BDP Genel Başkanı Demirtaş CHP'nin çözüm önerisinin önemsenmesi gerektiğini söyledi ve ekledi...
Abone olİNTERNETHABER.COM- BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ''Kürt sorunun ortaya çıkmasında önemli sorumluluğu olan CHP'nin bugün çözüm için bir formül arayışına giriyor olmasının önemsenmesi gerektiğini'' söyledi.
Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretinden sonra yaptığı açıklamayı alkışladığını söyleyen Demirtaş ' Bir ustalığını da Diyarbakır'da gördük. Diyarbakır konuşmasından sonrada bravo usta dedim, alkışladım. Diyarbakır bizi çoşkuyla karşıladı dedi. Bizde Diyarbakır'daydık. Heyecansız, soluksuz, zevksiz bir durum vardı. Ama medyada çoşkudan geçilmiyor dediler. İşte ustalığını burada konuşturdu.' dedi
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuştu. İşte konuşmasından satır başları;
ASLINDA ÇEVRE BAKANI DEĞİL BETON BAKANI
Öncelikle herkesin Çevre Günü'nü kutluyorum. İyiki böyle bir gün var. Bakanların çoğu çevre şehircilik gibi bakanlar doğaya baktıklarında burası ne kadar eder diye bakıyorlar. Bir arsa yeşillik gördüğünde burdan kaç TOKİ sitesi çıkar diye bakıyorlar. Aslında beton bakanı. Çevre Bakanı değil.
Türkiye'de sadece AKP döneminde 2000 HES projesi yapıldı. HES adı altında doğa tahrip edilmesin, kutsal mekanlarımız tahrip edilmesin diye direnen insanların birçoğu mahkemelik, soruşturmalık,yargılanıyorlar.
BUNLARIN DERDİ ENERJİ FALAN DEĞİL
2000 Hidroelektrik santrali tümüyle faaliyete girse bile yüzde 4 'lük enerji artışı sağlanacak biliyoruz. Bunların derdi enerji falan değil. Bazı yerlerde tarihi ve kültürü yok etmeye çalışıyorlar. Amaç bu. Gelecek nesillerin tarihinden, inancından kopmasını istiyorlar.
Toplumun bu konularda duyarlı olmalı lazım. Bu mesele Hopa'nın, Dersim'in meselesi değil. Doğa tabiat bizlere emanettir.
BU KONUDA MHP'NİN TUTUMU DA TUTARSIZDIR
Hükümetin ortaya koyduğu doğa katliamları geleceğimizi etkiliyor. Akkuyu'da nükleer santral yapılacak. Hiç öyle enerji açıklığından kaynaklanmıyor. Bu konuda MHP'nin tutumu tutarsızdır. Kendileride bir nükleer silahlanmaya milli olarak bakılmasını söylemişlerdir. Enerji politikaları ile alakalı değildir.
Doğayı katletmek AKP'nin temel politikasıyla buna karşı direnmek tüm muhaliflerin amacı olmalıdır.
CHP'NİN BU ANLAYIŞI ÖNEMSENMELİDİR
CHP yetkililerinin hazırladıkları öneri Türkiye'nin gündeminde. Bunları yakından takip ediyoruz.
Getirilen önerinin içeriği nedir, bizler bu sürece nasıl katkı sunacağız tartışacağız. Biz BDP olarak tüm süreçlerde Kürt sorununun dahil çözüm yöntemi olarak diyolog ve müzakereyi savunduk. Bu bizim ilkesel duruşumumuzdur. CHP'nin yöntemi bizim yöntemlerle uyuşuyorsa buna kapılı olmayacağımızı bildirdik.
CHP'nin çözüm için bir formül arayışına giriyor olaması önemsenmelidir. Ama meseleyi hak ve özgürlükler çerçevesinde geçmişte yapılan hataları ortaya koyarak yola çıkarsak mesafe katledilebilir. Bunun dışındaki yöntem savaştır.
AKP KÜRT SORUNUNUN BİTMEDİĞİNİ BİLİYOR
Bugün bile iktidara çağrı yapıyoruz.Meydanlarda BDP'yi suçlamak dışında bir argümanın var mı Erdoğan? Senin projen nedir? Bunu bilen var mı? Başbakan Kürt sorunu bitmiştir diyor. Arkasından çağrı yapıyor BDP samimi olursa müzakere ederiz diyor. Mesela AKP-BDP otursak biz senle hangi konuyu müzakare edeceğiz. Kürt sorunu bitse mesela.
Bitti diyor. Ama bitmediğini biliyor. Çünkü CHP'nin girişimlerini kabul ediyor.
BAŞBAKAN BİZİMLE KONUŞMAK İSTİYORSAN ÖNCE ÜSLUBUNU DÜZELT
Partimize yönelik üslubunu düzelmesi lazım derhal. BDP, AKP'nin vetolara, oy hırsızlıklarına ,para dağıtmasınza rağmen buraya gelmiş partidir. Bizimle konuşmak istiyorsan önce üslubunu değiştireceksin. Önce bunu yapmayı öğreneceksin.
GÖLGESİNİ BÜYÜK GÖSTERMEYE ÇALIŞIYOR
Kendisi küçük ama gölgesini büyük göstermeye çalışıyor. Yapamıyorsan Başbakanlığı bırakırsın. Bak 'One Minut'tan sonra 'I love you'yu da söyledin. İngilizceni de geliştirdin. İş imkanın var. Seni zorla kimse genel başkan yapmıyor. O koltuğu işgal ediyorsan hakkını ver. Hangi soruna köklü çözüm yarattın. Başörtüsü, işsizlik, Kürt sorunu, Romanların sorunu çözüldü mü?
