BIST 8.619
DOLAR 34,28
EURO 37,21
ALTIN 3.017,90
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Erdoğan'a hata yaptırmak istiyorlar!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı canlı yayında MİT'te yaşanan ifade krizi sonrası süreçleri değerlendirdi...

Abone ol

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MİT mensuplarının ifadeye çağrılmasının ardından yaşanan tartışmaları süreçleri değerlendirdi ve Başbakan'a uyarılarını yineledi:

"Bu yasa hukuk devleti ilkelerine aykırı. Size hata yaptırmak istiyorlar, bu hataya düşmeyin. "

Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayınında NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç'ın sorularını yanıtladı. 

DAHA ÖNCE İPTAL EDİLDİ

Adalet Komisyonu'nda önceki gün kabul edilen MİT Kanunu'ndaki değişiklik teklifini eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Kişiye özel düzenleme olmaz. CHP olarak 'Şu savcı niye görevini yapmadı' diye bir eleştiri getirmedik. Savcılar bilgisine başvurmak istedi, hükümet apar topar bir yasa çıkarmaya çalıştı. MİT mensuplarıyla ilgili bir düzenleme var. Burada Başbakan'ın özel olarak görevlendirilen kişiler var. Kim bunlar, bilmiyoruz. 2005 Telekominasyon İletişim Başkanlığı'yla (TİB) ilgili yasa gelmişti. TİB'in denetlenmesi öngörülüyordu. Buna Anayasa Mahkemesine'ne götürdük, oy birliğiyle yasaya aykırı olduğuna karar verildi.

Aynı ifade bu yasada da getiriliyor. Getirilen sınırlama çok tehlikeli bir sınırlama, hangi konularda sorgulanamayacak? Suç işlemek, düşmanla işbirliği yapmak, cumhurbaşkanına suikast yapmak, suç örgütü kurmaktan yargılanamayacaklar. Bu olmaz. Cumhurbaşkanı'nın dokunulmazlığının bile istisnası var. Yeni teklif, hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Kimseye böyle bir yetki verilemez, bu diktatörlüklerde olur. Şimdi geldiğimiz noktada devleti resmen illegal bir çeteye teslim ediyoruz. Tasarı yasalaşırsa Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz."

ÇATIŞMA VAR MI?

Kılıçdaroğlu, "Yargı, MİT ve emniyet arasında bir çatışmanın varlığından söz ediliyor. Bu tartışmalar arasında cemaatte gündeme geliyor. Sizce bir kavga var mı, varsa kimler arasında?" soruşunaşu yanıtı verdi:

"Gazeteler yazıyor ama elimizde somut veri yok. Bir bakan 'Suça başlamadan törör örgütüne sızılamaz' diyor. Böyle bir anlayış olabilir mi? Bu, gayrımeşru devleti meşrulaştırmak için çabalamaktır. Böyle devam ederse kimse Türkiye'yi hukuk devleti saymaz.

DEVLET BÖLÜNMEYE GİDER

Biz kişi makam ve unvanlarla ilgili değiliz. Demokrasi ve hukuk devleti bağlamında bakarız. Belli kişiler başbakan tarafından özel görevlendiliyor, bunlar MİT mensubu değil. Bilgi alınmak istendi hükümet paniğe kapıldı. O arkadaşlar gider savcıya açıklama yapardı. Olaylara şu cemaat, şu MİT Müsteşarı diye bakmıyoruz. Biz kim olursa olsun, tüm yurtaşların belli güvencelerinin olmasını isteyen bir partiyiz. 'Şu benden, bu benden değil' diye bir ayrım yapar, devlet kurumlarını da bu şekilde ayırsanız devlette bölünme olur.

Özel yetkili mahkemeler eski sıkıyönetim mahkemeleridir. Bu mahkemeler DGM oldu, daha sonra adı değişip özel yetkili mahkeme oldu. Bunlar operasyon mahkemeleridir, talimatla görev yapıyorlar. Yargının bağımsız olması, güçler ilkesinin tam oturması açısından çok önemlidir. Herkes yargının bağımsız olmadığını kabul ediyor.

