Baykal, Erdoğan'ı işbirlikçilikle suçladı. Cheney'e söylediklerinin ikinci bölümünü açıkladı. İşte ayrıntılar...
Abone olİNTERNETHABER/
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal TBMM'de grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Çok hararetli bir konuşma yapan Baykal'ın sözleri sık sık partililerin alkışlarıyla bölündü. Necmettin Erbakan'la Başbakan Erdoğan'ın farkını açıklayan Baykal "Erbakan milli görüşçüdür, Erdoğan işbirlikçi. Erbakan milli görüşçü olmasının bedelini ödüyor. Bu işbirlikçi olmasının avantajını yaşıyor" dedi ve Erdoğan'ın Cheney'e neler söylediğini açıkladı.
BAŞBAKAN'IN KALPAZANLIKTAN DOSYASI VAR
Geride başladığımız günlerde Başbakan birçok açıklama yaptı. "Atatürk'ün arkasına saklanarak politika yapma" dedi. Benim kimsenin arkasına saklanacak bir şaibem yok. Saklanacak gizlenecek durumda değilim. Benim hakkımda ne yolsuzluk iddiası var, ne rüşvet almışım, ne takiyye yapmışım. Ben Atatürk'ün de arkasına saklanmıyorum. Dokunulmazlığın da arkasına saklanmıyorum. Başbakan'ın evrakta sahtecilikten, kalpazanlıktan dosyası var. Cürüm oluşturmak için çete kurmaktan dosyası var. Saklanacaksan sen saklanıyorsun...
SEN DE ATATÜRK'ÜN ARKASINDAN POLİTİKA YAP
"Atatürk'ün arkasından siyaset yapma" diyor. Ben diyorum ki gel sen de onun arkasından siyaset yap. Aslında hepimizin o ortak zemin üzerinden siyaset yapması lazım. Sen bunu niye bir suç gibi algılıyorsun. Bu suç değil. Suç olan dinin arkasından siyaset yapmak... Ama Atatürk'ün hedefleri için siyaset yapılır...
AK PARTİ KONGRESİ'NDE NİYE 10. YIL MARŞI ÇALINDI?
Geçen haftanın en önemli olayı Ak Parti kongresinde 10. yıl marşının söylenmesiydi. İddianame yüzünden söylendi diyenler yanılıyor. Atatürk o kadar güçlü bir karakter ki 80 yıl sonra bile haklılığını onlara ispatladı...
NE ZAMAN SIKIŞSA PARA KONUSU
Diyorlar ki "Bunlar Atatürk'ün resimlerini paradan çıkardılar." Bunun cevabını İsmet İnönü vermiş zaten... "Yeni bir devletin güçlülüğünü ispatlamak içtin" demiş... Aynı konuyla ilgili Sayın Sabahattin Önkibar yazısında hatırlatmış. "Ben programıma ikisine bir program yaptırdım. Karşılıklı konuşmalar sırasında İstanbul'daki yolsuzlukları gündeme getirdi. Erdoğan da siz de 'Atatürk'ün resmini paradan silmiştiniz' dedi. Erdoğan ne zaman sıkışsa bunu ortaya sunuyor" demiş...
ERDOĞAN'IN SÖZLERİNİ BEĞENDİM
Başbakan önemli sözler de söyledi geçen hafta... Laiklik yüce Meclis'in iradesiyle ve milletimize benimsetilerek anayasamıza girmiştir. Laiklikle ilgili milletimizin bir problemi yoktur. Bunlar güzel tespitler.
PEKİ DAHA ÖNCE NE DİYORDU?
Başbakan'ın bir süre önce aynen şunları söylemişti. "Türkiye Cezayir olur mu" diye soruyorlar. "Biz hazmettire hazmettire geliyoruz Allahın izniyle... " diyor. "Laikliği yeniden yorumlamak lazım" diyor... "Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor. Millet istemezse tabii ki elden gidecek." diyor. Bunları söyleyen insan geçen hafta "milletimiz benimsemiştir" diyor. Şimdi bu lafları söylüyorsun ya inanalım mı diye aklımızdan geçiyor? Daha ne kadar böyle konuşacaksın bilmiyoruz ki!...
DÜNYA LAİKLİĞİ DEĞİL, DEMOKRASİYİ SEÇ DİYOR
Tüm dünya medyası 'Türkiye nereye gidiyor' diye yazılar yazdı. Economist dergisi geçen hafta "laiklikle demokrasiyi bir arada götürümeyecek. İkisinden birini seçmek zorunda kalacak. Bizim tavsiyemiz demokrasiyi seçmesi" dedi...
LAİKLİK GİDERSE DEMOKRASİ DE GİDER
Bu vahim bir olaydır. Olay buraya gelmiştir. Hiçbir şey için Türkiye'nin çağdaş ve laik bir toplum olması iddiasından vazgeçmeyeceğiz. Bundan vazgeçersek Türkiye bir demokrasi ülkesi olamaz. Laiklik ortadan kalkarsa demokrasi ortadan kalkar. Laiklik ortadan kalkarsa ulusal bütünlüğümüz de ortadan kalkar. İzin vermeyeceğiz. Kişiler gelir geçer. Partiler gelir geçer. Ama TC'yi laik ve demokratik bir cumhuriyet olarak kalacaktır.
