BIST 9.629
DOLAR 34,58
EURO 36,19
ALTIN 2.968,04
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan'dan AB'nin seyahat kısıtlaması kararına sert tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ataşehir Hizmet Binası Açılış Töreni'nde konuştu. Türkiye'nin salgın sürecinden sağlıktan üretime kadar her alanda güçlü şekilde çıkmasının hemen birilerini rahatsız ettiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasına engel olunamayacağına vurgu yaptı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB'nin seyahat kısıtlamasına ilişkin aldığı tavsiye kararında Türkiye'nin yer almamasına tepki göstererek, "AB'nin Türkiye'yi dışarıda bırakması bunun örneğidir. Biz bir kaybedersek onların kaybı 5 olacak" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu - Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binası Açılış Töreni’nde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Aziz milletim, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın kıymetli mensupları, değerli misafirler sizleri en kalbi duygularımı selamlıyorum. Ataşehir Hizmet Binası'nın ülkemize, şehrimize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bünyesinde vergi denetim kurulu başkanlığı, mali suçları araştırma kurulu gibi birimlerin yer aldığı bu eserin ülkemize kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Dünya ekonomisinin en önemli merkezlerinden biri olan İstanbul'un açılışını yaptığımız bu bina ile konumunu daha da pekiştireceğine inanıyorum. Koronavirüs salgını sonrası İstanbul'un da cazibesi artacaktır. Vergi mekanizmalarının etkin ve hızlı işletilmesi, öngörülebilirliğin temel şartıdır.

Türkiye'nin tüm kurum ve kuruluşlarıyla bir hukuk devleti olduğunu bu alanda göstermekte kararlıyız. Ülkemize yönelik çifte standartları, iki yüzlü tutumları, ön yargılı yaklaşımları hukuk niteliğini güçlendirerek sağlayabiliriz.

"Türkiye'nin olumlu yönde ayrışacağına inanıyoruz"
Büyüme rakamları başta olmak üzere pek çok konuda ülkemizle ilgili tahminlerin hep fiili gerçekleşmelerin geride kalması, potansiyelimizin zenginliği sayesindedir. Salgının dünya ekonomisinde küçülmeye yol açtığı dönemde Türkiye'nin olumlu yönde ayrışacağına inanıyoruz. Nitekim açıklanan her veri bu iddiamızı teyit ediyor. Ülkemizin çok büyük bir sıçrama sürecinde olduğunu yavaş yavaş herkes kabul etmeye başladı.

Ekonomide kurulan tuzakları birer birer bozarak yolumuza devam ediyoruz. Salgın dönemi çalışmalarımızın karşılığının görülmesini sadece birkaç ay öteledi. Bu süreçte sanayicimizden esnaf ve sanatkarımıza, çalışanlarımıza kadar toplumun her kesiminin yanında olduk. Doğrudan milletimizin cebine aktardığımız kaynak tutarı 24 milyar lirayı geçti.

"Bir kaybedersek onların kaybı 5 olacaktır, 10 olacaktır"
Son olarak özellikle salgın kaynaklı bu kısa gecikme dışında, ekonomi programımızı aynı kararlılıkta uygulamayı sürdürüyoruz.

Daha salgın dönemi bitmeden dünyanın dört bir yanından alternatif üretim için ülkemizdeki firmalarla temasa geçilmeye başlandı. Devlet olarak girişimcilerimizin, iş dünyamızın dinamizmini destekliyoruz.

Türkiye'nin salgın sürecinden sağlıktan üretime kadar her alanda böylesine güçlü şekilde çıkması hemen birilerini rahatsız etti.

AB'nin ekonomiden demokrasiye, şeffaflıktan altyapıya hiçbir alanda esamesi okunmayacak ülkelere kapıları açarken Türkiye'yi dışarda bırakması bu rahatsızlığın işaretidir. Ama ne yaparsa yapsınlar Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasına engel olamayacaklar. Biz bir kaybedersek onların kaybı 5 olacaktır, 10 olacaktır.

"Konut satışında, otomotiv sektöründe ciddi bir patlama var"
Özellikle turizmde, Türkiye'nin sağlık dahil her alanda verebileceği hizmetlerle yarışabilecek bir başka millet tanımıyoruz.

