Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker, Başbakan Erdoğan'a 22 kez suikast teşebbüsünde bulunulduğunu söyledi.
Abone olPaker, "Bugünkü süreci başlatan Sayın Başbakan'ı 22 öldürme teşebbüsü oldu. Bunların hepsi yayınlanmıyor" dedi.
Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker ile üyeler Sibel Eraslan, Ayhan Ogan, Abdurrahman Dilipak, Zübeyde Teker, Mahmut Arslan, Abdurrahman Kurt ve Mehmet Uçum'u tarihi Papşin Hanı'nda ağırlayan Vali Veysel Yurdakul, heyet üyelerine Bitlis'in yöresel yemeği olan "büryan" ikram etti.
Bursa'nın İnegöl ilçesinden "Hepimiz Bir Canız" projesi kapsamında kente gelerek barış ve dostluk mesajları veren öğrenci grubunun da bulunduğu yemekte, öğrenciler, Bitlis'le ilgili yazdıkları şiiri okuyup, "Bitlis'in önünde bağlar" türküsünü seslendirdi.
Verilen yemeğin ardından konuşan Vali Yurdakul, süreçten herkesin ümitli olması gerektiğini belirterek, "Bitlisli büyük bir alim, 'ümitvar olunuz, bu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada İslam'ın sadası olacaktır' demiştir. Bu söze yürekten inanıyoruz. Ümitvar olacağız" ifadelerini kullandı.
Heyet Başkanı Paker ise bölgede barışa susamışlığı yaşadıklarına dikkati çekerek, yaptıkları ziyaretlerde bölge insanının gamlarını ve acılarını yerinde gördüklerini söyledi.
Paker, Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi burada da insanların barışı istediğini vurgulayarak, Bitlis'teki toplantıların, Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi içten, candan ve sıcak bir barışa vesile olacağını ifade etti.
ÖĞRENCİ VE AKADEMİSYENLERLE TOPLANTI
Daha sonra Bitlis Eren Üniversitesinde (BEÜ) öğrenci ve akademisyenlerle toplantı yapan heyet üyeleri, katılımcılarla görüşerek sorularını yanıtladı.
Başkan Paker, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu yana siyasi kararları asker ve bürokratların verdiğine işaret ederek, insanların zihninde "devlet" diye bu karar vericilerin kaldığını dile getirdi.
Bu kişilerin de kendilerini, yarattıkları iki düşman üzerinden yaşattığını anlatan Paker, şunları kaydetti:
"Bunlardan bir tanesi bölücüler yani Kürtler, bir tanesi de irticacılar yani Müslümanlar. Şimdi bu dönemin sona ermesinin başlangıcındayız. Daha tam sona ermedi ama büyük ölçüde zayıfladılar. Artık siyasi kararları atanmışlar değil seçilmişler vermeye başladı. Halen eski devletin kalıntılarını göreceksiniz ama zaman içinde azalacak. Şu anda bu hareketi başlatan hükümet, yeni bir devlet."
Paker, üniversite öğrencilerinin de olaya sosyolojik ve siyasal açıdan bakması gerektiğini bildirerek, Kürt meselesiyle ilgili Turgut Özal'ın da harekete geçtiğini ancak bugün Özal'ın öldürülüp öldürülmediğinin halen tartışıldığını anımsattı.
BAŞBAKAN ERDOĞAN 22 KEZ ÖLDÜRÜLMEK İSTENDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın da ülkenin sorunlarını çözmek için çözüm sürecini başlattığına dikkati çeken Paker, "Bugünkü süreci başlatan Sayın Başbakan'ı 22 öldürme teşebbüsü oldu. Bunların hepsi yayınlanmıyor. 22 suikast ı birer akademisyen olarak değerlendirmenizi istiyorum" diye konuştu.
Çözüm sürecinden Kürtlerin beklentilerinin olduğunu belirten Paker, şöyle dedi:
"Yaşananların fecaatini görüyoruz. Hepimizin gözleri yaşarıyor. Bundan sonra Kürtlerin beklentisinin değil, bütün Türkiye'de yaşayanların insan haklarının beklentisinin peşinde olmamız lazım. Bir anayasa çıkacak. Bu aklımızda olan en mükemmel anayasa olmayacak. Bugünkü anayasadan daha iyi olacak. Bu ülkede yaşadığımız sürece anayasalar değişecek. Biz demokratikleşme, insan haklarını alma mücadelesi içinde olacağız. Anayasa Türkiye'deki tüm sorunları çözmeyecek."
Paker, öğrencilere "Abdullah Öcalan'ın 21 Mart nevruz mesajını okuyun" tavsiyesinde bulunarak, bu mesajda silahlı mücadeleden değil, siyasal mücadeleden söz edildiğini hatırlattı.
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin önemine değinen Paker, artık Türkiye'nin Ankara'dan yönetilemediğini söyledi.
Paker, heyet üyelerinin ne taraf ne de herhangi bir siyasi partinin uzantısı ya da temsilcisi olduğunu dile getirerek, "Böyle bir imkan önümüze geldi ve yaptık. Demeseler de yapardık. Sürece destek olalım. Sizlerin görüşlerini iletmek için buradayız. Bu ülkede 85 yıl, doğudaki trajediler batıya kasıtlı olarak eski devlet tarafından bildirilmedi. Batıdakiler fevkalade bilgisiz" diye konuştu.