BIST 9.728
DOLAR 35,22
EURO 36,70
ALTIN 2.969,62
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'dan anlamlı Türkiye tarifi

Türkiye'nin AB, Ortadoğu ve Asya'nın çevre ülkesi olmadığını belirten Erdoğan, "Türkiye geniş bir coğrafyayı etkileme gücüne sahip merkez ülkedir" dedi.

Abone ol

Erdoğan: "Türkiye AB'nin, Ortadoğu'nun ya da Asya'nın çevre ülkesi değildir" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB'nin, Ortadoğu'nun, ya da Asya'nın çevre ülkesi olmadığını, bu coğrafyanın periferisinde yer almadığını belirterek, "aksine yüzyıllar boyunca büyük medeniyetlere beşiklik etmiş, üç kıtaya yayılan geniş bir coğrafyayı etkileme gücüne sahip bir merkez ülkedir" dedi. Televizyonlardan yayınlanan "Ulusa Sesleniş" programında konuşan Erdoğan, çağın gerisinde kalmayan bir Türkiye hedefine ulaşmak için gerekli olan yapısal değişimin, büyük ölçüde gerçekleştiğini belirterek, "Türkiye, şartların kendisini getirdiği bu tarihi dönemeçte, küresel bir güç olma yolunda ilerlemelidir" diye konuştu. Erdoğan, Türkiye ile ABD'nin uzun yıllar boyunca dost ve müttefik olarak beraberliklerini sürdüren iki ülke olduğunu, bugün de bu yakın ilişkilerin rasyonel bir zeminde devam ettiğini ifade ederek, "çeşitli bölgesel ve konjoktürel sorunlara yaklaşımlarımızda üslup farklılıklarımız olabilir. Ancak, iki ülke arasındaki ilişkilerin çok boyutlu niteliği, dostluğumuzun ve işbirliğimizin artarak devam etmesini sağlayacak güçtedir" dedi. Erdoğan, bu dostluk ve işbirliğinin artarak devam etmesi için, medya ve sivil toplum kuruluşlarının da her iki ülkenin kamuoyunda olumsuz ve mesnetsiz önyargılara zemin hazırlamaması gerektiğini söyledi. Son günlerde Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinde rehavet, ABD ile ilişkilerinde de bazı problemler yaşadığı yolunda spekülasyonlar yapıldığını ifade eden Erdoğan, "Şunu hemen söyleyeyim: Sağlam temeller üzerinde bina edilmiş, çok uzun yıllara dayalı bu ilişkilerde zaman zaman bazı konjoktürel görüş farklılıkları olması son derece doğaldır" diye konuştu. Konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinen Erdoğan, "Bizim açımızdan 17 Aralık'ta Brüksel'de açıklanan karar, spekülasyonlara meydan vermeyecek açıklık ve netliğe sahiptir. Türkiye, Güney Kıbrıs'ı tanımak konusunda herhangi bir yasal yükümlülük altına girmemiştir. Türkiye, Kıbrıs meselesinin çözümü konusunda Birleşmiş Milletler zeminini esas alarak, daha önce olduğu gibi, bugün de, bu zeminde çözüm için gayret göstermeye hazırdır" dedi. "AB'de yaşanan Kıbrıs ikilemi, BM nezdinde halen sorunlu bir alan olan Kıbrıs'ın bir parçasını, nihai çözümü beklemeden üye olarak kabul etmesinden kaynaklanmaktadır" diyen Erdoğan, Türkiye şu anda, çözüme dönük uluslararası adımlar atılmadan, adil ve kalıcı bir çözümün zemini oluşmadan bir adım atmak durumunda değildir. Şu anda atılması gereken adım; uluslararası camianın bir an önce Kuzey Kıbrıs üzerinde uygulanan izolasyonu kaldırmak üzere harekete geçmesidir. Bu adımlar atılır, BM şemsiyesi altında Ada'da adil ve kalıcı bir barışın zemini oluşturulursa, Türk tarafı asla çözüm aramak üzere masaya oturmaktan kaçmayacaktır" diye konuştu.