BIST 9.673
DOLAR 35,25
EURO 36,70
ALTIN 2.963,24
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan yolsuzluk yok diyemedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Fransa'da iş zirvesinde konuştu.

Abone ol

Yolsuzluğun ekonomilerin önünde ciddi tehdit unsuru olduğuna dikkat çeken Erdoğan, siyasetçileri uyardı ve ilginç açıklamalarda bulundu:

"Türkiye bu işi büyük ölçüde başarmıştır. Hiç mi yok? Hiç olmadığını iddia etmiyorum, çünkü bu işin içerisinde insan var, insanın olduğu yerde maalesef sıkıntılar da yaşanıyor."

Türkiye'nin krizlerden dersler çıkardığını anlatan Başbakan Erdoğan, kamunun bundan sonra piyasaları denetleme mekanizması görevi üstleneceğini açıkladı. Erdoğan ayrıca IMF'ye olan borcun 3.8 milyar dolara indiğini duyurdu.

Erdoğan, Paris Martinez Oteli'nde G-20 Toplantısı kapsamında düzenlenen, B-20 Ekonomik Politikalar Oturumu'nda yaptığı konuşmada, iş adamlarına seslendi. Ekonomik politikalar konulu oturumda konuşan Erdoğan, küresel ekonomik krize yönelik olarak değerlendirmelerini konusunda şunları söyledi:

İHTİYATLI VE TUTARLI OLMA İLKELERİNDEN TAVİZ VERİLMEMELİ

''Küresel ekonomiyi en fazla tehdit eden kırılganlık, gelişmiş ekonomilere yönelik kamu borç sürdürülebilirliği endişeleridir. Krizle birlikte alınan genişleyici önlemler ve bankalardan kaynaklanan yükler, kamu borç stokunun çok ciddi bir şekilde artmasına neden oldu. Büyüme hızının düşmesi de borç göstergelerini giderek kötüleştiriyor. Sonuç olarak, 2008 yılında bazı bankaların iflasıyla ortaya çıkan küresel kriz, bugün artık devletleri tehdit eder bir noktaya gelmiş durumda. Bu çerçevede, gelişmiş ülkelerin somut, iyi planlanmış ve güvenilir mali uyum politikalarını açıklamaları ve uygulamaları büyük önem taşıyor. Ülkeler ekonomik programlarını hazırlarken gerçekçi, ihtiyatlı ve tutarlı olma ilkelerinden taviz vermemelidir. Nitekim bunun örneklerini Avrupa'da çok açık gördük. Yani adeta kamuoyunda  her zaman söylenen tutarsız, düzme bütçe türü şeyler artık özelden, kamuya doğru yürümüş durumda.''

İŞSİZLİK DAHA DA DÜŞECEK

Türkiye olarak, 2008 krizinin ilk aşamasında ölçülü, hedefe odaklı ve iyi seçilmiş mali ve parasal genişleme tedbirleri aldıklarına işaret eden Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Aldığımız tedbirler, ekonominin çarklarının yeniden dönmesine yardım etti ve daralmanın derinleşmesini önledi. Krizin etkilerinin küresel ölçekte en yoğun şekilde hissedildiği 2009 yılı Eylül ayında, muhafazakar tahminlere dayalı bir Orta Vadeli Program açıkladık. Programımızda üç yıllık bir perspektif ortaya koyduk. Kriz nedeniyle hafif de olsa kötüleşen kamu borç stokumuzu yeniden kontrol altına alacağımızı gösterdik. Daha sonra, bu program dahilinde mali destek paketlerini kademeli bir şekilde geri almaya başladık. Fakat önceki dönemlerle mukayese edecek şekilde değil. Bunları da bir disiplin içinde karar altına aldık. Zira talepler çok çok farklıydı ve sürekli kamudan, şuraya şu kadar destek gibi bizlerden talepler olmasına rağmen bizler buna hayır dedik ciddi tavırlar koyduk ve bu tavırlar içerisinde bu mali disiplini  muhafaza ettik.

PİYASALARA GÜVEN VERDİK

Açıkladığımız program, piyasaların önünü görmesine ve güvenin yeniden tesis edilmesine çok önemli bir katkı sağladı. Artan güvenle beraber özel sektör talebinin büyümeye katkısı da önemli ölçüde yükseldi. Ekonomimiz 2010 yılında yüzde 9, 2011'in ilk yarısında ise yüzde 10'un üzerinde bir büyüme performansı sergiledi. Bu süreçte istihdam alanında da çok önemli başarılar elde ettik Krizin en yoğun olduğu anda işsizlik yüzde 147e kadar çıkarken ülkemizde. Şu anda son işsizlik verisi yüzde 9,1'e düşmüştür, bunun biraz daha düşeceğini şu anda tahmin ediyorum."

Sürdürülebilir büyüme ve istihdam için güven ve istikrarın önemli olduğunun altını çizen Erdoğan, en önemli engelin yolsuzluk olduğunu açıkladı:

İŞİN İÇERİSİNDE İNSAN VAR

"Yolsuzlukla mücadelede çok kararlı olmak, samimiyet testini başarmak da şarttır. Eğer politika yapıcıları  yolsuzluğun içerisinde aktör oluyorlarsa, orada aktör oluyorlarsa, bu işi başarmanız da mümkün değil. O zaman çöker gidersiniz. Türkiye bu işi büyük ölçüde başarmıştır. Hiç mi yok? Hiç olmadığını iddia etmiyorum, çünkü bu işin içerisinde insan var, insanın olduğu yerde maalesef sıkıntılar da yaşanıyor."