Erdoğan dün Meclis'te yaptığı konuşmasında sert bir üslubu tercih etti. Tutanaklara geçen bu sözler ilginç bir tablo sergiledi.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Meclis’te yaptığı 108 dakikalık bütçe konuşmasında genellikle sert bir üslubu tercih etti. Erdoğan ayrıca kredi kartı mağdurlarının yeşeren umudunu da "Kredi kartı almaya vatandaş mecbur mu?
Peki, kredi kartını alan niçin limiti içerisinde kullanmıyor?
Limiti içerisinde kullansın" diyerek söndürdü.
Başbakan Erdoğan’ın Genel Kurul’da bütçe üzerinde yaptığı konuşmaya, CHP Lideri Deniz Baykal ile muhalefet milletvekillerine verdiği yanıtlar ile yükselen tansiyonla arada söylenen sözleri damga vurdu. Başbakan Erdoğan’ın TBMM tutanaklarına geçen sözlerinden ilgi çekici bölümler, konuşmanın akışına uygun sıralamayla, özetle şöyle:
"-Eğer, bu fotokopileri ben çıkarmaya başlarsam, cemaziyülevveliniz çok kötü, çok kötü!..
-Kaldı ki ’ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol’ ifadesi benim ifadem değil; bu ifade Mevlana’ya ait bir ifadedir ve yarası olan gocunur, niye gocunuyorsun. Niye gocunuyorsun...
-...Yattınız kalktınız, sadece, Bakanıma belden aşağı vurmaktan başka bir iş yapmadınız... ve aynı şeyleri konuştunuz, aynı ifadeleri kullandınız. Oğlundan başladınız, eşinden çıktınız. Bir edep var, adap var ya!.. Nasıl bunu yaparsınız ya?! Nasıl yaparsınız?!
-Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. İddiasını ispatlayamayan... Oraya işte ben üç tane nokta koyuyorum... Üç tane nokta koyuyorum.
-Sizlerin yaptırdığı kamuoyu araştırmaları da bana geliyor, onları da görüyorum ve durumunuz felaket, felaket!..
Rahat ola, rahat... El kol hareketi yapma... El kol hareketleriyle bir yere varamazsınız. Bu millet el kol hareketleri yapanları hep sandığa gömdü, sizi yine gömecek.
-Bak ben hep bütçeyi konuşuyorum... Hep ben bütçeyi konuşuyorum dikkat edin, bütçenin dışında konuşmuyorum; ama, biraz sonra o dille de konuşabiliriz!
-(CHP Balıkesir Milletvekili Ali Kemal Deveciler’e):
Biraz sabırlı ol, biraz sabırlı ol... Canım gülüm benim, biraz sabırlı ol, onu da söyleyeceğim.
-CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek’e) Bak, Mustafa Bey, Sayın Özyürek, çok ileri gittin; sana burada şimdi bir şey söyleyeceğim, şimdi bir şey göstereceğim sana... Sayın Özyürek, bu ayağa kalkma, bu tür hareketler, bunlar çirkin.
Ben sana şurada bir şey söyleyeyim, bak: 7.11.2005 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonunda konuşma yapıyorsun... ve bu konuşmada şu ifadeyi kullanıyorsun: ’Zaten bu millet mazoşisttir. Ne kadar eziyet yaparsanız, o kadar...’ diyorsun.
Bu ne be?!
-Sayın Baykal, size ithaf olunur; yanınızda bu tür adamlar çalıştırıyorsunuz.
TBMM BAŞKANVEKİLİ ALPTEKİN’E
İÇTÜZÜK DERSİ VERDİ
-Sayın Başkan, yani, bunlara İçtüzük neyi gerektiriyorsa yapın; biz burada bütçe konuşması yapıyoruz. Bunlara gereğini yapın.
-Beni kendi minderinize çekmek istiyorsunuz... ama, ben, sizin minderinize gelmeyeceğim; ben, TBMM’nin vatan minderinde bu mücadelemi sürdürüyorum.
-Sizi edebe davet ediyorum... Edebe davet ediyorum.
KREDİ KARTI MAĞDURUNA UMUT VERMEDİ
-Kredi kartı kullananların sayısı neydi, bizim dönemimizde ne oldu; şimdi, burada bir gerçeğe bakmak lazım.
Kredi kartı almaya vatandaş mecbur mu? Peki, kredi kartını alan niçin limiti içerisinde kullanmıyor? Limiti içerisinde kullansın. Yani, kalkıp da, nasıl olsa kredi kartı elimde ben bunu istediğim gibi kullanırım; yok, öyle bir şey ya! Var mı öyle bir şey?! Bunu hiçbir gelişmiş ülkede böyle bir anlayış göremezsiniz.
-Biz sizin iktidarınızda bazı kurumları nasıl dejenere ettiğinizi çok iyi biliriz; beni konuşturmayın!
-Bir diğer konu, HSYK’yı konuşuyorsunuz. Ayıp ya.
-Mülakat sistemi bizim dönemimizde icat olmadı. Mülakat sistemi bizden önceki dönemlerde de vardı. Bilmiyorsan, git sor ağabeylerine, onlardan öğrenirsin.
-Zaten, Türk Milletine ’mazoşist’ diyen bir kişiyi, ben, ademe mahk?m ediyorum, kabul etmiyorum. Kabul etmiyorum seni.
Özür dileyeceksin bu milletten, özür!.. Terbiyesiz!..
-(CHP Antalya Milletvekili Tuncay Ercenk’e) Sen bu tür böyle yanlış şeyler içerisine, hep girdin. İzledim seni, hiç bu çatının altına yakışmayan fiiller yapıyorsun burada; bir defa kendine gel."
Kaynak: www.milliyet.com.tr