BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'a zina sorusu soruldu

Avrupa Konyesi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM) konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan soruları cevaplandırdı. Erdoğan'a zina ve laiklikle ilgili sorular soruldu.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Türkiye'nin AB İlerleme Raporununn açıklanmasına dakikalar kala, konuşma yaptığı Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM) zina sorusu yöneltildi. Erdoğan soruyu, zinanın gerektiğinden fazla gündemde kaldığını, ancak TCK'da zina maddesinin olmadığı kesinleşince konunun telafi edildiğini söyleyerek yanıtladı. Erdoğan, raporun açıklanmasından kısa bir süre önce AKPM'de bir konuşma yaptı. Erdoğan, Avrupa Konyesi'nin normları olan 190'ın üzerindeki sözleşmenin Türkiye için referans olduğunu belirtti. AKP iktidara geldikten sonra yaptığı vaatlerin tümünü gerçekleştirmiş olmanın memnuniyetini duyduğunu belirten Erdoğan, gerçekleştirilen reformları şöyle sıraladı: "Ölüm cezalarını kaldırdık ve mevzuatlardan arındırdık. Yakında 13 no'lu protokolün onay işlemini de tamamlamış olacağız. Devlet Güvenlik Mahkemelerini lağvettik. İşkence ve insanlık dışı aşağılayıcı muameleye karşı etkin bir sıfır tolerans politikası benimsedik. Sivil asker ilişkilerini demokratik normlarla uyumlu hale getirdik. Kadın erkek ilişkileri konusunda düzenleme yaptık ve bu ilkeyi Anayasa'ya dercettik. Türk vatandaşlarının geleneksel olarak günlük yaşamda kullandıkları dil ve lehçelerin yayınını başlattık, dil kursları açtık. Terör mağdurları için tazmin sağlayan düzenleme yaptık." Erdoğan, yeni TCK'da soykırım ve insanlığa karşı suçlarla ilgili düzenleme de yapıldığını belirtirken, Türkiye'nin yakın gelecekte iç hazırlıklarını tamamlayarak Roma statüsünü onaylayıp, Uluslararası Ceza Divanı'na taraf olacağını söyledi. Erdoğan, "Komisyon raporunun ve tavsiyesinin olumlu tonunun, birliğin siyasi liderlerinin ortaya koyacağı güçlü siyasi iradeyle karşılık bulacağına inanıyoruz. Katılım müzakerelerinin 2005 yılının ilk yarısında başlamasıyla uzun bir zamandır yürünen bir yolun son dönemecine girileceğine inanıyoruz. Türkiye'nin üyeliği şüphesiz ki kısa bir sürede gerçekleşmeyecektir. Tabiatıyla Türkiye bu süreci makul bir sürede tamamlayacaktır" diye konuştu. Erdoğan, Kıbrıs sorununa değinirken, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının sergilediği olumlu, kararlı ve yapıcı tavrın umulan sonucu vermediğini belirtti. Referandumun üzerinden 6 ay geçtiğini belirten Erdoğan, Kıbrıs Türkleri'nin tabi olduğu siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel tecridin kesin biçimde kaldırılması ve yıllardır devam eden haksız ambargonun sona erdirilmesi çağrısında bulundu. Erdoğan, insanlığa yönelik tehditlerin başında terörün ve kitle imha silahlarının yayılmasının geldiğini vurguladı. Türkiye'nin terörün bedelini en üst düzeyde yaşayan bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, "Terörizm insanlığı bir bütün olarak tehdit etmektedir. Bana dokunmayan yılan birn yaşasın anlayışıyla hareket edemezsiniz. O terör yılanı bir gün sizi de sokar. Terör tek bir din veya davayla özdeş hale getirilemez" dedi. Erdoğan, Irak'ta geçici hükümete yetki devrinin normalleşme yolunda bir adım olmasın karşın siyasi istikrara gidilen yolun hala mayınlarla dolu olduğunu söyledi. Irak'a insani yardım konusunda en büyük yükü Türkiye'nin çektiğini belirten Erdoğan, "Irak'ta maalesef şu ana kadar 40'ı aşkın Türk vatandaşı şehit edilmiştir" dedi. Erdoğan, Türkiye'nin istikrarlı bir Irak'ın kurulması dışında başka bir gündemi yoktur ve olamaz" dedi. ZİNA TARTIŞMASI