Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor ile görüştü. İki lider görüşme sonrası birlikte gazetecilerin karşısına geçti.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, Slovenya ile önümüzdeki dönem ekonomik ve ticari boyutun daha da güçlenmesi için mevkidaşı ile mutabık kaldıklarını söyledi. Türkiye'nin AB sürecinin başından itibaren samimi davrandığını belirten Erdoğan, AB'nin vize kararına ise tepki gösterdi.
Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor’u Türkiye’ye davet eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yapılan ikili ve heyetlerarası görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Türkiye’ye yönelik taraflı eleştirilerde bulunan Avrupalı siyasetçilere önce kendi ülkelerine bakmaları gerektiğini söyledi.
TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ ELE ALINDI
Pahor ile yaptığı görüşmede AB ile ilgili gelişmeleri ve Türkiye-AB ilişkilerinin bundan sonra daha olumlu sürece nasıl çıkartılabileceğini de konuştuklarının altını çizen Erdoğan, “13 Aralık’ta AB Genel İşler Konseyinde bir üye ülkenin vizyonsuz tutumuna rağmen diğer ülkeler sağduyulu davrandı. AB sürecimize destek veren Slovenya’ya çabalarından dolayı teşekkür ederim. Ancak metindeki içinde bulunduğumuz koşullar altında yeni fasılların açılmasının öngörülmediği ifadesini Türkiye olarak kabul etmemiz mümkün değildir.
Bizler köklü Türkiye-AB ilişkilerinin bazı AB ülkelerindeki dar bakışlı ve popülist siyasi yönelimlerden etkilenmemesi ümit ediyoruz. Türkiye’ye tamamen taraflı bir şekilde durmadan eleştiri yöneten Avrupalı siyasilere önce kendilerine, kendi ülkelerine bakmalarını tavsiye ediyorum. AB müktesebatı çerçevesinde eğer bu değerlendirilirse ne kadar yanlış bir noktada olduklarını göreceklerdir. Maç yapıyoruz, maç esnasında penaltının kuralları değişiyor. Çünkü rakip Türkiye. Bunu 53 yıldır yaşıyoruz. Artık buna tahammül etmek mümkün değil” dedi.
“AB ÜYELİĞİ BİZİM İÇİN STRATEJİK BİR TERCİHTİR”
“Avrupa’da özellikle bazı kesimlerde insanların dış görünüşleri, dilleri, etnik ve dini kimlikleri dolayısıyla ötekileştirilmeleri, ırkçılığın, yabancı düşmanlığının artışı bizler için de ciddi bir endişe kaynağıdır” diyen Erdoğan, Türkiye’nin henüz AB üyesi olmamasına rağmen Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AB üyeliği bizim için stratejik bir tercihtir. Bugün Türkiye üye ülkelerin pek çoğuna kıyasla AB’nin temel kurucu değerlerini çok daha fazla gözeten bir ülkedir. Göç, terör, mülteci meselesi başta olmak üzere yaşadığımız krizler ortak sorunlardır. Bunlar ancak tam bir işbirliği ile çözülebilir. Bu nedenle Türkiye’yi dışlamaya çalışmak bölgenin istikrar ve güvenliğini de tehlikeye atmak demektir. Türkiye’nin kapıda bekletildiği, Türkiye’nin yer almadığı bir Avrupa’nın güven ve huzur içinde olması mümkün değildir. Türkiye artık kısır siyasi çekişmelerin, popülizmin ve siyasi rant arayışlarının odağına yerleştirilmemelidir” diye konuştu.
"AB VERDİĞİ SÖZLERİ YERİNE GETİRMEDİ"
Türkiye’nin AB sürecinde samimi olduğunu ve verdiği sözlerin tamamını tuttuğunu belirten Erdoğan, “Terörle mücadele AB ülkelerine destek vermekten çekinmedik. Şuanda mülteci sorunu var, buna göğsünü geren Türkiye var. Yaptığımız harcamalar belli. AB’nin bize verdiği sözler de ortada. AB bize verdiği sözleri yerine getirmedi. 1 Temmuz itibariyle 3 milyar Avro Türkiye’ye verilecekti, şuana kadar Türkiye’ye gelen para 677 milyon Avro. İkinci taksit 3 milyar Avro olacaktı, ondan zaten hiçbir ses yok.