Mesela İngiltere; Türkiye'yi karantinadan muaf tutarak attığı olumlu adımla her iki ülkenin kazanacağı bir iklim oluşturdu.

Sadece haziran ayında 1421 yeni sanayi işletmesi kuruldu. Bu sayı geçen senenin aynı döneminde göre yüzde 91 daha fazladır. Çalışmaya hızla, kararlılıkla devam ediyoruz. Hem ülkemizde OSB sayısı 827'ye ulaştı hem de bu imkana ulaşmayan ilimiz kalmadı.

129 bin vatandaşımıza yeni iş alanı ortaya çıkacak. İhracatımız bir önceki aya göre yüzde 35, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,8 artmıştır. Üstelik bu başarıları salgının tüm hızıyla sürdüğü bir dönemde elde ettik.

Enflasyonu 2018 Ekim'indeki yüzde 25 seviyesinden yüzde 11,8 düzeyine geriletmiştik. Şu anda da yıllık yüzde 12,6 olan enflasyonu en kısa sürede tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız.

Faizlerdeki düşüş otomobilden konuta tüm piyasalarda belirgin bir canlanmayı beraberinde getirdi. Şu anda konut satışlarında ciddi bir patlama var. Otomotiv sektöründe ciddi bir patlama var. Ben inanıyorum ki bu Kovid-19 belası olmasaydı bu salon tıklım tıklım dolacaktı.

Az önce Lütfi Kırdar Şehir HAstanesi'nin açılışını yaptık, yine sembolikti tabi. Böyle bir şey olmasaydı orada da binler bir araya gelecekti. Böyle bir hastane Anadolu yakamız için bambaşka bir gösterge sebebiydi. Kısa bir süre önce malum Sancaktepe'de 1008 odalı yine bir hastane açılışı yaptık. Burada da sembolik tören yaptık. Bunlar ardı ardına devam ediyor.

"Türkiye düşmanlarını tepeleyerek bugünlere kadar geldik"
Dün Konya sulama tesislerinin birinci etabının hamd olsun bir temel atma, bir diğer taraftan açılışını yaptık. Ama yine maalesef sembolik yaptık. Ama sular şırıl şırıl akıyordu. Ve 'su medeniyettir' anlayışımızı Konya'nın o kurak ovalarında sulamayla hayata geçirdik.

Kuran-ı Kerim'de insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır buyruluyor. 83 milyon kendi işimize sımsıkı çalışacağız ki hedeflerimize ulaşabilelim.

Geçmişte bu milleti ya birbirine düşürerek, ya siyasi ve ekonomik krizlerle oyalayarak ya terörle boğarak önüne gelen fırsatları engellemişlerdi. İnşallah bu defa başaramayacaklar. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar Türkiye'nin şahlanışını durduramayacaklar.

Bu güzel tabloyu bozmak için pek çok teşebbüste bulundular. Sokakları karıştırmaktan darbe teşebbüsüne, ekonomimize tuzak kurmaya kadar her yolu denediler. Milletimiz son 7 yıldır yapılan tüm hamleleri boşa çıkardı. Biz de Türkiye düşmanlarını birer birer tepeleyerek bugünlere kadar geldik.

"Finans merkezi ilan ettiğim zaman birileri inanmamıştı"
Ülkemizi 2023'e sağ salim ulaştırdığımızda artık Türkiye'yi durdurulamaz bir güç haline getirmiş olacağız. Yeter ki ezanımızda, bayrağımızda, vatanımızda, devletimizde sembolleşen değerlerimizden taviz vermeyelim. Yeter ki 'kim var' diye seslenildiğinde sağına soluna bakmadan 'ben varım' diyebilecek bir gençlik yetiştirebilelim. Emin olun gerisi çok kolay.

Ta Başbakanlık döneminde finans merkezi olarak ilan ettiğim zaman birileri buna inanmamıştı. Tabi çok zaman kaybettik. İstanbul Finans Merkezi'nin ilk tamamlanmış merkezini açıyoruz. Ardından da Merkez Bankası'ndan Ziraat Bankası'na diğer bankalara varıncaya kadar hepsi yükseliyorlar. Bunlar bittiği anda bu bölge dünyada nadide bir finans merkezi olarak dünyaya göz kırpacak. Burası çok ciddi bir çekim alanı haline gelecek.