BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Erdoğan'a bu tarihlerde suikast yapılabilir!

Yılanı hedefinden koruyan, saldıracağı ana kadar saklandığı çimenlerdir. O yılan, uzun dönem saklandığı çimenlerin arasından birkez daha çıkmak üzere...

Gezi ayaklanmasının 3'üncü gününde, "Bu bir savaş ve bu savaş şiddetlenerek devam edecek. 2015'teki genel seçimlere kadar bu savaşın önüne kimse geçemeyecek" demiştik.

İsimlendirelemeyen bir gaddarlıkla saldıracakları daha o günden belliydi. Sahip oldukları bütün silahları kuşandılar.

Gezide başaramadıklarını 17 Aralık operasyonuyla tekrar denediler. Erdoğan ile seçmenlerinin arasındaki güven bağını koparmaya yönelikti 17 Aralık operasyonu...

Ancak o bağ ummadıkları şekilde güçlendi.

12 yılda girdiği sayısız savaştan galip çıkan Erdoğan'ın çelik iradesi, arkasındaki halkın yaratıklara karşı kazanacakları zafere olan inancı yeniden alevlendirdi.

Düşen her bir hainin yerine 5 tanesi geldi ama hepsi gurur ve inatlarına tosladı, milletin tokatını yiyerek gerisin geri gitmek zorunda kaldı.

İlk darbeyi indirmeyi planladıkları yerel seçimde büyük bir darbe yiyerek inlerine çekildiler.

Çekildiler ama sonsuza kadar dönmemek üzere gitmediler. Kanla bürünmüş kırmızı damarlı gözleriyle hep yeni bir fırsat için etrafı kolaçan ettiler.

AK parti yerel seçimden mutlak bir zaferle çıkınca Erdoğan'a gönül verenler o günlerin geride kaldığını düşünerek zaferin tadını çıkarmaya başladı ama unuttukları birşey vardı.

Yılanları hedefinden koruyan, saldıracakları ana kadar saklandığı çimenlerdir. Ve o yılanlar, uzun dönem saklandıkları çimenlerin arasından bir kez daha çıkmak üzere...

Epey zamandır gözlerinin altında soğuk bir gazap kaynıyordu ve vakit neredeyse geldi. O tanıdığımız dehşet duygusunu bir kez daha tattırmak için geliyorlar.

Geçmişte yaşadıklarınızı unutun! Artık konuşmamız gereken yeni ve çok daha korkunç ihanet haberleri var.

Daha en başından hedefleri belliydi... Gezi'de Erdoğan geri adım atsa, her türlü aşağılamayı yaptıktan sonra hapse atacaklardı. Bekledikleri o geri adım gelmeyince yaklaşık 300 kişiyi Dolmabahçe'ye yönlendirip Kaddafi gibi linç ettirmeye çalıştılar ama başaramadılar.

17 Aralık'ta başarsalar çok daha korkunç olanı yapacaklardı. "Biz 50 yıl sonra sizin bir başbakanınızı daha tıpkı Adnan Menderes gibi asarız ve siz de bunu ancak çaresizlik içinde izlersiniz" diyerek Erdoğan'ı darağacına çekeceklerdi, yine başaramadılar.

Bundan sonra neler olacağını anlatayım!

Muhalefet partileri ortak adaylarını açıkladı. Özellikle dindar kesimin de itiraz etmeyeceği bir isim bulundu.

Ekmeleddin İhsanoğlu!

Tüm gözler AK Parti'ye ve AK Parti'nin aday göstereceği isme yöneldi.

Bildiğiniz üzere aday olmak isteyenler 29 Haziran'dan itibaren müracaat edecek ve bu süreç 3 Temmuz'a kadar devam edecek. Bu tarihten sonra yapılacak başvurular kabul edilmeyecek.

İlk tur seçimler ise 10 Ağustos'ta yapılacak.

Yakında hep beraber görüp izleyeceğiz. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını açıkladıktan sonra ortalık yeni bir bahaneyle yangın yerine dönüştürülecek!

Gezi'de ve 17 Aralık'ta Erdoğan'ı ortadan kaldırmayı başaramayanlar için bu tarihler en önemli viraj. Fazla zamanları kalmadı. Zaten ellerinde başka koz da kalmadı. Artık tek hedefleri var...

Erdoğan'ı ortadan kaldırmak!

Bunun ilk denemesi yaklaşık bir hafta önce yapıldı ama başarısız oldu. İstanbul'da bir suikastçinin Erdoğan'a birkaç metre uzaklıkta kıskıvrak yakalandığını sanırım hepiniz medyadan okumuşsunuzdur.

Yukarıda verdiğim tarihler arasında, yani 3 Temmuz 26 Temmuz arasında bu hedeflerine ulaşabilirlerse, AK Parti adayının olmadığı bir seçimi kolaylıkla kazanmanın yolunu da açmış olacaklar. Çünkü bu tarihlerde herhangi bir adayın başına bir şey gelirse, yerine bir başkasının aday olma şansı yok!

Yakında Ekmeleddin İhsanoğlu'nu ortak aday gösteren partiler kendi içlerinden yeni isimleri de aday gösterirse, bu durum sizi şaşırtmasın.

Amaç, İhsanoğlu'nun ikinci turda rakipsiz kalmaması ve seçimlerin iptal olmaması!..

AK Parti'nin burada yapacağı tek şey var.

Parti içinden bir başka ismin de aday gösterilmesi, oynanan oyunu tamamen bozacak. Allah böyle bir kabusu Türkiye'ye yaşatmasın ama, bu saldırının başarılı olması halinde AK Parti'nin bu yarışın içinde olmaya devam etmesi, bir bakıma Türkiye'nin kader çizgisini de belirleyecek.

AK Parti kurmayları umarım bu durumu hesaba katmıştır!

NOT: Bilindiği gibi Cumhurbaşkanlığı seçiminde yurt dışındaki vatandaşlarımız da oy kullanacak. Ancak seçim öncesi bu ülkelerdeki gurbetçiler çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Özellikle Avrupa'daki AK Gençlik, ne tuhaftır ki AK Partili bazı teşkilatlar tarafından tam da seçimler öncesi tuhaf engellemelere ve baskılara maruz bırakılıyor.

Oynanan oyunları öğrendikçe şaşkınlığım misliyle artıyor. Yarın bu konuda yazacağım inşallah!