Başbakan Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'nin cumhurbaşkanlığı süreci için "Bu işe iki kişi karar veremez" açıklamasına tepki gösterdi.
Abone olBahçeli'nin cumhurbaşkanlığıyla ilgili açıklamalarını eleştiren Başbakan Edoğan, Bahçeli'yi 'siyasetin acemisi çırak' olarak niteledi.
Bahçeli'ye "Sen mi karar vereceksin" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanlığı bu noktada çantada keklik bir olay değil. Millete gidilecek, aday kim olursa olsun. Nihai kararı kim verecek, millet verecek. Nedir bu telaşınız."
Çok sayıda istişarelerde bulunduklarını belirten Erdoğan, BU konuyu cumhurbaşkanıyla görüşüp değerlendireceklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'teki AK Parti Grup toplantısında konuştu. İşte öne çıkan konular:
AVRASYA TÜNELİ
İstanbul boğazından lastikli araçların geçeceği Avrasya tünelini inşa ediyoruz. Geçen yıl 27 Mayıs'ta çalışmaları başladı, denizin altında tünel kazacak olan tbm makinesinin delme işlemleri başladı. 14.5 km'lik tünelin 5.5 km'si boğazın altında oluşacak. Önümüzeki yılın sonlarına doğru projeyi bitirmiş olacağız.
EKONOMİ DİMDİK AYAKTA
Gerek Gezi olaylarında gerek 17 Aralık sürecinde Türkiye'deki huzur ve istikrar ortamı kadar ekonomi de hedef alınmıştı. Bu olaylar olurken belli odaklar, uluslararası platformlarda karalama kampanyası başlatarak, uluslararası yatırımcıları tedirgin etmek için epey gayret gösterdiler. Uluslararası medyada boy boy ilanlar yayınlandı. Bu ülkenin içinden birilerinin organizesiyle yapıldı. Türkiye bir kaos, kriz ülkesi gibi gösterilmek istendi. Kimi işveren örgütleri çıktı, Türkiye'ye uluslararası yatırım gelmez diye, hem bizi tehdit etmeye kalktılar hem de adeta uluslararası yatırımcılara gelmeyin çağrısı yaptılar. İçeride ya da dışarıda tüketmeyelim, ekonomiyi durduralım çağrıları yapıldı. Bütün bu çabalara, karalama kampanyalarına rağmen moral bozma, kaos ve kriz görüntüsü oluşturma gayretlerine rağmen içeride ve dışarıdaki tüm ihanet girişimlerine rağmen ekonomimiz dimdik ayakta kaldı. Bırakın gerilemeyi, istikrarla büyümeye devam etti.
2002 yılında milli gelir 350 milyar lira olarak devralmıştık. Şimde milli gelir 1.5 trilyon sınırını aştı. Borcun milli gelire oranı yüzde 73'ten yüzde 36'ya geriledi. Turizm geliri 2002'de 8.5 milyar dolardı, 2013'te 35 milyar dolar oldu. Şu anda oteller itibariyle yetiştiremiyoruz.
EKONOMİ CÜZİ ORANDA ETKİLENDİ
Olumsuzluklara rağmen dünyanın ülkemize teveccühü anlamlıdır. İşsizlik enflasyon ve faiz oranları da Gezi olayları ve 17 Aralık darbe girişiminden çok cüzi oranda etkilendi. Merkez Bankası geçen mayıs ayında rezervi 136 milyar dolara çıkmıştı. Şu anda yeniden 128 milyar dolar seviyesini yakaladık.
Geçmişte bir anayasa kitapçığı fırlatıldığı için milyar dolarlarını kaybeden, bütün dengeleri alt üst olan, toplumun bir anda fakirleştiği bir ekonomik yapı vardı. Şu anda ise demokrasi tarihimizin en kirli darbe girişimleri karşısında bile sarsılmadan ayakta durabilin bir ekonomik yapımız var.
MİLLET SANDIKTA SÖYLEYECEĞİNİ SÖYLEDİ
30 Mart seçimleri Türkiye ekonomisi için de milat olma özelliği taşıyor. 30 Mart seçimleri, demokrasi, dış politika ve çözüm süreci için olduğu kadar Türkiye ekonomisi için de bir milat olma özelliği taşıyor. Allah'ın izniyle artık ekonomi önünde de hiçbir engel yoktur. Türkiye istikrarla büyümeye, milli gelirini, kişi başına milli gelirini artırmaya, göstergelerini çok daha ileri seviyeye ulaştırmaya devam edecek.
