Başbakan Erdoğan'ın cebindeki istifa mektuplarının kabine üyeleri ile sınırlı değil. Bakanların yanı sıra partinin üst düzey yöneticilerinin de istifası Erdoğan'ın cebinde.
Abone olBaşbakan Tayyip Erdoğan’ın cebindeki istifa mektuplarının kabine üyeleri ile sınırlı olmadığı öğrenildi. Bakanlar Kurulu’nun 22 üyesinin yanı sıra, AK Parti’nin 12 genel başkan yardımcısı, 5 grup başkan vekili ve 15 Meclis grup yöneticisinin boş kâğıda attığı imzalar Erdoğan’ın cebinde bulunuyor. Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün kabine revizyonu çerçevesinde üç bakanı değiştirme yöntemi merhum Turgut Özal’ı hatırlattı. Özal, bakan yaptığı kişilerin istifasını önceden alırdı. Başbakan Erdoğan da bakan yaptığı isimlerin tarih atılmamış istifa dilekçelerini aldı. Başbakan’ın elini kuvvetlendiren bu yöntemle görevden alınan bakan için ‘azil’ tartışması doğmuyor. Bakanların revizyona direnme şansı da ortadan kalkıyor. AK Parti’nin ilk başbakanı Abdullah Gül döneminde de bakanların istifa dilekçeleri önceden alınmıştı. Siyasi yasağı kalktıktan sonra hükümetin başına geçen Tayyip Erdoğan, ilk kabinesinde dönemin Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır ile Çevre Bakanı İmdat Sütlüoğlu’nu liste dışı bıraktı. Erkan Mumcu’nun istifasından sonra yerine Atilla Koç’u atayan Erdoğan, uzun süredir beklenen kabine değişimini tarih atılmamış istifa dilekçelerini işleme koyarak gerçekleştirdi. Erdoğan, geçen ay parti yönetiminde yaptığı revizyonu da aynı şekilde sonuçlandırdı. Erdoğan, Norveç gezisini sürdürürken AK Parti Genel Başkan yardımcıları Murat Mercan ile Halil Ürün’ün istifa ettiği duyuruldu. Mercan’ın yerine Akif Gülle kaydırılırken, Halil Ürün’ün yerine Nihat Ergün getirildi. Gülle’den boşalan yere de Tokat Milletvekili Şükrü Ayalan atandı. Koltuklarına oturmadan bakanların istifalarını alan Başbakan Erdoğan, parti ve Meclis yönetimi için böyle bir yola başvurmadı. Parti yöneticileri dilekçelerini kendileri Erdoğan’a sundu. Düzenli olarak yapılan kamp programlarında sürekli eleştirilen genel başkan yardımcıları ile grup başkan vekilleri, nisan ayındaki Kızılcahamam toplantısından sonra Başbakan Erdoğan’a jest yaptı. “Madem eleştiriliyoruz, bazı şikayetler var. Daha rahat tasarrufta bulunabilmenizi, elinizin rahatlamasını istiyoruz.” diyen yöneticiler, istifa dilekçelerini Başbakan’a sundu. Erdoğan, bu dilekçelerden sadece ikisini genel merkez değişikliğinde kullanırken diğerlerine dokunmadı. Bu arada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, kabinedeki revizyonu yeterli bulmadı. İzmir Metrosu Üçyol-Üçkuyular hattının temel atma törenine katılan Baykal, gazetecilerin kabine değişikliğiyle ilgili sorularına cevap verdi. Çok büyük ve köklü değişime ihtiyaç olduğunu savunan Baykal, şöyle konuştu: “Uzun bir direnişten sonra şimdi hükümette köklü bir değişim noktasına gelinmiş olması önem taşıyor. Çiftçileri mahveden bu politikaların sorumluluğunu sadece bakana yıkmak kesinlikle yeterli değildir. Bayındırlık Bakanı, bu hükümetin en önem verdiği çift yol sorumluluğunu üstlenmiş, bu konuda canla başla çalıştığı düşünülen bir insandı. Yine aynı şekilde çocuk esirgeme kurumlarında yanlışlıklar sürdürülüyor. Ama bunlar, hükümetin kolektif sorumluluğu ile ilgili olaylar. Şimdi o politikalara karşı gösterilen tepki karşısında, bakanlar feda edilerek durum kurtarılmak isteniyor. Bunun gerisi gelecektir. Bu böyle noktalanamaz. Gerisi gelecektir, gelmesi de gerekiyor.’’ Kaynak: www.zaman.com.tr