BIST 9.636
DOLAR 34,61
EURO 36,35
ALTIN 2.967,60
HABER /  GÜNCEL

Erdoğana one minute pankartı

Erdoğan, Baykal'a kırmızı noktalı bir uyarı yaptı, şifreli kanal istedi. Trabzonlu bir genç ise Erdoğan için ilginç bir pankart açtı. Bakın ne yazıyordu.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Ordu mitinginde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yüklendi. Erdoğan, Baykal'ın kimyasının bozulduğunu iddia ederken, Elmalı Hazineleriyle vurdu!

Ankara'dan ‘Ana’ uçağı ile Samsun Havaaalanı'na, buradan da Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait helikopterle Ordu 19 Eylül Stadı'na gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingte konuştu. Meydanda toplanan yaklaşık 15 bin kişiyi eşi Emine Erdoğan'la birlikte selamlayan Başbakan Erdoğan, konuşmasının başında CHP Lideri Deniz Baykal'ı eleştirdi. “Baykal'ın artık kimyası bozuldu herhalde. Saldırgan bir yapıya girdi” diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

Trabzon'daki mitingde ise bir 
genç açtığı 'One Minute"
pankartı ilgi çekti...

“Devamlı hakaretler, hakaretler. Durumu görüyorum ve açık açık söylüyor. ‘Ergenekon'un avukatıyım.’ Sayın Baykal, sen zaten geçmişten bu yana bu tür şeylerin avukatlığını yaptın. Bakın Antalya milletvekili olan Sayın Baykal, Elmalı Hazineleri Antalya'dan kaçırıldığında, o kaçıranların da avukatlığına soyundu. Ona da soyundu ve daha sonra o dönemde İstemihan Talay (eski Kültür Bakanı) bey bununla ilgili bir mücadeleye girdi ve bu hazine 2 bin civarında, sikkeler vesaire. Bunlar geri getirildi. Yasal süreç başladı. Antalya'da mahkemede kazanan Baykal, üst mahkemede kaybetti. Siyasilerin savundukları davalarda daha hassas hareket etmeleri gerekir, dikkatli hareket etmeleri gerekir. Özen göstermeleri gerekir. Ama Sayın Baykal, kimin avukatlığına soyunduğunu bugüne kadar özenle hiç seçmedi. Burada da özensiz. İşte biz milletin avukatıyız, o Ergenekon'un avukatı. Fark bu.”

‘KÜFÜRBAZDAN SİYASETÇİ OLUR MU?’

Deniz Baykal'ın, ülke genelinde hep olumsuzluk, karamsarlık pompaladığını da savunan Başbakan Erdoğan, “Dün de söyledi. Ne diyor? ‘Hükümet milleti dinliyor.’ Bak Sayın Baykal, benim o kadar vaktim yok. Belli ki senin vaktin çok. Bu işin Türkiye'de görevlileri yasayla belirlenmiştir ve yasayla belirlenen bu süreci aynen ilgililer takip eder, dinler. Kim dinler, kim dinlenir kararını veren mercidir. Neresi verir? Yargı verir ve onun üzerine de dinleyecek olan güvenlik güçleri” dedi. Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

“Bunun bizimle yakından uzaktan alakası yok ama sen çamur atmaya alışmışsın. İftira etmeye alışmışsın. Yine böyle bu mekanizmayı çalıştırıyorsun. Bununla bir yere varman mümkün değil. Varamayacaksın da. Ancak ben sana bir şey söyleyeyim hiç olmazsa. Bir çok şey söylüyorsun da boş. Son zamanlarda senin kimyan bozuldu. Diyorsun ki ‘Hükümete hakaret edilebilir, küfredilebilir’. Doğru, 70 yaşına ulaştı. Ama 70 yaşını bulmuş olan benim büyüklerime saygısızlık olmasın ha. Sakın. Onlara benim saygım sonsuz. Tabii bunlar koltuğa falan yapıştılar, koltuk atıyor, bunlar bırakmıyor. Bakın çok enterasan, ‘Yahu ağız tadıyla birbirimize küfredemiyoruz’ diyor. Değerli kardeşlerim. Bir siyasi partinin lideri bu ülkede başa oynayan bir insan kalkıp da milletin huzurunda, meydanlarda, ‘Ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz’ der mi? Küfürbazdan siyasetçi olur mu? Bir zaman bir milletvekili arkadaşı da ne diyor biliyor musunuz? ‘Allah'tan iktidar olmuyoruz’. İsmini vermiyorum. Çünkü iktidar olmak gibi bir derdi yok zaten. Buradan nemalanıyor. İnanın eline teslim edin şöyle 5-10 tane koyun, kaybeder. Öyle bir noktada.”

Baykal'a seslenen Erdoğan, “O küfür müfür olaylarını, aman gündüz yapma. Gece 12.00'den sonra yap veya şifreli kanallarda yap. Çocuklar izlemesin. Çocukların ahlakını bozuyor, kötü örnek oluyorsun. Yazıktır, günahtır. Yavrularımıza yazık” dedi.

‘‘HİÇKİMSE ZOR DURUMDA DEĞİL’

DSP- MHP- ANAP iktidarının IMF'ye 30 milyar dolar borçlandığını, bunun bir kısmının ödendiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“23.5 milyar dolarla bize devrettiler. Şimdi IMF'nin aleyhinde konuşup duruyor bu MHP'liler, DSP'liler. Peki şimdi ne kadar borç var? 8 milyar dolar. 23.5'ten 8'e geldi. Şimdi çıkıyor bazıları, bana soruyorlar, ‘IMF'yle anlaşmayı niye geciktiriyorsun?’ Sana mı soracağım? Türkiye'nin menfaatine olursa imzalarız. Ülkemin, milletin menfaatine olmayacaksa kusura bakmayın imzalamayız. Geçen Mayıs'tan bu yana hala konuşuyoruz. Niye, ülkemin menfaatleri benim için önemli. ‘Efendim, işte büyük işverenler, bankalar zor durumda’ Hiç kimse zor durumda değil kardeşlerim. Gerçekler başka, bakmayın. Bunlar alışmışlar, hükümetleri köşeye sıkıştırarak oralardan nemalanmaya. Tabii şimdi diyorlar ki IMF ile anlaşsınlar da bu para gelsin, bankalara servis yapılsın. DSP- MHP iktidarında 16 banka battı. 40 milyar dolar ödedik. Ah değerli kardeşlerim, böyle sömürdüler bizi, böyle bitirdiler bizi. Şimdi sıkılmadan çıkıp konuşuyorlar. Şimdi 1 tane batan banka var mı?”