Bunlar 30 mart'ta milletten gereken cevabı aldılar. Hala başka yerlerden medet umuyorlar. 30 Mart'ta millet sanıkta söyleceğini söyledi.
ŞIMARIK RUH HALİ SON BULMALIDIR
Mayıs ve Haziran ayları yaklaşırken huzuru bozmak gayesiyle çam çerçeve kırmak, esnafa zarar vermek gayesiyle birileri her zaman yaptıkları gibi gerilim siyaseti üretiyorlar. Bu aziz millet artık sokaklarda çatışma görüntüsü, polisle göstericilerin çatışmasını görmek istemiyor. Millet taşın, sopanın molotofların egemen olduğu sokak görüntüsü istemiyor. Sokaklara şiddet görüntüsünün egemen olmasına bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da vermeyiz. Bu şımarık ruh hali artık son bulmalıdır.
1 MAYIS'A HAK ETTİĞİ DEĞERİ BİZ VERDİK
Sendikalar artık demokratik gösteri kültürünü öğrenmelidir. Başkalarının özgürlük alanına müdahle etmediği sürece dilediğini yapar. Biz darbelerin üzerine giden bir hükümet olduk. Faili meçhullerin üzerine gittik. Karanlık suç örğütlerini üzerine biz gittik.
Samimi girişimlerde bulunduk. 1 mayıs 1977 taksim olaylarını aydınlatılmasını istedik. Karşımızda statükonun partisi CHP'yi sendikalarını bulduk. Biz anayası değiştirmeye çalıırken hayır diyorlardı. Karanlık olaylar aydınlatılsın diye çırpınırken birileri inatla statükoyu savundular.
1 Mayıs'a hak ettiği değeri biz verdik. Soruyorum chp mi verdi? 12 yılda işçilerimiz için tarihi düzenlemeleri yapan biz olduk. Net asgari ücret yüzde 359 oranında arttı. bizde önce artmıyor geri gidiyordu. Birilerinin emekçi görüntüsü altında huzura kadeşliğe kastetmesini asla kabul edemeyiz.
Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyorum diyerek artık esnafa, müşteriye, sokaktaki insana zarar verilmesini biz sineye çekemeyiz. Milletime, sendikalara, tüm SKT'lara sesleniyorum; ülkemizde miting yapılacak alanlar bellidir. İstanbul'da miting yapılacak yerler bellidir. 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen gider yasaların izin verdiği yerde kutlamasını yapar. Kutlamaya mani bir hal yoktur.
KADIKÖY SON KEZ
Şu an itibariyle Yenikapı miting alanıdır. 750 bin metrekarelik alandır. Ne kadar istersen o kadar yap. Burası yetmez diyosarsanız Maltepe'de 1 milyon metrekarelik alan var. Bu sene son olarak Kadıköy'e son olarak müsade ediyoruz. Fakat bundan sonra burada da yapılmayacak. burada yaşanlar bayram günü eza cefa günü olamaz.
TAKSİM'DEN ÜMİDİNİZİ KESİN
Taksim'den ümidinizi kesin, gelin buyurun Yenikapı, orası değil Maltepe, buyurun orada yapın. Ama burada devletle bir gerilime lütfen girmeyin. Taksim ısrarına biz iyi niyetle bakmayız.. Halkımızın esnafımızın huzurunu lütfen kaçırmayalım. Bayramı lütfen çatışmaya dönüştürmeyelim.
SEN KANUN DEĞİLSİN
Asla müsade etmeyiz. Herkes yapacağı her işi hukuk içinde yapmak zorundadır. Kusura bakma kanunu sen değilsin. Bu ülkenin kanunları vardır.
2.5 MİLYON KİŞİ GELDİ
Biz nasıl mitingimizi bize verilen yerde yaptık onlar da öyle yapacak. Ben de STK’yım. Yenikapı dediler. 2,5 milyon kişi geldi baktık yetmiyor. Belki önümüzdeki sene Maltepe’de yapacağız.
NASIL KUTSALSA
Taksim ısrarına biz hiç kimse kusura bakmasın iyi niyetle bakmayız. Çıkıyor sendika başkanı Burası bizim kutsalımızdır diyor. Lafa bak. Nasıl bir kutsalsa. Kabir ziyareti yapacaksan yada anıtı ziyaret edeceksen orada yönetim kurulu olarak çelengini koyar oradan geçer taksim'den yenikapı'ya metroyla geçersiniz.