TELAFİ EDİLDİ Konuşmanın ardından parlamenterlerce Erdoğan'a sorular yöneltildi. Erdoğan Fransız parlamenterin, "TCK'daki son zina krizinin çapının ne kadar büyük olduğunun farkında mısınız" sorusunu şöyle yanıtladı: "Zina konusu TCK'nın içinde olan bir madde değildi. Böyle birşey yoktu. Bir anda gündeme düştü ve tartışılır oldu. Medya yoluyla özellikle haberleşmeler olunca maalesef gündeme lüzumundan fazla oturdu. Ancak zannediyorum daha sonra TCK'da nihai olarak yer almayınca telafi edildi. Zaten Kopenhag kriterleri arasında yer alan bir madde değildi. Aslında bu ahlaki olarak tartışılan bir konu. Ama TCK'nın szon halinde yer almadı" Erdoğan, aynı parlamenterin laiklikle ilgili sorusunu yanıtlarken de Türkiye'de laikliğin varolduğunu, laikliğin yeni birşey olmadığını söyledi. Laiklik uygulamasının din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını azami ölçüde sağladığını belirten Erdoğan, Anayasa'da da devletin tüm inançlara eşit mesafede olduğunu ve tümünün de devletin koruması altında olduğunu güvenceye aldığını ifade etti. Erdoğan, Kopenhag kriterlerini yerine getirdiklerini şa anda uygulama aşamasının başladığını söyledi. Uygulamanın yasal bir olay değil bir zihniyet sorunu olduğunu vurgulayan Erdoğan, uygulamayı gerçekleştirmedikçe zaten tam üyeliğin söz konusu olamayacağını, bu nedenle siyasi irade olarak kararlılıkla uygulamanın takipçisi olacaklarını belirtti. İŞKENCE ŞİKAYETİ TERÖR ÖRGÜTÜNDEN Erdoğan, işkence ile ilgili soruyu yanıtlarken, AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen'in Türkiye ziyaretinin ardından Türkiye'ye uzmanlar gönderdiğini, bu uzmanların "sistematik işkence yoktur, diğer türlüsüne de rastlanmamıştır" raporu verdiklerini söyledi. Erdoğan kişisel olarak kendisinin de işkencenin bedelini ödediğini belirtirken, "Türkiye'de sistematik işkence olduğunu söyleyenler, maalesef istihbarat örgütlerimizin bilgisi olarak söylüyorum, terör örgütüyle münasebeti olan kişilerden buralara aktarılan bilgilerdir" dedi. Erdoğan, Türkiye'de yerel yönetimleri güçlendirici ve yerinden yönetime geçmeye yönelik adımlar attıklarını, Belediyeler, İl Özel İdareleri, Kamu Yönetimi yasalarını çıkardıklarını, bunların bir kısmının Cumhurbaşkanı tarafından Meclis'e geri gönderildiğini, ancak çok kısa sürede yeniden yasalaştıracaklarını söyledi. Erdoğan, "Türkiye yerinden yönetim anlamında Avrupa'dan da ileri adımlar atmıştır, valilerin seçimle iş başına gelmeleri dışında" dedi. Erdoğan, Türkiye'de her din ve inancın özgürce ibadetini yapabildiğini, kimsenin bunun tersini söyleyemeceğini belirtti. Erdroğan, planlardaki "cami" ibaresinin de herkesin ibadethanesini yapabilmesi amacıyla "Mabet" ya da "ibadethane" olarak değiştirdiklerini bildirdi. IRAK'A İŞSİZLİKTEN GİDEN VATANDAŞlARIMIZ Erdoğan, Irak'la ilgili soruyu yanıtlarken de, Irak'a insani yardım kapsamında giden Türk işçilerin bazen esir olup kurtulup döndükten sonra da "yeniden gider misiniz" sorusuna, "Gitmek durumundayım" yanıtını verdiğini anlattı. Erdoğan, "Şüphesiz bunun bir boyutunun ülkemdeki isizlikten kaynaklandığını itiraf etmek durumundayım. Ancak vatandaşlarımızın Irak'a insani yardım amacıyla ölümü bile göze alarak gittiklerini anlatmak istiyorum" dedi. "YOLSUZLUĞUN PANZEHİRİYİZ" Erdoğan ekonomide iyiye gidiş olduğunu anlatırken de, "Yolsuzluk bizim panzehiri olduğumuz bir zehirdir" ifadesini kullandı. Erdoğan isim vermeden Uzanlar'ı kastederek, "Biz göreve geldiğimiz günden bu yana yolsuzluk iddiası çıkmadı. Yolsuzluk yapanları da evlerine, keçilerine varıncaya kadar herşeylerine el koyuyoruz. Yakaladığımız kadarıyla çalınanlara halka iade etmek için el koyuyoruz" diye konuştu.