BIST 9.636
DOLAR 34,64
EURO 36,38
ALTIN 2.930,45
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'dan Arafat'a eleştiri

İsrail'in katliamlarını sert bir dille eleştiren Erdoğan, eleştiri oklarını bu kez Arafat'a yönetti. Erdoğan, Arafat'ın Barak'ın Başbakanlığı dönemindeki tutumunu eleştir

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski İsrail Başbakanı Barak'ın başlattığı barış sürecinde Filistin lideri Yaser Arafat'ın masadan kalkarak büyük bir fırsatı teptiğini söyledi. ABD'de bir panele katılan Erdoğan, "80 yaşına merdiven dayamış olan bir Arafat barışın önünde bir engel olamaz" diyerek Filistin liderini eleştirdi. Kendisinin aşırı bir Müslüman olmadığını belirten Erdoğan, "İslami terör” ifadesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, Amerikan kuruluşu Academy of Achievement tarafından Chicago'daki Peninsula Hotel'de düzenlenen, yöneticiliğini MSNBC televizyonundaki siyasi ağırlıklı Hardball programının ünlü yapımcısı Chris Matthew'in yaptığı, “Ortadoğu” konulu panele katıldı. Panelde Erdoğan'ın yanı sıra İsrail'in eski Başbakanı Ehud Barak, ABD Kongre üyesi Jane Harmon ile Princeton Üniversitesi'nden Ortadoğu uzmanı Prof. Bernard Lewis de yer aldı. “Ortadoğu sorunu konusunda, Filistin ve İsrail halklarının her ikisinin de barıştan yana olduğu inancındayım” diyen Başbakan Erdoğan, “Konuyu liderler noktasında kilitlersek olayı çıkmaza sokarız. İsrail'in de, Filistin'in de öncelikle barışa inanması lazım. Bu bir psikolojik süreçtir. Bunu başaramadığımız sürece, sadece bombaların yağmasına seyirci oluruz. Elinde gücü bulunduranlar, bu işe yardımcı olmak isteyenler, barışı Filistin'e de, İsrail'e de sürekli olarak tavsiye etmek durumundadırlar. Ben, hükümetim ve milletim bu konuda her türlü görevi almaya hazırız” diye konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben Barak'ın başlatmış olduğu barış sürecine katılıyorum. Ancak Sayın Barak'ın başlattığı süreç devam etmedi. Sayın Arafat büyük bir fırsatı tepmiştir. Eğer o zaman oturulan masadan kalkılmasaydı isabetli olurdu. Şu anki sıkıntı budur. Fakat biz yine de barıştan umutsuz değiliz. Burada, başta ABD olmak üzere, G-8 ülkeleri ve komşu ülkeler olmak üzere burada barışı tesis etmek için hep birlikte çalışabiliriz. Onun için bu toplantıdayız. Çözüm için çaba gösteren Barak'ın aktif siyasetten çekilerek yanlış yaptığını söyleyen Başbakan Erdoğan, “Barış süreci sıkıntılı bir süreçtir. Çile çekmeyi gerektirir ve bu mücadeleyi çile çekerek sürdürmeliyiz. 80 yaşına merdiven dayamış olan bir Arafat barışın önünde bir engel olamaz. Bu işi halklar arasında çözebiliriz” dedi. "ILIMLI İSLAM" OLMAZ Panelistlerden Harmon'un konuşmasında “ılımlı İslam” ifadesini kullanmasına tepki gösteren Başbakan Erdoğan, şöyle dedi: “Türkiye ılımlı İslam'ın egemen olduğu bir ülke değildir. Her şeyden önce ılımlı İslam ifadesi yanlıştır. İslam kelimesi itibariyle yalındır, sadece İslam'dır. Ilımlı İslam dediğiniz zaman bunun alternatifi çıkar, o da ılımsız İslam'dır. Bir Müslüman olarak böyle bir kavramı, böyle bir tespiti kabul edemem. İslam aşırılıkları reddeder. Ben aşırı bir Müslüman değilim. Biz ortayolu bulmuş olan bir Müslümanız.” “TERÖR BİR NETİCE” Terörün bir netice olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Terör bir gerekçe değil. Acaba biz terörle ilgili gerekçeleri ortadan kaldırabildik mi? ABD'nin Bağdat'a girmesi işi çözmüyor. Buraya nereden geldik. 11 Eylül'den geldik. 