Zonguldak'taki maden göçüğüne giden Başbakan Erdoğan, kendisini protesto eden kişinin yöre insanı olmadığını söyledi.
Abone olİNTERNETHABER.COM - İspanya'dan dönüp ayağının tozuyla maden ocağı faciası bölgesine giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki kişinin protestosuyla karşılaşınca neye uğradığına şaşırdı...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak'ta bulunan Karadon Maden İşletmesi'ne giderek yaşanan maden göçüğü hakkında bilgi aldı. Enkaz altında bulunan işçilerin aileleriyle de görüşen Başbakan Erdoğan, bu esnada iki kişinin protestosuyla karşılaştı. Protestocular gözaltına alındı. Başbakan Erdoğan burada vatandaşlara yaptığı konuşmada şunları söyledi:
SİZE HER SÖYLENENE İNANMAYIN
Öncelikle kömür maden ocağındaki kaza sebebiyle hepinize geçmiş olsun dileklerinde bulunuyorum. Az önce aldığım bilgilere göre şu anda 400 kişilik ekiple iki saatte değişen 25 kişilik gruplar halinde çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Tabii bu tür olaylarda dedikodu çok olur. Burada gerek bakan arkadaşlarımın gerek genel müdürümün genel müdür yardımcılarımın verdiği bilgiler sizler için doğru bilgi geçerli bilgi olmalıdır. Aksi takdirde bilgi kirliliğiyle olayları değerlendirmeye kalkarsak yanlış değerlendirme olur üzüntümüze farklı üzüntüler ilave edebilir. Üzüntümüz milletçe büyük. Şunu da bilelim ki bu yörenin insanları bu tür olaylara alışık. Ben şöyle 20 yıl öncesine kadar incelediğimde 90'lı yıllardan bu yana Zonguldak bölgesinde birçok grizu facialarını yaşadık. Ben de bu ocaklar nasıl bir ocaktır diye indim.
2 BİN METRE AŞAĞIDA İFTAR YAPTIM
Başbakan Erdoğan, maden işçilerin şartlarını bizzat yerinde görmek için 2 bin metre aşağıya indiğini ve orada işçilerle iftar yaptığını hatırlatarak konuşmasına şöyle devam etti:
2 bin metre aşağıda o kardeşlerimi gördüm. Onlar da orada iftar yaptım. Bu mesleğin kaderinde maalesef bu var. Bu mesleğe giren kardeşlerim de zaten bu tür şeylerin de olabileceğini bilerek giriyorlar. Bir çoğunun bakıyorsunuz babası emekli olmuş, abisi olmuş kendisi de bu meslekte çalışıyor. Kemalpaşa'da Dursunbeyli'de bu tür olayları gördük. Hükümet olarak devlet olarak elimizden gelen çalışmalarımızı iç ve dış desteklerle yürütüyoruz. Bu süreç içerisinde size kim derse ki 1 gün sonra bu iş bitecek sakın inanmayın. Bu bir günle bağımlı bir olay değil. Arkadaşlarımızın ilk hedefi 30 kardeşimize ulaşabilmek ve çıkarabilmek. Ondan sonraki hedefimiz bu kazanın nasılını niçinini araştırıp bulmaktır. Özellikle içeride bulunan kardeşlerimin yakınlarının sıkıntıları, üzüntüleri bizimle mukayese edilmeyecek şekilde fazla. Lütfen tahriklere gelmeyin.
KÜFÜR EDEN BU YÖREDEN DEĞİL!
Maden ocağında enkaz altında bulunan kişilerin aileriyle görüşme esnasında iki kişinin sözlü protestosuna uğrayan Başbakan Erdoğan, kendisine hakaret edenlerin yöre insanı olmadığını vurguladı. Erdoğan şöyle konuştu:
Az önce burada birisi hakaretler yaptı. Çok edepsizce küfürler etti. Araştırdık ki, buranın insanı değil. Bir başka yerden Ankara'dan gelen birisi. Emniyet'ten arkadaşlarımız araştırdı. İşi gücü bu tür provokasyonlar yapmak. Diğerlerinin buranın insanı olarak hüznü büyük. Bunları kabulleniyorum. Fakat buraya gelen Başbakanına, bakanına, milletvekiline karşı da 'En azından buraya geldiler' demek de bu asil milletin şanındandır diye düşünüyorum. Ben bakan arkadaşlarıma burada neticeye varmadan ayrılmayacaksınız dedim. Buradan ayrılmayacaklar. TDK ve sendika burada görevini yapıyor. Ben uluslararası aynı zamanda ulusal yardım kuruluşumuz Kızılay'a da huzurlarınızda çok çok teşekkür ediyorum. Buraya tüm ekipleriyle gelmek süretiyle verdiği desteğe ve yardıma şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
BAKANLAR BURADAN AYRILMAYACAK
Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı:
Gün birbirimizle dayanışma günüdür. Birbirimzin kederini üzüntüsünü paylaşma günüdür. Biz her türlü mağduriyeti insan planında, beşer planında önleme noktasında bilesiniz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün bu mağdur ailelerin sonuna kadar yanında olacaktır. Şu anda büyük bir umutla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sizlere tekrar çok çok teşekkür ediyorum. Emeği geçen tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. 400 kişilik kurtarma ekibinde çalışan arkadaşlarıma Allah'tan başarılar diliyorum.