MİLLET SABIRLA SOKAKLARDAKİ ŞIMARIKLIĞI İZLİYOR
O gün İstanbul'da resmi taşıma araçlarımızı ücretsiz de yaparız. Daha ne yapalım. Tüm imkanları hazırlıyoruz o yok illa burada yapacağım diyor. Millet sabırla sokaklardaki şımarıklığı izliyor. Millet sandıkta mesajını net olarak vermiştir.
İLK MECLİS
İlk meclis kimsenin kimseye üstünlük taslamadığı meclisti. İlk meclis hoşgörü üzerine bina edilmeseydi, kurtuluşu savaşında zafer kazanılması mümkün olamazdı. İçindeki kürtleri gürcüleri arapları dışlayan meclis anadolu'da kabul görebilir miydi? Mütedeyyin kesimleri dışarıda bırakan meclis düşmanın önüe çıkaran neferleri bulabilir miydi?
Biz 12 yıldır 23 Nisan 1920'deki fotoğrafın üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Bina edildiği manevi yapı ortada ama bugün bunu göremeyen halk parti zihniyeti var.
PATANİ'DE YAŞLI MÜSLÜMANIN TÜRKİYE İÇİN ETTİĞİ DUA
Suriye'ye uzanan elimizi inkar edenler var. Bu sabah Patani'de budistlerin baskısı altında olan müslümanın öldürüldüğü kanalda izliyordum. Yaşlı müslümanın Türkiye'ye duasını izledim. Düşünebiliyor musunuz oradan bize dua ediyor. Diyor ki erdoğan sabret ve ağlıyor. Türkiye'ye dua ediyor. Türkiye bizi yanlız bırakmadı diyor. Ama bunu bu çatı altında anlamayavak kadar zavallılar var. Çünkü onların öyle bir derdi yok.
CİĞERİMİZ YANIYOR
Dünyaya, parlamento çatısı altından ülkeme sesleniyorum; 529 idam kararı...'Efendim daha onaylanmadı, şöyleydi, böyleydi'. Onaylanır veya onaylanmaz, işte bir kısım yargı belası demek ki her ülkede var. 20 dakikada 529 idam kararı. AB'de idam yasak, ama biz AB'den ciddi bir ses çıktığını görmüyoruz. Diğer ülkelere bakıyoruz, Amerika, Rusya, hiçbirinde ses yok. 'Onlardan ses çıkmıyor da sizden niye çıkıyor?'. Bizim ciğerimiz yanıyor, ciğerimiz. İmanımız bize bunu gerektiriyor.
İman sıradan bir olay değildir. Biz inancımızın gereğini yapmak zırundayız. Biz her bir sorumluluk makamında olan sesini yükseltmek zorundayız. Bazı STK'ların dışında solla dans edenlerin sesini duymuyoruz. Hani sesinizi yükseltsenize. Ne diyoruz zalimler için yaşasın cehennem.
KİMSENİN KİMSEYE ÜSTÜNLÜĞÜ YOKTUR
Elinde silahı olanın elinde silahı olmayana üstünlüğü yoktur. Şehirlinin köylüye üstünlüğü yoktur. 77 milyonun her bir ferdi bu ülkenin kurucu unsurudur. Cumhuriyet tek bir kişinin sultasını sona erdirirken, diktatörler milli şefler için kurulmamıştır. Dağdaki çoban da üniversitedeki çoban da aynı derece söz sahibidir.
HAYALİM VAR
Çetelerle mücadele ederken yakın bir hayalin peşinden koşuyoruz. Benim öyle bir hayalim var ki bu hayalin gerçekleşmesini çok ama çok hayal ediyorum. Özgüvenli, başı dimdik duran ve bu ülkeyi ülkenin asil sahibi solarak hisseden fertler hayal ediyorum, yürekten istiyorum.
Sesi çok çıkanların egemen olduğu ülke değildir. Türkiye parası olanın düdüğü çalacağı bir ülke değildir. 81 vilayette bu hissiyat içinde olmasını istiyorum. 30 mart seçimleri öncesinde kendisini asilzade zanneden kibir adibeleri milletten cevabını almıştır. Milli irade milli egemenlik bir kez daha ülkemize egemen olmuştur.
CUMHURBAŞKANIYLA ELE ALACAĞIZ
Biz istisare partisiyiz. Kanaatlerinizi aldık. Ardından il başkanlarıyla toplandık kanaatlerini aldık. Kanaat önderleriyle görüşmeleriniz olacak. Cumhurbaşkanıyla aynı şekilde bu konuyu ele alıp değerlendirmemizi yapacağız.
