Başbakan Erdoğan, alkol düzenlemesine getirilen eleştirilere partisinin grup toplantısında cevap verdi.
Abone olİNTERNETHABER - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında yaptığı 'alkol' konuşması yine gündeme oturdu.
Erdoğan konuşmasında "İki tane ayyaşın yaptığı yasa sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği bir gerçek, vaka niçin sizler için reddedilmesi gereken bir olay haline geliyor?" diye sordu.
Kimsenin yaşam tarzına karışmadıklarının altını bir kez daha çizen Erdoğan, gelişmiş ülkelerdeki kısıtlamaların çok daha ileri olduğunu söyledi.
Partisin grup toplantısında vekillere hitap eden Erdoğan konuşmasının büyük bölümünü alkol düzenlemesine ayırdı. MHP yönetimine de verdiği destekten ötürü teşekkür eden Erdoğan'ın konuyla ilgili açıklamaları yeni polemiklere gebe.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, TBMM’nin tarihi bir adım atarak bağımlılık yapan maddelerin kullanımını düzenleyen önemli bir teklifi kanunlaştırdığını anımsattı.
Türkiye için, yeni doğan ve doğacak çocuklar için Alparslan'ın ordusuyla Anadolu'ya girişinin bininci yıldönümü olan 2071 yılını da hedef tarih ilan ettiklerini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2053 yılını, yani İstanbul'un fethinin 600. yıldönümünü de gençlerimiz, çocuklarımız için hedef tarih ilan ettik. Tarih boyunca çeşitli fikir akımları, insana dair çok farklı nitelendirmelerde bulundular. Kimileri insanı, -haşa- düşünen hayvan, kimileri sadece emekten ibaret, kimileri tükeciden ibaret görmüşlerdir. İnsanı makinaya benzeten, canlı, kanlı robot, olarak, aygıt, eşya olarak, vicdanı, ruhu olmayan, akıl olarak gören akımlar da oldu. Biz, muhafazakar, demokrat parti olarak insana yönelik tüm bu nitelendirmelerin tamamen karşısındayız. Bizim insana bakışımız son derece net, sarih, açıktır. Bizim için insan Allah'ın yeryüzündeki halifesidir; eşrefi mahlukat yani yaradılmışların en şereflisidir. Yunus Emre diyor ya; 'Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm' Hem insanı tanımlamak hem de tevazunun bu kadar güzel bir şekilde anlatımı olamaz. İnsan bu kadar mütevazı olmalı ama insan bilinmeli ki et ve kemiktir. Bizim için insan bedeni, iradesi, ruhu, aklı, fıtratıyla bir bütündür. Biz insanı, asla sadece maddi ihtiyaçları olan varlık olarak göremeyiz.
MANEVİ İHTİYAÇLAR
İnsan, maddi olandan çok daha fazla manevi ihtiyaçları olan ancak bu şekilde huzura erişebilen, mutlu olabilen, huzur ve emniyet içinde varlığını idame ettirebilen bir varlıktır. Yollar, konutlar, köprüler inşa etmek elbette önemlidir ama yetmez. Derslikler yapmak, okullar, hastaneler inşa etmek, çocuklara kitaplar, bilgisayarlar vermek elbette önemlidir ama yetmez. Herkese çalışabileceği, kazanabileceği, kazandığını harcayabileceği bir ortamı tesis etmek, yani ekonomik ihtiyaçlarını karşılamak elbette önemlidir ama tek başına bu da yetmez. Muhafazakar, demokrat parti olarak, biz insana maddi ihtiyaçları kadar manevi ihtiyaçlarını da sunmak, bunları tercih edebilecek özgür ortamı tesis etmek, bu manevi ihtiyaçları karşılayacak özgür atmosferi oluşturmakla da biz mükellefiz. Aynı zamanda biz eşrefi mahlukat olarak gördüğümüz insana, tarihimizi, kendi öz kültürümüzü, geleneklerimizi, öz değerlerimizi de tanıtmak, özgür bir şekilde gençleri bu istikamette yönlendirmekle mükellefiz."
