BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan Ağrı için HDP'ye olay sözler

Ağrı tartışmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Erdoğan Ağrı iddiaları için HDP'ye ve Selahattin Demirtaş'a ağır sözlerle yanıt verdi.

Abone ol

AĞRI olayı hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan HDP'ye yönelik zehir zemberek açıklamalar geldi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Ağrı'daki çatışma sonrası yaralı askerilerin terk edildiği iddiası için Erdoğan, "Yaralı askerleri HDP'lilerin taşıdığı yalan, elimizde görüntüler var" dedi. Erdoğan Ağrı açıklamasında ağır sözlerle yüklendi ve "Yahu siz kendinizi ne zannediyorsunuz!" ifadesini kullandı.

İşte Erdoğan'dan gelen Ağrı açıklamasının önemli başlıkları;

-Ağrı’da yaşanan hadise şudur. Diyadin ilçesinin bir köyünde, ağaç dikmek için etkinlik yapılacağı bilgisi ilgili kurumlara ulaşıyor. Daha önceki etkinliklerde vatandaşlara seçim baskısı yapıldığı haberleri alındığı için, valiliğimiz etkinliğe izin vermiyor. Güvenliği sağlamak hem de bölücü terör örgütü mensuplarının istismarına izin vermemek için güvenlik kuvvetlerimiz tedbir alıyorlar. Bu çerçevede, Tendürek dağından geldiği anlaşılan, terör örgütü mensupları tarafından ateş açılıyor. Etkinliğe katılan vatandaşlara yönelik zor kullanma, operasyon söz konusu değil. sadece güvenliklerinin sağlanmasına ve bölücü örgüt mensuplarının istismarının önlenmesine yönelik bir tedbir alınıyor.

HDP'NİN PROVOKASYONU

Tabii güvenlik kuvvetlerimiz, açılan ateş karşısında derhal misliyle karşılık veriyorlar. İlk ateş sırasında 4 jandarma personeli yaralanırken, çatışma sonunda 5 örgüt mensubu ölü olarak ele geçiriliyor. Yaralanan jandarma personelimize, tabii dördüne diyorum, birisi ağırdı. Allah’tan acil şifalar diliyorum. Burada bir provokasyon varsa, terör örgütü güdümündeki partinin kurduğu bir provokasyondur.

Personelimizin kendi haline terk edildiği, böyle bir iddia var ya. Güya jandarma yaralı halde bırakılmış, onları siviller, kendi mensupları gelip oradan almış. Bunların hepsi kayıtlarla resimlerle elimizde mevcut. Bunların tümü külliyen yalandır. Bölgeye giden helikopterlerimize ateş açıldığı için, askerlerimiz hastaneye zor şartlarda ulaştırılmıştır. Siviller kendi istekleriyle askerlerimizle beraber yapmışlardır. HDP mensupları bahane edilerek bu meselenin istismarı vicdana sığan bir davranış değildir.

VERİLEN SÖZLER YERİNE GETİRİLMEDİ

Bakıyorsunuz hemen birileri meseleyi kendi meşreplerine göre başka taraflara çekmenin çabası içine girdi. Çözüm süreci ülkemizin geleceği bakımından hayati öneme sahiptir. Sürecin başladığı günden beri, bölücü örgüt elebaşlarının, siyasi partinin güven vermeyen ikircikli samimiyetsiz bir tavır içinde olduklarını biliyoruz. Sürecin en ciddi sorunu hep, görüşme noktasındaki sıkıntılar olmuştur. Ve şunu çok açık söylemek durumundayım. Bizler bugüne kadar 12 yıllık süreç içerisinde hep acaba bu işi nasıl çözeriz, demokratik açılım dedik, arkasından milli kardeşlik ve beraberlik projesi dedik, onun arkasından da çözüm süreci dedik. Bu adımları attık. Bu adımları atarken parlamentodaki temsilcileriyle arkadaşlarımızın görüşmeleri oldu. Fakat bunların hiçbirinde maalesef verilen sözler yerine getirilmedi.

