Almanya dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Erdoğan, Alevi açılımıyla ilgili yeni yol haritasını açıkladı.
Abone olVatan si yazarı Hüseyin Yayman, Başbakan Erdoğan'ın alevilerle ilgili yapmayı düşündüğü yeni hamlelerini yazdı. Erdoğan, Aleviler'in kanaat önderleriyle bir araya gelecek ve Alevi açılımında yeni bir dönemi başlatacak.
İşte Başbakan Erdoğan'ın Almanya dönüşü uçakta Alevi açılımıyla ilgili söyledikleri:
ALİ'SİZ ALEVİLİK
- Siz Almanya’ya daha önce de gittiniz. Şimdi yapılan bu karalama kampanyasını neye bağlıyorsunuz?
Özellikle burada gerek bölücü terör örgütü, gerekse “Alisiz Alevilik” diye burada bir çalışma var. Bu çalışma acımasız bir şekilde devam ediyor. Bunlar ülkemize de nüfuz etmenin gayreti içindeler. Biz bunu defaatle Alman yönetimine bildirdik, uyardık, ikaz ettik. Bakın bunlar bölücüdür ve mezhepsel bir alt yapısı var. Ama bir dil olarak da kendilerini ortaya koyamıyorlar. Burada biraz hassas olmanızda fayda var, dedik. Bugün mesela onların da mitingi vardı. Gerçi bize uzak bir yere vermişler onların miting müsaadesini. Sadece bizim bu toplantımıza yönelik yapılan bir hareket.
YÜZDE 9 DESTEK ALIYORUZ
- Gezi olanlarından bu yana bir takım eylemler var. Bu eylemlerde Alevi vatandaşların öne çıktığını veya çıkarıldığını görüyoruz. Size göre neler oluyor, Almanya’daki gelişmeleri de dikkate alırsak, Türkiye’de Alevilerle ilgili bir plan mı var?
Biliyorsunuz, Alevi vatandaşlarımızın arasında aslında Türkiye’de bir yeknesaklık yok. Çok farklı gruplar var. Almanya’dakilerin durumu ise, Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımızdan çok daha farklıÖ İsim vermeyeceğim, ama bir ara CHP’den aday olmak istemişti, sonra başarılı olamadı, bir kişi var. Almanya’da bu işi kurcalayan, karıştıran o. Tabii Türkiye ile bunların kopuk olması oradan geliyor.
- Aleviler partinizi destekliyor mu?
Şu anda bizim Alevi vatandaşlarımızdan oy noktasında çok ciddi bir destek aldığımızı söyleyemem. Ama CHP’den sonra yine en fazla desteği biz alıyoruz. Yüzde 70’in üzerinde CHP’nin aldığı bir destek var. Biz yüzde 9 civarında bir destek alıyoruz. Öyle veya böyle, mesela (Okmeydanı’ndaki son hadiselerde) bu iki gencimizin, aslında ikisi Alevi değil, biri Alevi. Fakat o Alevi gencimizin herhangi bir olaya karışmışlığı yok. Sadece cemevindeki bir cenaze törenine gitmiş, o sırada oluyor hadise. Diğerinin ise hiç alakası yok. Ben her iki gencimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Böyle bir eylem ortaya konulmamış olsa, bu durum söz konusu olmayacaktı. Fakat o bölge ne yazık ki, DHKP-C terör örgütü başta olmak üzere bazı örgütlerin bir kuluçka yuvası haline geldi. Şu anda tabi gereği yapılacak, o ayrı bir konu.
ONLARI KARARLI GÖRMEK İSTİYORUZ
- Alevi vatandaşlarla ilgili hükümetinizin daha önce çalıştayları oldu. Raporlar yayınlandı. Yine böyle bir çalışma olacak mı, sizin bu kesimin kanaat önderleri ile görüşmek gibi bir planınız var mı?
Böyle bir plan yok diyemem, var. Şu anda ilgili bakan arkadaşımın da bu yönde bir çalışması, gayreti var. Bizim üzüldüğümüz şey şu: Biz onları daha kararlı görmek istiyoruz. Onların kararlılığı, özellikle Alevi aydınlarımızın kararlılığı, bir çok şeyi değiştirmeye yetecek. Onları terörize etmeye çalışan illegal örgütlere karşı Alevi vatandaşlarımızın duruşu çok önemli. Teröre bulaşanların içinde Sunniler yok mu, Sunniler de var. Bunu da görmemiz lazım. Burada onların inanca yönelik duygularını kullanabiliyorlar, mı kullanabiliyorlar mı, mesele budur. Buna müsaade etmmemek lüzum. Ben herhangi bir inanç grubu ile görüşmede hiçbir sıkıntı yaşamıyorum. Yeter ki biz birbirimizi rahatlıkla anlayabilelim. Rahatlıkla dinleyebilelim.
- Önümüzdeki dönemde yeni çalışmalar olabilir mi?
“Mesela dün bir paket getirdiler. Birçok konular var. Mesela diyorlar ki maaş. Diğer grup kalkıyor diyor ki, biz bu devletin maaşlı memuru haline gelemeyiz. Mesela bizim şu anda devlet olarak, diyorlar ya cemevleri falan... Camiyi devlet yaptırmıyor ki, cemevlerini devlet yaptırsın. Yer noktasında aslında belediyelerimiz her türlü tahsisi yapıyor, burada da bir sıkıntı yok. Ama tanımlamalar konusunda sıkıntı var. Diyanet bu noktada diyor ki: “Biz buna mabet diyemeyiz”. Çünkü, Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti ne diyor? “Ben Müslümanım” diyor. Türkiye’deki Alevi vatandaşlarımız, ‘Ben, Müslümanım’ dediğine göre, o zaman bir bölünmeye zemin hazırlamamak gerek.”