BİLİM ZARARLI OLDUĞUNU SÖYLÜYOR
“İstanbul’un 560. fetih yıldönümünde Fatih nesline böyle anlamlı bir yasa armağan ettiğiniz için sizleri yürekten kutluyorum” diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
CHP SORDU: KİM BU İKİ AYYAŞ? Erdoğan'ın 'iki ayyaşın yaptığı yasa' sözü üzerine CHP'den jet hızıyla soru önergesi geldi. CHP'li Umut Oran hazırladığı önergede bakın neler sordu? (DEVAMINI OKU) |
“Siz bütün saldırılara göğüs gerdiniz. Bütün hakaretlere sabırla tahammül ettiniz. Ben, genişletilmiş il başkanları toplantımızda ‘Şarib-ül Leyli Ve-n Nehar bir nesil istemiyoruz’ dediğimde rahatsız olanlar oldu, başta CHP. Onun uzantısı olan köşe yazarları devamlı yazıyorlar. Yazın bakalım nereye kadar yazacaksınız? Bu millet sizin düşündüğünüz gibi düşünmüyor. Bilim, sizin düşündüğünüz gibi ortaya tavsiyeler koymuyor. Hepsinden öte bilim bunu zararlı olduğunu çok açık, net ortaya koyuyor. Ve bugün birçok hastalıkların anası alkoldür. Bu ortada. Şu basit gördüğümüz sigara aslında insanı lime lime doğruyor. Bunu birçok yere çekenler oldu. ‘Bunu inancın nedeniyle yapıyor, İslam böyle emrettiği için yapıyor...’ Bir defa şecaat arz ederken sirkatin söylüyorsun. Yani hangi din olursa olsun bir din yanlışı değil doğruyu emrediyor, ‘bunu din emrediyor’ diye karşısında mı duracaksınız? İki tane ayyaşın yaptığı yasa sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği bir gerçek, vaka niçin sizler için reddedilmesi gereken bir olay haline geliyor? Kaldı ki biz ortaya tercihler koyuyoruz. Kalkıp ülkemizde alkollü içkileri veya sigarayı kökünden yasaklama gibi bir şey söz konusu değil. Anayasamızın 58. Maddesi gençliğin korunmasıyla ilgi madde bizden önceki iktidarlar tarafından yapılmış ve bu maddenin uygulanmasına yönelik eksikleri giderecek bir adım atıyoruz. 2023, 2053 ve 2071 nesline böyle önemli bir zemini, böyle önemli adımı atmak suretiyle iklim, atmosfer kazandırdığımız için ben burada emeği geçen tüm milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN
Biz bu düzenlemeyi gençlerimiz, çocuklarımız için, sağlıklı nesiler yetiştirmek için yaptık. Biz bu düzenlemeyi milli, manevi değerleriyle huzur ve güvenlik içinde insanımız geleceğe baksın diye yaptık. Bunların yanında anayasanın bizlere yüklediği gençleri zararlı alışkanlıklardan korumak vazifesinin bir gereği olarak yaptık. Hiç kimse bunu farklı yerlere çekmesin. Günlerdir yurt içinde ve yurt dışında ‘Türkiye alkol yasaklandı’ diye propaganda yapılıyor. Bir kere bunu söyleyenler, bunu yazıp çizenler, bunu yurt içinde ve yurt dışında yayanlar, en hafif tabiriyle yalancıdır.