Biz çözüm sürecini bugünlere getirebildik. Eğer iş bunlara kalsa, şu anda ortada çözüm süreci falan olmazdı. Ağrı’da yaşanan hadisenin, devletin çözüm süreci konusundaki duruşuyla kesinlikle bir ilgisi yok. Tam tersine bu olay bölücü terör örgütünün ve siyasi partinin samimiyetsizliğinin bir kez daha ispatı mahiyetindedir.

YAHU SİZ KENDİNİZİ NE SANIYORSUNUZ?

Neymiş efendim, bölücü örgüt mensupları da bu etkinliklere katılma hakkına sahipmiş. Yahu siz kendinizi ne sanıyorsunuz, siz bu devleti milleti ne sanıyorsunuz? Çözüm süreci askeri bir zorunluluğun değil, siyasi bir kararın neticesi olarak başlatılmıştır. Türkiye’nin dün olduğu gibi bugün de terör örgütünü bertaraf etme noktasında herhangi bir eksiği sıkıntısı yoktur. Ancak biz bu yöntemin işe yaramadığı gibi başka sıkıntılara sebep olduğunu gördük. Hiç kimse yanlış değerlendirmesin. Devlet gücünü yitirmedi bunu böyle bilmeniz lazım. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Daha önce neydi? Öncelikli anlayış devletti, insan geri plandaydı. Biz vatandaşına buyuran, vatandaşını ezen değil. İnsan odaklı, hak hukuk özgürlük odaklı bir devlet yönetimine geçiş yolunu açtığımız için bu süreç başladı.

SÜREKLİ BEDDUACILAR ÇIKIYOR

En büyük desteği de bölge insanından gördük. Kardeşliği yüceltmek için analar ağlamasın diye çıktığımız bu yolda, analar ve babalar başta olmak üzere, tüm milletimizden aldığımız hayır duayı çok iyi biliyoruz. Biz duayla yolumuza devam ederken, karşımıza sürekli bedduacılar çıkıyor. Ülkenin bekası meselesi olan bu konuyu, eğip bükerek çarpıtarak kamuoyunu yönlendirmeye çalışan medya kuruluşlarını da ibretle takip ediyoruz. Yazılı görsel ve sosyal medya. Milletimiz dün birbirini yolda görse selam vermeyecek olanların, bugün niçin birlik olduklarını, kini nefreti gayet iyi görüyor. Ama ne yapsalar boş, başaramayacaklar. Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak bir kez daha ifade ediyorum. Devletin güvenlik kuvvetleri dışında, elinde silahı olan herkes bu ülkenin ve bu milletin düşmanıdır. Bu silah ister Ağrı’da Tendürek dağında, isterse Okmeydanı’nda hiç fark etmez. Çünkü silahın olduğu yerde kan vardır, ölüm vardır. Bu silahın namluları devlete değil bizatihi millete çevrilidir. Hukuk yoluyla alamadığı gücü silahla elde etmeye çalışanlar zavallılardır, korkaklardır. Samimi bir tavır ortaya koymayıp, demokrasiden söz eden, yalancıdır iki yüzlüdür.

ÇÖZÜM SÜRECİNE KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ

Biz çözüm sürecini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Çünkü bu bizim millete sözümüz. Ama devletin huzuruna güvenliğine kast eden hiçbir saldırıyı da cevapsız bırakmayız. Öyle silahların yurt dışına çıkarılması, oraya buraya saklanmasından söz etmiyorum. İrlanda’da nasıl yaptıysalar, toprağa gömülecek, üzerine beton dökülecek, ben ondan bahsediyorum. Bunlar tespit edilecek, bu yapılmadığı sürece karşı taraf sözünde durmamış olacaktır. Milletin desteğini onun gönlüne girerek değil, baskıyla zorbalıkla sindirmeyle elde edeceğini sananların hala silahtan medet umduğunu biliyoruz. Silah ve siyaset, ateş ve su gibidir. Birlikte olamazlar, eninde sonunda biri birini imha eder.

Hiç kimse teröristi aklamak, askerimizi itibarsız hale getirmek için servise sundukları görüntülerin ardına saklanmaya çalışmasın. Bizim milletimiz, Mehmedini Mehmetçiğini gayet iyi tanır, iyi bilir. Bunu da kötülemeye onların gücü yetmez.