Erdoğan, Amerikan The Washington Post gazetesinde bugün yayınlanan yazısında, bölgedeki durumu değerlendirdi.
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Saddam Hüseyin'in kaderi ABD ulusal güvenliği için ne kadar kritikse kuzey Irak'ın kaderi de Türk ulusal güvenliği için kritiktir'' dedi. Erdoğan, Amerikan The Washington Post gazetesinde bugün yayınlanan ''Paylaşılan Bir Stratejik Vizyon'' başlıklı makalesinde, ''Türkiye'nin, Irak'a Özgürlük Operasyonu'ndaki rolünün ne olduğu veya ne olması gerektiği, hem Türkiye'de, hem de ABD'de çok fazla tartışma konusu oldu. Ne yazık ki, tartışma çerçevesinde bazı kötümserler, ülkelerimiz arasındaki stratejik ortaklığın durumunu bile sorguladılar'' ifadesini kullandı. ''Saddam Hüseyin'in kaderi ABD ulusal güvenliği için ne kadar kritikse kuzey Irak'ın kaderi de Türk ulusal güvenliği için kritiktir'' diyen Erdoğan, ABD ve Türkiye'nin, Irak'taki savaşın terörist örgütlerin faaliyetlerine etkisi, Saddam Hüseyin politikalarının neden olduğu insani kriz ve bölgede uzun dönemli siyasi ve ekonomik istikrar konularında ortak endişelere sahip olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, ''küresel lider'' olarak ABD'nin, ''bölgesel lider'' olarak da Türkiye'nin, hemen Türkiye'nin sınırındaki bu çatışmaya yanıt vermesi gerektiğini belirterek, bazılarının, Türkiye'nin ''gizli gündemi'' bulunduğunu öne sürdüğünü, ancak duruma gerektiği gibi cevap vermenin, ''Türkiye'nin meşru ihtiyacı'' olduğunu vurguladı. Erdoğan, onyıllardır Türkiye ile ABD'nin pek çok konuda yakın işbirliği yaptığını belirterek, bu işbirliğinin sadece benzer amaçlar ve önceliklerden değil, aynı zamanda ortak tehditler ve risklerle karşılaşıldığında farklılıkların uzlaştırılabilmesiyle mümkün olduğuna işaret etti. Başbakan Erdoğan, makalesinde, Irak'ta askeri operasyon konusunda Türkiye'nin kaygılarına ilişkin şunları kaydetti: ''Biz daha önce benzer bir tecrübeden geçtik. Körfez Savaşı'nı desteklememize rağmen, savaş Türkiye ve Türk halkı için felaket oldu. Körfez Savaşı, ülkemizde henüz son dönemde atlatabildiğimiz bir ekonomik krize yol açtı. İnsani yardım ihtiyacındaki yarım milyon mülteci sınırımızdan aktı. Savaştan sonra Türkiye'ye giren ayrılıkçı unsurlardan hareket eden terörist eylemler, onbinlerce masum insanın hayatına mal oldu.'' Erdoğan, bütün bu zorluklara karşın Türkiye'nin, 1991'den sonra Irak rejimini silahsızlandırmaya yönelik ABD ve BM çabalarına destek verdiğini, BM'nin ekonomik yaptırımlarının gereğini yaptığını, İncirlik Üssü'nün kullanımına izin verdiğini ve Kuzeyden Keşif Harekatı uygulamasına katıldığını vurguladı. Erdoğan, ''bu faaliyetler, Kuzey Irak'taki Kürt grupların, Bağdat'a karşı korunmasına ve bölgedeki etnik grupların demokrasiyi tecrübe ederek, belli derecede özgürlük ve refaha kavuşmasına yardım etti'' dedi. Türkiye'nin, uzun yıllardır ABD'nin ''anlayışlı dostu'' olduğunu, ve 11 Eylül sonrasında ABD'ye destek veren ilk ülkelerden biri olduğunu kaydeden Erdoğan, Afganistan'da barış gücü faaliyetlerine destek verildiğini, Kore, Somali, Bosna ve Doğu Timor'daki tehditlere karşı ABD'nin yanında yer alındığına işaret etti. Erdoğan, ABD'nin de stratejik bir ortak olarak payına düşeni yaptığını, Türkiye'nin terörizme karşı mücadelesinde daha önceki Amerikan yönetimlerinin, ekonomik ve güvenlik meselelerinde destek verdiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, ''iktidardaki partinin lideri ve şimdi de Başbakan olarak benim rolüm, demokrasi ve Türk kamuoyunun anlaşılabilir duyarlılıklarıyla ABD'yi destekleme ve kendi ulusal güvenlik çıkarlarımızı koruma arzumuz arasında bir uzlaşma sağlamak oldu'' ifadesini kullandı. Erdoğan, Türk halkının yüzde 94'ünün Irak'ta savaşa karşı olmasının ardından hükümetin, Türk hava sahasının kullanımını onaylayabildiğine dikkati çekti. Türkiye'nin, terörizm, mülteci akını, uzun dönemli bölgesel istikrar konularındaki endişeleri çerçevesinde bir yaklaşım sergilediğini belirten Erdoğan, ''birincisi biz, yeni bir terörist unsur akınına karşı sınırımızı güvenlik altına alıyoruz. İkincisi, olası bir mülteci krizine, Irak içine insani yardım dağıtımına izin verecek şekilde karşılık vermeye hazırlanıyoruz. Üçüncüsü, uzun yıllardır olduğu gibi, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması ve bütün Iraklıların, ülkenin tüm doğal zenginliklerini paylaştığı bir çerçevenin kurulmasına destek veriyoruz'' dedi. Erdoğan, makalesinde son olarak, ''bütün bu çabalarda hükümetim, ABD ve diğer koalisyon üyeleriyle işbirliğinde kararlıdır. Ortak zorluklarla yüzleşirken, sadece Irak'ta değil, birçok konuda aynı stratejik vizyonu paylaşıyoruz'' ifadelerine yer verdi.