KİMSENİN YEDİĞİNE İÇTİĞİNE KARIŞMADIK
Biz hiçbir şeyi yasaklamadık. 10,5 yıldır hiç kimsenin yediğine içtiğine karışmadık. Bundan sonra da karışmayız. Karışana da müsamaha göstermeyiz. Bizim yaptığımız sadece ve sadece düzenlemedir. Üstelik bu düzenleme gelişmiş demokratik ülkelerdeki düzenlemelerin benzeri hatta oradaki kısıtlamaların dahi gerisinde bir düzenlemedir. Bunlar hangi dünyada yaşıyorlar. Biz uzayda yaşamıyoruz, bu dünyada yaşıyoruz ve bu dünyada hangi ülkede ne oluyor ne bitiyor bunların hepsini yakından biliyoruz.
Arkadaşlarım aktardı, daha bu hafta sonu bir piknik yerinde baba çocuğunu oyun parkına getiriyor, salıncağa bindiriyor, elinde de bira şişesi. Senin çocukların önünde bunu yapmaya ne hakkın var? Hadi kendi çocuğuna karşı acımasız davranıyorsun, başka çocuklara bunu göstermeye özendirmeye ne hakkın var.”
TRAFİK TERÖRÜ VAHŞETİ
Trafikte bu sebepten dolayı yaşanan acının haddi hesabı olmadığını belirten Erdoğan, “Ölüm gelmeden önce tedbirimizi almaya mecburuz” dedi.
Trafikte kazalar olduğu zaman şoför koltuğunun altında veya yanında polislerin şişeleri hep bulduklarını aktaran Erdoğan, “ Evde anne feryat eder. Ama anne, sen daha önce çocuğunu ne yapıp ne ettiğine bakıyor muydun?” diye sordu.
ERDOĞAN'IN BAHSETTİĞİ İKİ AYYAŞ'IN KİM OLDUĞUNU CHP'Lİ İNCE AÇIKLADI Erdoğan'ın bahsettiği "'ki ayyaş" kim? CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, o kişilerin kim olduğunu açıkladı. (DEVAMINI OKU) |
ALKOLİK OLMAYANIN NE GÜNAHI VAR?
“Çocuk, genç, afedersiniz kafayı buluyor, o şekilde yola çıkıyor. Peki bir başka arabayla çarpıştığında o arabadaki insan o arabayı kullanan alkolik değil ama bu alkolik. Bu kaza neticesinde alkolik olmayan insanın ne günahı var? O da bu kaza neticesinde ölümle karşı karşıya kalıyor” diyen Başbakan Erdoğan, “Peki bir devlet olarak biz buna karşı tedbir almak zorunda değil miyiz?” diye sordu.
TRAFİK KAZALARI AZALACAK
Türkiye’de trafik terörü denilen bir vahşet olduğunu, bu trafik terörüne karşı tedbirlerin alınması gerektiğini dile getiren Erdoğan, “Trafik teröründe en önemli sebeplerden biri alkolü olarak araç kullanmaktır. Bunlara seyirci mi kalacağız? Tedbirlerimizi almayalım mı? Ben emeği geçenleri kutluyorum. Bu tarihi bir adımdır. İnanıyorum ki bizim trafik kazalarını da ciddi manada azaltacaktır. Hastalıklarda ciddi bir düşüş kaydedilecektir, bunları da zaman zaman açıklama imkanını bulacağız” diye konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
BEYOĞLU'NU ARA SOKAKLARINI İYİ BİLİRİM
“Öyle sokaklar, öyle caddeler biliriz ki belli bir saatten sora çocukların kadınların orada dolaşma imkanı yoktur. Ben İstanbul’da üstelik Kasımpaşa’da doğdum. Beyoğlu’nu, caddelerini, ara sokaklarını çok iyi bilirim. Oralarda nelerin olup bittiğini iyi bilirim. Dolayısıyla bu konularda deneyimim iyidir. Bütün bunlara ne gibi tedbirler alınması gerekir, bu konuda bazı köşe yazarları onu yazıyor ve hiç umulmaz köşe yazarları onu yazıyor. ‘Bu bir oldu bittiye getirilmemeliydi’ diyor. Ne oldu bittisi? Biz kaç yıldır bunun üzerinde çalışıyoruz. Bütün bu çalışmalardan sonra bu noktaya geldik. İşlerine geldiği zaman oldu bitti değil, işlerine gelmediği zaman oldu bitti. Hangi yasa onların işine gelmiyorsa oldu bittiye getiririz. Biz oldu bittiye getirmedik. Güzel bir şekilde bunların üzerinde çalışılmıştır, ehli olanlar bunların üzerinde çalışmıştır. Tıbbi ve hukuki yönleri, hepsi ele alınmıştır. Ondan sonra da bu adım atılmıştır.