10 yılda Türkiye, bölünmüş Türkiye haline geldi. Şu satten sonra kendisinin önünde iki yol var. Ya halkın özgürlük taleplerini kabul edecek yada bu baskıyı sürdürecek iktidarda kalacak. Kendisi ikinciyi tercih etmiş. Kendisi hakaret dili kullanıyor.Bize her kürsüye çıktığında bize hakaret ediyor.
SÜREKLİ HAKARET EDİYORSUN
Hakaret ediyor sonra biz 74 milyonu kucaklayan iktidarız diyorsun. Sürekli hakaret ediyorsun, tutuklatıyorsun kim bu kucakladığın 74 milyon? Başbakan tarafından küfürlerle karşılanmayan kaldı mı? Tamamımız küfür altındayız ama Başbakan 74 milyonu kucaklıyormuş. Türkiye eski Türkiye değil.
BASKIYI GİZLEME KONUSUNDA USTALAR
Baskıyı gizleme saklama konusunda ustalar. Hakkını vermek lazım. Emrinde hakim ve savcılarla öğrencileri tutuklatır. Gençlere saldırı düzenletir. Kadınlara gazla coplarla saldırır ama bunların kendisi ile alakası yoktur. Bu gerçekten ustalıktır.
BRAVO USTA DEDİM
Bir ustalığını da Diyarbakır'da gördük. Diyarbakır konuşmasından sonrada bravo usta dedim, alkışladım. Diyarbakır bizi çoşkuyla karşıladı dedi. Bizde Diyarbakır'daydık. Heyecansız, soluksuz, zevksiz, morallerimiz bozulmuş, ama medyada çoşkudan geçilmiyor diyorlar. Urfa'da da öyle.
Türkiye'nin her yerinde insanlar AKP'nin gerçek yüzünü görüyorlar. Bakanları yaptıkları açıklamalarda ne kadar pervasızlaştıklarını her saat bize gösteriryorlar.
KÜRTAJ İLE ULUDERE'Yİ KAPATMAYA ÇALIŞIYORLAR
Roboski sonrası yaşananlar bunun en büyük örneğidir. Devlet işini yapmıştır dedi. Muhalefette onu alkışladı. Anladık ki planlı programlı bir AKP katliamıymış. Kürtaj tartışması ile Uludereyi kapatmaya çalıştılar. Diyanet işleri fetva vermiş. Kürtaj haramdır.
DİYANET İŞLERİNE SORUYORUM
Diyanet işlerine soruyorum. Hocamıza soruyorum. Uludere'de yaşanan olay helal mıdır mübah mıdır? Dinimizde bu yaşananlara sessiz kalanlara ne denmiştir. Başbakan her bir kürtaj Uludere'dir diyor. Din devlet için Kur'an devlet için indirilmiş değildir.
Toplum için indirilmiştir. Sivil Cuma namazlarından bu yüzden rahatsızlar. Din kendi ellerinde kalsın kullansınlar istiyorlar. Tüm kadın örgütleri AKP'ye hak ettiği cevabı veriyorlar.
Diyor ya bizler nüfus politikası olarak genç nüfusumuzu arttırmak zorundayız. Bunlar tek başına muhafazakarlık değildir. 2008 mart ayında doğu ve güneydoğya gönderdikleri gizli genelgeler var. Valilere gönderilmiş. Özellikle kadın doğum uzmanlarının bölgede yer alması. Öyle ve filmlerle nufüs planlaması ile ailelere anlatılması. Şimdi 3 çocuk 5 çocuk yapın.
HÜKÜMET BUNA KARIŞAMAZ
Muhafazakarlığın yanında ırkçılık var. Bu konuda yaklaşım herkes bakabileceği kadar çocuğu kendileri yapar. Hükümet buna karışamaz. Başbakanın bu politikaları hayata geçirmeye çalışması altındaki en önemli nedenler budur. Bunların iki yüzlülüğü bu konuda da anlaşılıyor.
Özellikle memurların, işçilerin haklarına ilişkin tutumda da aynı tutarsızlık vardır. THY'de durumu gördük. Kısa mesaj yoluyla işten atıldılar.
AKP YİNE BİZİ KANDIRDI
Hemen kanunla yasakladır. Emekçiler bunu iyi görmeliler. Daha güçlü örgütlenmeler arasında bağlar kurmaktadır. Biz THY'nin hak ve özgürlüklerini savunmaya devam edecğiz. Ama AKP sizi yanıtmıştır. Referandumda grev hakkı tanıyacağız dediler. AKP'ye verdikleri oyun nasıl istismar edildiğini bu uyguylamalarla görüyorlardır.
Hükümet Çin'den sonra en büyük ekonomisi büyüyen ülke olarak şampiyon hükümet olarak tanıyor kendini. Ama memura yüzde 1'lik artışı çok görüyor.
EVET HÜKÜMETİN ŞAMPİYONLUĞU VAR AMA...
Tabi şampiyonluklar var. Cumhuriyet tarihinde en düşük zammı verme şampiyonluğu var hükümetin. 2006 ve 2012'de verdiği zamla en düşük zammı vermeye şampiyonu olmuştur
Memur-Sen AKP'nin iktidara geldiği dönem içinde 41000 üyeye sahipmiş. AKP iktidara geldikten sonra üye 515000 çıkmış. Hak- İş 309 bin üye. AKP'den sonra 551 bine çıkmış. Kesk'in ise AKP iktidara gelince üye sayısı düşmüş. AKP'nin sendikaları iş yerlerinde yöneticiler eliyle tehditle büyütülmüştür.
AKP sendikasına üyesi olmayanlar fişlenmişlerdir, coplanmışlardır.
AKP'nin istediği zam oranlarını kabul ettirme aşamasına verilmiştir. Ustalık budur. Kendi yarattığı sendikalarla en az zam verme şampiyonu olmuştur.