11 Eylül olmasaydı Afganistan'a girilmezdi, Irak'a da girilmezdi. Irak'ta, bir dost olarak, samimi olarak biz bu işin hallini istiyoruz. Ama bu sorunu halletmek dışardan dayatmacı bir yaklaşımla olmaz. Kendi iç değerlerine kıymet verilmeli. Halklar kendilerini yönetecek olanları kendi içinden çıkarmalıdır. Atanmış memurlarla bu işler zor yürür. Bu benim demokrasi anlayışımdır. Tespitimdir. Bunu da başarmaya mecburuz. Onun için altyapısını ona göre yapmak durumundayız. Bir farklı ülkenin modelini oraya oturtmak, adeta bir vücuda kabul edemeyeceği bir organ naklini yapmak gibidir.” “İsrail ve Filistin arasındaki mücadelede silah gücü olarak Filistin'in İsrail ile mukayese edilmesi mümkün değildir” diyen Başbakan Erdoğan, “Gazze'den çekiliyor diye barış gösterileri yapanlara bombaları yağdırdığınız zaman bu işi durdurmak mümkün değildir. Burada objektif bir bakış yapmamız lazım. Bir defa terörün dini yok, ırkı yok, milleti yok, vatanı yok. Öyleyse bunları belli olmayan böyle bir fenomeni nasıl çözeceğiz. Terörün gerekçeleri yoksulluktur, yokluktur, cehalettir. Bunu yok etmenin gayreti içinde olmalıyız. Varlıklı olan ülkeler, silahlanma yarışı yerine yokluğu ve yoksulluğu ortadan kaldırmanın gayreti içine girmelidir” diye konuştu. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: “Ben, teröre 40 bin kurban vermiş bir ülkenin başbakanıyım. Teröre kurban olanların hepsi ülkenin yoksulluk ve yokluk bölgesinden geliyor. Terörist bir şeyi çok iyi bilir; ölmeyi ve öldürmeyi. Ve buna odaklanır. Fakat ona yataklık yapan sermaye vardır. Bazen kişiler, bazen kuruluşlar ve bazen de dünyanın güçlü ülkeleridir. Bunu iyi tespit etmemiz lazım.” İSLAMİ TERÖR İFADESİNE TEPKİ Panelistlerden Bernard Lewis'in konuşmasında “İslami terör” ifadesini kullanmasına tepki gösteren Erdoğan, “Bu ifade dünyada sadece Müslümanları değil, tüm ilahi dinlerin inananlarını üzer. Hiçbir din teröre müsaade etmez. Dolayısıyla terörün önüne İslam kelimesini yakıştırmak çok çirkindir. Dinci terörist diyebilirsiniz ama İslami terörist diyemezsiniz” dedi. Başbakan Erdoğan'ın ifadelerine tepki gösteren panel yöneticisi Matthews'in “Teröre İslamcı demeyeceksek peki öyleyse terörü nasıl tanımlayacağız ki” diyerek, İslamcı terör ifadesinin doğruluğunda ısrarcı bir tutumla müdahale etmesi dinleyenlerden tepki aldı. Tartışma, panel sonrasında da bazı dinleyicilerle Matthews arasında devam etti. BARAK'TAN DESTEK İsrail'in eski Başbakanı Barak da Türkiye ve Başbakan Erdoğan'dan övgüyle söz ederek, Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecine güçlü bir destek verdi. Türkiye'nin AB'ye en kısa zamanda girmesi gerektiğini söyleyen Barak, AB'nin bölgede önemli bir mihenk taşı olan Türkiye'nin bu iki dünya arasında doğal köprü olma rolünü oynamasına şans verilmesini tavsiye etti. Barak, “Avrupa cennetinin devamının Türkiyesiz olamayacağını” ifade etti. “İslami terör” nitelendirmesi konusunda da Başbakan Erdoğan'a destek veren Barak, “Terörle on parmağımla mücadele ettim. Terörle mücadelede ABD değil, Türkiye gibi bölge ülkeleri önemli” dedi. “Ortadoğu'da bizi yıllarca Osmanlı yönetmişti” diyen Barak, Başbakan Erdoğan'ın cesaretli tavırlarına destek verilmesi gerektiğini söyledi. “İslami bir partiden geldiği halde Avrupa'nın elini sıkmasının çok önemli olduğunu” ifade eden Barak, “En önemli konu Avrupa diktatörlüğü sona ermeli. Türkiye doğal köprü görevini üstlenip, rolünü oynamalı” dedi.