Özel yetkili mahkemelerin sağlıklı çalışmadığını bilmeyen mi var. İddianemeler çarşaf çarşaf yayınlandı, savunmalar haber bile olmuyor.

BAŞBUĞ'UN TUTUKLANMASI

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:

"Bu ülkede yetişmiş deneyimli bir devlet adamı. Kendisini ordu komutanı yapan bu hükümet, dönüp dolaşıyor 'sen terör örgütünün başısın' diye içeri atıyor. Şu soruyu kendimize soralım:

PKK Doğu'da gider bir evi basar 'yiyecek verin' der.  Öldürülmemek için yiyecek verir. 'Terör örgütüne yardım ve yataklık yaptı' diye içeri alınırlar. Başbuğ, 'Terör örgütünü Kara Kuvvetleri Komutanı'yken kurdu' deniyor. Peki yardım ve yataklık yapanlar yargılanmayacak mı?

İstediğimiz şu; biz kimse yargılanmasın demedik. Ben suçsuzsam, aklandım deme özgürlüğüm olmalı. O yargının verdiği karar kamu vicdanında kabul görmeli."

TÜRKİYE İYİ YÖNETİLMİYOR

Türkiye'de işlerin iyiye gitmediği gerçeği var. Türkiye iyi yönetilmiyor. Herkes neredeyse terörist. Herkese o gözle bakılıyor. Çin'den sonra en çok gazeteci bizde hapishanede. Basılmamış kitabın yasaklandığı düzene siz hukuk düzeni diyebilir misiniz? İnsanlar hasta, siz bunları tedavi etmiyorsunuz. Kuddusi Okkır'ı hatırlarsınız. Terör örgütünün kasası olarak suçlandı."

'BÖCEĞİ ORAYA KOYANLAR BELLİ'

Kemal Kılıçdaroğlu, Danıştay'da çıktığı iddia edilen dinleme cihazlarını oraya yerleştirenlerin belli olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Evimizde bir önlem almadık. Böcek bulunabilir. AKP'nin iktidar olduğu bir ülkede bunlar normaldir. 'Kılıçdaroğlu adım adım izleniyorsun' dedi. Kim eleştirdi bunu? Nefes alışımın bile izlediğini söylüyor. Bunu bu ülkenin başbakanı söylüyor. Anayasada özel yaşamın gizliliği diye bir kavram var. Danıştay'da böceği koyan belli. İçişleri Bakanı çıktı, 'Özel şeyleri telefonla konuşmayın' diye. Ne demek bu?" dedi.

'BAŞBAKAN'I UYARDIM'

Başbakan Erdoğan'la yaptığı telefon konuşmasıyla ilgili bilgiler de veren Kılıçdaroğlu, kendisine "Size hata yaptırmak istiyorlar" dediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"İnsani boyutla siyasi boyutu ayırmamız lazım. Bir başbakanın görevinden ayrı kalması doğru bir olay değil. Ameliyat sonrası AKP Merkezi'nde ziyaret ettim. Ama siyasi boyutu farklıdır. Başbakan çıkıp bir kişiyi korumak için özel bir yasa getirirse, bunun doğru olmadığını söylüyoruz. Başbakan'a 'Size bir hata yaptırmak istiyorlar, bu hatayı yapmayın' dedim. Niye aynı hatayı yapıyorsunuz? Bir başbakan ısrarla aynı hatayı yapmaya devam ederse, ülkeyi sağlıklı yönetemez. 'Anayasa Mahkemesi'nin yapısını değiştirdim', mahkeme yasayı iptal etmez. Buna güveniyor. Başbakanın danışmanları yanlış bilgi vermemeli. 'Bu doğru değil' demeliler."