ERBAKAN MİLLİ GÖRÜŞÇÜ, ERDOĞAN İŞBİRLİKÇİ
AKP ders almadı mı. Aldı tabii... Eskiden dünya ile çatışırdı. Şimdi batılı güçlerle barışı sağladılar. Kendi hesapları bakımından Türkiye'nin geleceği üzerinden Batılı güçlerle anlaşma yapıyorlar. İşte Erbakan'la Erdoğan'ın farkı budur. Erbakan "milli görüşçüdür", bu "işbirlikçi"dir. Erbakan Milli görüşçü olmanın bedelini ödedi, bu işbirlikçi olmanın avantajını yaşıyor.
ATV-SABAH İHALESİ
Bir süre önce TMSF Sabah ve atv'nin satış kararını aldı. 3 müracat yapıldı. 2 firma "kendi kararlarıyla" çekildi. Bir gruba satış yapıldı. Teminat mektubu bir kamu bankası eliyle verildi. Genel Müdürü sayın Başbakan'ın damadı olan bu grubun 10 gün sonra parayı ödemesi gerekiyor. Gazetelerden çıkan haberlerden anlıyoruz ki 2 kamu bankası siyasi baskı altında. Herkes aklını başına almalıdır. Bir süre önce hükümetlerin devrilmesine kadar giden, başbakanların en ağır şekilde itham edildiği iddiaların ardında benzer olaylar yatıyordu. Şimdi o olaylardan çok daha ağırının burada döndüğünü biliyoruz.
"CHENEY'E SÖYLEMEDİM" DİYE KENDİ AĞZINDAN İNKAR ETSİN
Cheney geldiği zaman "Başbakan ona iddiadan yakındı "dedim. Bunun cevabını bekliyorum. Maaşlı danışmanlara yaptırdığı yalanlama haberleri bunun cevabı değildir. Başbakan'ın doğrudan cevabını vermesini bekliyoruz. "Ben Büyük Ortadoğu Projesini desteklemekten suçlanıyorum" dedi mi demedi mi, kendi yargı organını ABD'ye şikayet etti mi etmedi mi kendi ağzından duymak istiyoruz...
EKONOMİ CAN ÇEKİŞİYOR
Ekonomik gelişmelerle ilgili ortaya çıkan tabloya dikkatinizi çekmek istiyorum. Ekonomi artık can çekişiyor. Bu sorunları dünyada yaşanan sıkıntılara bağlamak yeterli değil. Elbette dünyanın da etkisi var ama onlardan çok ayrı olarak sıkıntılar da en ağır biçimde ortaya çıkıyor. Büyüme sürekli düşüyor. İşsizlik artıyor. Enflasyon en ciddi inişini bunlar iktidara gelmeden önce yaşadı. 2002'de enflasyon yüzde 70'den yüzde 30'a düşmüştür. O program çerçevesinde enflasyon bugün yüzde 10'larda tıkanmıştır. Kuru çok düşük tutmalarına rağmen... Dar gelirliler için enflasyon ilan edilenin çok üzerindedir.
TÜRKİYE EKONOMİSİ DIŞ DÜNYAYA TESLİM EDİLDİ
Cari açık ve dış açık tehlikeli bir şekilde büyüyor. Türkiye ekonomisini dış dünyaya teslim etmiş hale gelmiştir. Türkiye'de cari açık 1,5 milyar dolardı, bunların iktidarında 38 milyar dolar oldu. Dış Ticaret açığı 15 milyar dolardı, şimdi 65 milyar dolar... Gübre fiyatları yüzde 100 arttı. Bunun nedeni kötü tarım politikasıdır.
GAP NEDEN HİZMETE GİRMİYOR?
GAP ne olacak? Türkiye'nin en büyük projesi... 4 milyon insana istihdam sağlayacak. Pamuğu, mercimeği, buğdayı artıracak. Sadece yapılması gereken şey tamamlanmış olan barajların bağlantı yollarını yapıp, tarlalara su vermek... Ama bu yapılmıyor. Çünkü yeni politika bunu öngörmüyor. 1,5 milyon insan AKP döneminde tarımdan, topraktan koparıldı. Bakliyat dünyada yüzde 20 arttı, Türkiye'de yüzde 100 arttı.
BAKLİYAT KONUSUNDA UYARILDI
Bu konunun devi Sayın Mehmet Reis bu konuda hepimize mektup yazarak hepimizi aylar öncesinden uyardı. Önleminizi alın dedi. Ama gelinen durum ortada... Dünyadaki artışla ilgili değil, Ak Parti'nin kafasını yanlış politikalara takıp halkın dertleriyle ilgilenmemesinden... Tarımı ayak bağı olarak görmesinden...
MADEM ELİNİZDE PİRİNÇ VAR VERSENİZE HALKA
Tarım Bakanı diyor ki "3 gün piriç almayın, düşer" Öbürü diyor ki "limanda gemiyi bekletiyorum, şimdi sokarım fiyatı düşürürüm" Madem böyle bir imkanınız var, madem stok yaptınız neden milleti bir lokma pilavdan mahrum ediyorsunuz?
YUNANİSTAN'DAN PAMUK ALIR HALE GELDİK
Tekstil ülkesi Türkiye Yunanistan'dan pamuk ithal etmeye başladı. Pamuğun memleketi Türkiye... AB'ye giren Yunanistan onların tarım politikası gereği pamuk dikmeye başladı ve biz şimdi onlardan pamuk alıyoruz... Kendi üreticimizin boynu bükük....