BIST 9.489
DOLAR 34,55
EURO 36,03
ALTIN 2.997,03
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Erdoğan'dan ABD'yi çılgına çevirecek sözler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, S-400'ler konusunda Türkiye'nin verdiği sözden geri dönmeyeceğini söyledi. Erdoğan, ilk partinin temmuz ayında teslim edileceğini açıkladı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ile yapılan S-400 konusundaki anlaşmanın tamamlandığını bu süreçten sonra geri adım atılmayacağını söyledi. Erdoğan, S-400 konusundaki baskıların diğer NATO ülkelerine yapılladığını hatırlatan Erdoğan, anketler konusunda ise en büyük anketin 31 Mart sandık sonuçları olacağını kaydetti.

Erdoğan, 24 TV'de gazetecilerin sorularını cevapladı. Anketler konusundaki tartışmalara bir kez daha açıklık getiren Erdoğan, en büyük kamuoyu araştırmasının 31 Mart'ta görüleceğini kaydetti. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından bazı satır başları:

"Bazı anketlerin manipülasyon için kullanıldığına şahit olduk, şahit oluyoruz. Biz yine anket yapıyoruz ama biz kendimiz yapıyoruz. Yolumuzu ve yolculuğumuzu şekillendiriyoruz. Ama nereye kadar bunlara güveniyorsunuz derseniz artık bundan 4-5-6 seçim öncesi anket ciddiyetleri kalmadı. Manipülasyon çok ileri.

Şimdi bizi nereden tehdit ediyorlar, F35'lerin radarları noktasında sıkıntı doğurur. Biz bunların da incelemesini yaptık. Böyle bir şey de yok.

"Sipariş üzere anketler yapılıyor"

Bir tane anket şirketi kullandıkları anketörler vesaire falan icabında aynı kişiler oluyor. Buradan belli sipariş üzere aldıkları havuzdan çıkanlara kalkıp şu anketi yaptım diyor. Burada belli satışlar var, dolayısıyla güven vermiyor. Biz kendi parti çatımız altında yaptırmak suretiyle daha sağlıklı olduğuna inanıyorum. Bu sonuçları paylaşmıyoruz, çalışmalarımızı yönlendirmek için değerlendirme yapıyoruz.

"En büyük anketler 31 Mart'ta yapılacak"

Kamuoyu araştırması 31 Mart sandıklardır. Sandıklarda tarihin en büyük kamuoyu araştırmasını göreceğiz. 30 Büyükşehrimiz kim kazanacak 51 diğer vilayetlerimizde kimler kazanacak hepsi ortaya çıkacak. Bu diğerlerine karşı bazı şeyler de bilinmesi lazım. Türkiey bugün bölgesinin en önemli gücüdür. Hangi küresel mesele var ki bugün Türkiye'nin bu konudaki fikri düşüncesi merak edilmesin.

"Bölgenin güvenliği sağlanmak zorunda"

Burada da bu kontrolü biz ele alırsak huzurlu oluruz. Güvenli olmamız mümkün değil. Suriye'de tarım alanlarının yüzde 60'ı PKK'nın elinde. Bölgede petrol yatakları var. Şu ana kadar DEAŞ'ın elindeydi kısmen bunların elindeydi, ham olarak alıyorlar ve onları işleyip 650-700 dolara satıyorlar. Kaynakları da buradan elde ediyorlar. Bu gelişmeleri çok daha güvenliğini sağlamamız lazım.

"Bırakın iki tugayla sorunu çözeriz dedik"

Bu süreç içerisinde aslında Trump, kararlı bir duruş sergilemedi dersem yanlış olur. Her liderin etrafında birileri var. Sürekli bir şeyleri süfle ediyor. ABD'nin derin devleti diyebiliriz bunlara. Tabii bunlar bazı şeyler söylüyorlar. Eğer Suriye'deki terör odaklarıyla ilişkilerini kesemiyorlarsa sorun vardır. Böyle olursa iki tugay sokar ve sorunu çözeriz dedik. Ama bunlar buna sıcak bakmadılar.