KAFAYI BULDUĞU ZAMAN HANIMINI DUMAN EDİYOR
Aile içi şiddet, boşanma, geçimsizlik, aklınıza hangi kötülük gelirse gelsin, bakıyorsunuz altından bağımlılık çıkıyor. Çoğunda bu var. Zaten kafayı bulduğu zaman bakıyorsun, hele bir de aşırı gittiyse, tekme tokat evde hanımını duman ediyor. Bunları görmezlikten gelemeyiz. Anneler, babalar feryat ediyor. AMATEM’lerin önünde çaresizce bekleşiyorlar. ‘Bunların adedini artırın’ diyorlar. Aslolan bunların adedini artırmak değil, bataklığı kurutmaktır. Biz, bataklığı kurutmaya çalışıyoruz. Yoksa sivrisinek avlamakla bu iş bitmez. İdeolojik yaklaşımlarla, sağduyudan uzak reaksiyonlarla böyle bir düzenlemeye karşı çıkılamaz. Ama ben CHP’nin yönetimine yine de şunu söylüyorum: Siz aynı şekilde devam edin ama CHP’ye gönül veren kardeşlerime de diyorum ki; bu yöneticilerinizin sakın izinden gitmeyin.
İÇECEKSEN YİNE GİT ALKOLÜNÜ EVİNDE İÇ
Hiç kimse alkolü bir kimlik meselesi haline getirmemelidir. Çıkan düzenleme hiç kimsenin kimliğine, ideolojisine, yaşam tarzına yönelik bir müdahale değildir. Bunu bu şekilde algılayanlar yanılgı içindedir. Bunu bu şekilde lanse edenler art niyetlidir. İçeceksen yine git alkolünü evinde iç. Aynı şekilde şu anda bildirilen, belirlenen her şey ortada. İçeceksen yine iç. Biz buna karşı değiliz. Ama biz belli yerlerde belli saatlerde, camilere, okullara yüz metre mesafede buna müsaade etmiyoruz.
KİLİSELERDE 180 METRE MESAFE KAYDI KOYAN ÜLKELER VAR
Dünyada kiliselerde 180 -190 metre mesafe kaydı koyan ülkeler var. Bizimki 100 metre. Hassasiyet gerektiren bir adım atıyoruz. Bize nice anneler, babalar gelmiştir; okulların etrafı tinercilerle dolu demişlerdir. Çocuklarımızı alıp yakın çevredeki evlere götürmek suretiyle esrar bağımlılığı sağlayan yerler var demişlerdir, şikayet etmişlerdir ve biz buralara emniyet olarak baskınlar yaptık. Hamdolsun ciddi manada bu işi temizledik. Yapmayalım mı, izleyelim mi? Kusura bakmasınlar; eğer biz şu anda bu devleti, ülkeyi yönetiyorsak yapılması gereken neyse biz milletimizi sevdiğimiz, gençliğimizi sevdiğimiz için bunu yapıyoruz ve yapacağız. Bu düzenleme bir yasak değildir, yaşam tarzlarına ve kimliklere müdahale değildir.
MHP'YE TEŞEKKÜR
Bu düzenleme çocuklarımız ve gençlerimiz için daha aydınlık daha sağlıklı bir geleceğin zeminidir. Bu anlamlı düzenlemenin tekrar hayırlı olmasını diliyorum. Bu konuda destek veren MHP’ye de teşekkür ediyorum.”