"LATİN AMERİKA'NIN AB İLE NE ALAKASI VAR"
Vize konusunda da en sonunda ‘bu yıl sonuna kadar’ dediler, şuandaki gelişmelere baktığımız zaman vize sorununun çözülmesi mümkün değil. Şimdi ben burada dünya medyasına sesleniyorum, Latin Amerika ülkelerinin AB ile ne alakası var. Ama Latin Amerika ülkeleri vize noktasında avantajı kullanıyor. Türkiye olarak diyoruz ki, onlara da verecekseniz verin ama 53 yıldır bu kapıda bekleyen Türkiye’yi neden oyalamaya devam ediyorsunuz? Avrupalı dostlarımızın ilkeli ve kararlı bir tavır sergilemelerini bekliyoruz, bu yok. Bazı Avrupa ülkelerinde terör örgütü elebaşlarının rahatça dolaşabilmelerini AB müktesebatının hangi maddesine yerleştiriyorsunuz? Türkiye’den kaçıp giden teröristler AB ülkelerinde dolaşıyor. Hatta tüm AB üyesi ülkelerden bunların topladığı haraç 26 milyon Avro’dur. Sadece 13 milyon Avro Almanya’da topladılar.
Bunları söylediğimiz zaman rahatsız oluyorlar. Rahatsız olmayacaksınız, bu yanlışları düzelteceksiniz. Hem bir taraftan Türkiye’yi kapıda beklet, bir taraftan Türkiye’de bu teröristlerle bir mücadele verilsin, ve bu mücadelede NATO’da beraber olduğumuz ülkeler, AB’de müzakere masasında olan Türkiye yalnız bırakılsın. Biz AB konusunda nasıl samimiysek AB’den de samimiyet bekliyoruz. Bugün gerçekleştirilecek AB konseyinde devlet ve hükümet başkanlarının müzakere sürecine ilişkin aklıselim hareket edeceklerine inanmak istiyorum” şeklinde konuştu.
“SURİYE’DE BİR ÇÖZÜM İSTENİYORSA HALEP’TEKİ DURUMUN KONTROL ALTINA ALINMASI ŞARTTIR”
Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor ile Suriye’de yaşanan son gelişmeleri de değerlendirdiklerini söyleyen Erdoğan, Halep’teki katliam ve vahşetin tüm dünyanın gözleri önünde yaşandığını belirtti.
Rejim ve destekçilerinin ateşkesin uygulanmasını ve tahliyeyi engellemeye çalıştıklarının altını çizen Erdoğan “21. yüzyılda böylesi bir trajedinin yaşanıyor olması insanlık adına utanç vericidir. Suriye’de bir çözüm isteniyorsa Halep’teki durumun kontrol altına alınması şarttır. Halep’te ateşkes ve tahliye sürecinde öncelikle Sayıp Putin ile art arda birçok görüşme yaptım. Bu görüşmelerle birlikte Dışişleri Bakanımızı ve Sayın Putin’de kendi Dışişleri Bakanını talimatlandırmak suretiyle bu süreci beraber takip ettiler.
BM yeni Genel Sekreteri ile de bir görüşme yaptım. Kendilerinden destek istedim. MİT ve Dışişleri Bakanımız bu noktada yoğun görüşme yaptılar, gerek Rusya ile gerek İran ile gerekse bölgedeki etkili unsurlar ile görüşmeleri yaptılar. Gelen yaralılar ve siviller için İdlib’de ve Türkiye’de AFAD ve Kızılay çeşitli tedbirler aldı. Bu arada Sayın Merkel ile görüştüm. Neler yapabiliriz bunları konuştuk. Kendileri de insani yardım noktasında ‘her türlü desteğe hazırız’ dediler, temenni ederim ki bu yardım gelir. Sayın Obama ile uzunca bir görüşmemiz oldu. Sadece Suriye değil, Irak’taki gelişmeleri de ele aldık. Çünkü bölgede sadece Suriye yok, aynı zamanda Irak var. Irak’ta da Telafer ve Sincar’da istenmeyen bir durum olması halinde buradaki sorumluluğumuzun nedenli önemli olduğunu kendilerine ifade ettim. Kendileri ‘biz nasıl yardımcı olabiliriz?’ dediler. Bende nasıl yardımcı olabileceklerini ifade ettim.
1150 SİVİL VE YARALI İDLİB'E GETİRİLDİ
Bu saat itibariyle bin 150 sivil ve yaralı tahliye edilerek İdlib’e gelmiş bulunuyor. Ateşkes ve tahliye sürecini yakından takip ediyoruz, edeceğiz. Oradaki sayı bu kadar küçük değil, sayı çok büyük. Bundan sonraki süreçte tekrar bir kesintiye uğramamasını temenni ediyorum ve Doğu Halep’teki insanlar otobüslerle İdlib’e, ve biz buna karşı alternatif olarak başka hazırlıklarımızı yaptık ve yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Pahor ile yaptığı görüşmede FETÖ ile alakalı neler yapılabileceğini görüştüklerini belirterek, Pahor’un bu konuda gerekli hassasiyeti göstereceğini söylediğini belirtti.