"O silahları götürmeyeceklerse biz satın alırız"

Bir defa silahların seri numaraları bizde sözlerini pek sağlıklı bulmuyorum. Bu silahlar kime teslim edilecek? Türkiye'ye mi yoksa alıp götürecekler? Irak'ta gördük bunlar yaşanmadı. Terör örgütlerine verdiler bunları. Biz böyle bir şeyin yaşanmasını istemiyoruz. Bize verilsin ve bizde güvenliği sağlayalım diyoruz.

"Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz"

ABD'nin Suriye'den çekilmesini bölgenin güvenliğine yansımasını önemli buluyoruz. Başta Suriye'nin toprak bütünlüğünü önemsiyoruz baştan beri. Bunu da ifade ediyoruz. İkinci tur Soçi bildirgesinde de bunu söyledik. Bugün de bu konudaki düşünecemiz böyle. 

"S-400 konusunda geri adım atamayız"

S-400 konusunda biz işi bitirdik, o bitmiş bir şey. Onu artık konuşmamızın anlamı yok. Çünkü gerek Sayın Putin ile gerekse Rusya ile biz bu anlaşmayı bitirmiş vaziyetteyiz. Yani kredi şartlarından ortak üretime varıncaya kadar bütün bunlar konuşuldu, anlaşıldı, imzalar atıldı bitti. Şimdi bizim bir geri dönüşümüz asla olamaz. Çünkü bize böyle bir ahlaksızlık yakışmaz, bu ahlaki değildir. Çünkü biz bir anlaşma yaptıysak onun arkasında dururuz. Kimse bizden tükürdüğümüzü yalamamızı beklemesin. Alışılmış liderlerden de değiliz. Bunu da herkesin bilmesi lazım. Kaldı ki biz Patriot olayını bunlardan ne zaman istedik? Obama dönemi. Obama döneminde bu işi halledemediler. Sayın Trump ile de bunları konuştuk. Bu dönemde de maalesef 17 ay oldu, buradan da yine olumlu bir şey çıkmadı. Biz yine onlara dedik ki hala verebiliyorsanız siz de verin bize. Biz şartlar uygunsa, fiyatlar uygunsa, kredi uygunsa, ortak üretime girebileceksek sizle de yaparız. Ama ortak üretim, kredi şartı, teknoloji bunların olması şart. Ben sana vereyim ama anahtar benim elimde olsun, kusura bakma biz böyle bir şeye artık giremeyiz. Bunlar tarih oldu. Şimdi biz Ruslarla anlaştık, ortak üretime gireceğiz. Belki S-400'den sonra S-500'e gireceğiz. Bize S-400'de dayatma yapanlar, niçin Yunanistan'a yapmıyor S-300 için? Niçin Bulgaristan'a yapmıyor S-300 için? Niçin Slovakya'ya yapmıyor S-300 için? Bunlar da aynı zamanda NATO ülkesi, yapın onlara da niye yapmıyorsunuz?"

"F-35'lerin taksitlerini tıkır tıkır ödüyoruz"

Şimdi bizi nereden tehdit ediyorlar, F35'lerin radarları noktasında sıkıntı doğurur. Biz bunların da incelemesini yaptık. Böyle bir şey de yok. Biz F35'lerin taksidini tıkır tıkır ödeyen bir ülkeyiz. Şu ana kadar 1 milyar doları aştı bizim ödediğimiz para. Biz bu noktada da samimiyiz. Ben her şeyi senden alacağım diye bir kaide olamaz ki. Sen aldığın her ürünü bize sorarak mı alıyorsun, hayır. İstediğin ürünü istediğin yerden alıyorsun. Bizim de böyle bağımsızlığımız var, biz bağımsız Türkiye'yiz, köle değiliz. Dolayısıyla burada da bizim özgürlük alanımız neyse, bu özgürlük alanımızın içerisinde her alanda adımlarımızı atıyoruz. Rusya ile bu konuda adımımızı attık, imzalar tamam. Çok çok uygun şartlar altında da S-400 anlaşmamızı yaptık. Bize bunun gönderimini de temmuza kadar çektiler. Temmuzda da ilk partiyi de inşallah alacağız."