kriz karşısında şaşırmadığımı ifade etmeliyim. Emekle para kazanmayı hedef alan bir finans sistemi geliştirmeliyiz. İlk dış borcumuz 1854'ten beri bankalar, tefeciler tarafından iliği sömürülmüş bir ülkenin Osmanlı'nın mirasçısıyız. Osmanlı'ya yüzde 900 faiz uygulandığı dönemler olmuştu.
BENİM ÇOK AĞIRIMA GİDİYOR
2001 krizinde gecelik faizlerin yüzde 7.500'lere çıktığını hatırlayın. Bugün böyle bir vaziyetle karşı karşıya değiliz. Haklılığımız da ortaya çıkıyor. Çok açık net ispatıdır. Bundan kurtulabilir miyiz, benim çok ağırıma gidiyor, kurtuluruz.
TOKADI YİYEN BENİM
Sadece birkaç konuda mesafe katedemedik. Eğitim, kültür politikaları ve reel faizlerin düşürülememesi. Bu bir özeleştiri. Yıllarca Merkez Bankası'nı eleştirdim. Hala da eleştiriyorum. Bağımsızdır şudur budur. Tamam, ama ben siyasetçiyim. Böyle bir şey yapılıyorsa ben de kalkıp eleştirimi yapacağım. Tokatı yiyen benim. O çözüm yollarını yapsın. Tokadı ben yiyeyim, sefayı o sürsün yok öyle bir şey.