SİYASETİN BU KADAR ACEMİSİ BU ÇIRAK
MHP Genel Başkanı çıkmış. Bu işe diyor iki kişi karar veremez. Sen mi karar vereceksin ya. Yani biz bu kadar geniş kapsamlı istişareyi yapıyoruz. Tabi bu arada cumhurbaşkanıyla açık net değerlendiririz. Ondan sonra nihai kararı millet verecek. Siyasetin bu kadar acemisi, çırak bu. Bu işlerden anlamıyor.
Cumhurbaşkanlığı bu noktada hakikaten çantada keklik bir olay değil. Millete gidilecek, aday kim olursa olsun. Nihayi kararı kim verecek, millet verecek. Nedir bu telaşınız o zaman. CHP’nin genel müdürü zaten o tutuşmuş. Kendilerine düştüler.
Kadın, gençlik kollarıyla bir araya geleceğiz kanaatlerini alacağız. Cumhurbaşkanımızla da görüşüp değerlendireceğiz. CHP’nin genel müdürü zaten o tutuşmuş. Kendilerine düştüler.
CEKETSİZ KALDI
Tek ceketle yola çıktı, şu anda binlerce dava açıyor, Sen bu dava harcının parasını nereden buluyorsun? Şimdi ceketsiz kalmış vaziyette. Davalar üstüne davalar açıyor. Tazminat davaları herlahled buralardan ciddi bir rakam toplayacak, buralardan inşaatın kalan kısımlarını tamamlayacak.
İŞTE BELGE
Şu dönemde yargının içinde olanlar ortadadır. Adana olayı ortadadır. Hala utanmadın sıkılmadan yazdıkları çizdikleri ortadadır. Neyi yazıyorsun neyi çiziyorsun? Sen bu ülkenin başbakanını dinleyeceksin, dışişleri sakanlarını dinleyecesin. Ve bunu kalkacaksınız kendiniz dinleteceksiniz, utanmadan sıkılmadan belge diyeceksin ne belgesi işte belge. Ne belgesi.
SİZİN DİN ANLAŞIYINIZ BU MU?
Kalkıp da bu ülkenin başbakanı nasıl dinlenir diyemiyorlar. Adeta devletin kurumlarını kendilerinin dinleme seansların yapıldığı yerler haline getirdiler bunları savunacak kadar alçaklar. Savunulur yanı var mı ya? Utanmadan köşeleri kapmışsınız bir kalem oralarda yazıyorsunuz? Neyi yazıyorsunuz?. İnsanların mahrenine girdiniz, sizin din anlayışınız bu mu?
AÇIKLAMAZSANIZ NAMERTSİNİZ
Bu denli maalesef şuanda istikameti kaybolmuş ve istikameti kaybetmiş takım elinden geldiğinde son çırpınışları oynuyor. Bu işin Altyapısını oluşturuyoruz ve biz gereğini neyse yapacağız. Bütün milletvekili arkadaşlarımıza A'dan Z'ye görev düşüşor. Bu millet yüzde 45.5 ile ne dedi? Yolsuzluk yaftalarına inanmıyoruz ama sizden bir şey bekliyoruz. Bu iftira atanlara gereken cevabı vermenizi bekliyoruz.
BENİM DE VARDI
Bunların elinde hep söyledim şantaj kasetleri var. Bu devletin en tepesinden en aşağısına kadar kaç kere söyledim.
Cumhurbaşkanının da şantaj kaseti bunlarda var. vardı. Benim de vardı. Genelkurmay Başkanın da. Ben diyorum ki benimle ilgili varsa açıklayın diyorum açıklamazsanız namertsiniz diyorum. Açıklayın diyorum. Şahsımla alakalı aradıklarını bulamadılar, bulamayacaklar. Benim bakanlarla yaptığım görüşmeleri ancak verebildiler. Veya eşimle çocuğumla yaptıklarımı verebildiler, veremeyecekler.
Çünkü bunlarda o şeref yok. Düşman bile bu şerefsizliği yapmaz. Bunlar bunu yaptı. Bu noktada aldığımız terbiye farklıdır. AK Parti olarak elimizden geleni yaparak devleti bu haşhaşilerden kurtaracağız.
İSİMLER DEĞİŞSE DE
Tüm bu istişarelerden sonra adayımızı açıklayacağız. İsimler değişse de ilkeleri doğrultusunda fitneyi yanına yaklaştırmamaya dava taşını gediği taşımaya devam edeceğiz.. Adaylık süreci ne şekilde teceleli ederse etsin bundan Türkiye kazanacak.