BIST 9.673
DOLAR 35,15
EURO 36,57
ALTIN 2.957,64
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'a yağ çeken bürokrata azil

Mektup yazarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için öleceğini söyleyen, sonra da Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği’ne atanan Cumali Tekin, görevinden alındı.

Abone ol

Başbakan Erdoğan’a şiirli bir mektup yazıp övgüler yağdıran ve Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği’ne atanan Cumali Tekin’in bu görevi 9 ay sürdü. Mektuptan sonra hakkında soruşturma açılan ancak idari ceza almayan Tekin, başka yere atanacak. BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’a yazdığı övgü dolu mektubun ardından Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği’ne atanan Cumali Tekin, görevinden alındı. AKP milletvekili Zeynep Tekin’in kardeşi olan öğretmen Cumali Tekin, bu göreve atanmadan önce yazdığı mektupta Başbakan için ‘öleceğini’ ilan etmişti. Tekin, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in de ‘ayağının tozu’ olacağını söylemişti. Erdoğan’a yazdığı mektupla ilgili olarak ‘idarenin izni olmadan basına demeç verdiği’ için Tekin hakkında soruşturma açılmıştı. Adana’da öğretmenlik yaparken Erdoğan’a yazdığı mektubun ardından, 26 Ocak 2004’te Ankara’ya Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği kadrosuna atanan Cumali Tekin’in bu görevi yaklaşık 9 ay sürdü. Tekin, 22 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanan kararla başka bir göreve atanmak üzere görevinden alındı. Tekin’in Erdoğan’ı neredeyse ‘mesih’ ilan eden mektubu kaleme almasının ardından, ocak ayında Bakanlık Müşavirliği’ne getirilmesi manidar bulunmuştu. Tekin, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’le yaptığı bir görüşmede de, ‘Ayağınızın tozu olurum, her yerde yanınızda olurum’ dediğini açıklamıştı. Tekin, mektubunun basına yansımasının ardından verdiği demeç nedeniyle Bakanlık tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Tekin’in soruşturmasının ‘idarenin izni olmadan basına demeç vermek’ kapsamında yürütüldüğü, ancak herhangi bir idari ceza verilmediği öğrenildi. Tekin’in müşavirlikten alınmasının ardından Adana’da şube müdürü olarak görevlendirilmek istendiği, ancak son anda bu karardan vazgeçildiği bildirildi. İşte o mektup CUMALİ Tekin’in, mektubu şöyle: ‘Sayın Başbakanım. İslamiyet’in bayraktarı olan Türk milletinin cezası bitmiş olmalı ki Allah sizi başımıza getirdi. ‘Kavimler layık oldukları liderlerle yönetilirler’ buyuran Kuran’a göre toplumumuzda genel bir ahlak düzelmesi var ki, 3 Kasım Nuh tufanıyla kokuşmuşluğu silip süpürdü ve mühürü bütün şer odaklarının engellenmesine, yedi düvelin Bizans oyunlarına rağmen günde 21 saat koşturan, 3 saat ağlayan, gece gündüz demeden hak ve halk için çalışan size tevdi etti. Hamd olsun. İnsanlar size çiçekler, hediyeler verdiler. Dua ettiler, temennilerde bulundular. Ben de size hediye olarak çocuklarım, torunlarım ve ülkem için, Türk İslam aleminin geleceği için hiç gözümü kırpmadan bundan sonraki ömrümü ömrünüze eklemek isterim ki, daha çok hizmet edip dünya düzeninde söz sahibi olabilmeniz için... Allah yolumuzu açık etsin ve başımızdan eksik etmesin. Güzel Başbakanım. Yüreğimin sesini size dizelerimle iletiyorum: Duygularım kabardı patlayacağım, Kabıma sığmıyorum çatlayacağım, Öyle anlar oluyor ki, Dünyayı tek elle kaldıracağım.’ Hürriyet