BIST 9.827
DOLAR 34,74
EURO 36,56
ALTIN 2.955,93
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu gırtlak gırtlağa

Başbakan Erdoğan'ın sözlerine Kılıçdaroğlu cevap verdi, edep çağrısı yaptı!

Abone ol

Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Kılıçdaroğlu arasındaki söz düellosu giderek sertleşiyor! Hopa'daki olaylarla ilgili "rüzgar eken fırtına biçer" sözlerine cevap veren Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu alçaklık ve ahlaksızlıkla suçladı. Bu ağır sözlere Kılıçdaroğlu cephesinden cevap geçikmedi. CHP lideri, Erdoğan'ın bu sözlerle kendisini tanımladığını iddia eden Kılıçdaroğlu, edep çağrısında bulundu.

Kılıçdaroğlu, Tokat Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde, Tokat’ı Tokatlıları, Türkiye’yi, yaşlısını, gencini, herkesi sevdiğini belirtti.

Herkese hizmet etmek istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Tokat hak etmediği bir gerilemeyle karşı karşıya. Tokat’a yazık ettiler. Tokat’a günah işlediler. Tokatlıyı perişan ettiler, fabrikalarını kapattılar. Şimdi bir sloganları var, ’İstikrar Sürsün, Türkiye Büyüsün’. Eyvallah. Laf güzel de iyi de bu Tokat’ın günahı ne? Tokat niye küçülüyor? Madem Türkiye büyüyecek, Tokat’ın da büyümesi lazım, madem Türkiye gelişecek Tokat’ın da gelişmesi lazım. Madem Türkiye’de herkesin karnı doyacak, Tokat’ın da karnının doyması lazım. Madem işsizlik bitecek, Tokat’ta da bitmesi lazım."

"BİRİLERİNİ SATTILAR KÖŞE DÖNDÜLER"

"İşsizlik var mı?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Evet" cevabını alınca şunları söyledi:
"Şimdi siz ’Tokat’ta işsizlik var’ diyorsunuz, Recep Bey yine kızacak. Diyecek ki, ’Tokat’ta işsizlik yok’. Tokat’ın çok güzel bir markası vardı. Tokat sigara. 10 yıl önce 200 bin ton tütün ekilirdi. Binlerce aile tütünle geçinirdi.

Tütün işlemek zor iştir, ekmek zor iştir. İpliğe dizmek zor iştir. Alın teri dökmek zor iştir. Ama aldılar, birilerine sattılar, köşeyi döndüler. Şimdi geliyorlar size ’Bize oy verin diyorlar’. Oy verecek misiniz? Valla herkes ’oy vermeyeceğiz’ diyor. Güzel bir gelişme. Neden güzel bir gelişme? Tokatlı hakkına sahip çıkıyor, Tokatlı oyuna sahip çıkacak. Tokatlı Tokat’a sahip çıkacak."

4 C'Yİ KALDIRMA SÖZÜ

Tokatlılardan 12 Haziran’da "tokat" atmasını da isteyen Kılıçdaroğlu, şöyle davam etti:

"Sen Tokatlının gençlerini, insanlarını en az 200 bin kişiyi Tokat’ın dışına sürersen ’Git Tokat’ın dışında kazan’, ’git orada ekmek parası ara, bırak sen baba ocağını’ dersen Tokatlıya bir görev düşüyor 12 Haziran’da. AKP’ye ders vermek. Bir ders vereceksiniz. Ama sadece fabrikayı kapatsalardı hadi kapandı derdik, işçilerini de perişan ettiler. TEKEL işçilerini perişan ettiler. Az önce yolda gelirken 2 kadın kardeşimiz ’Bir dakika’ dedi bir şey söyleyeceğiz. Otobüsün kapısını açtım. ’Buyurun’ dedim. ’Ne olursun 4-C ye değin’ dedi. Onlar söylediler, ben de değiniyorum. 4 C’yi kaldıracağım, herkes sendikalı, herkes toplu sözleşmeli iş sahibi olacak. Kim söylüyor bunu CHP. Çünkü yeni CHP insanın alın terinden yanadır. Çünkü CHP emekten yanadır. Çünkü CHP, mazlumdan yanadır. Çünkü CHP, ekmekten yanadır. Çünkü CHP, kul hakkından yanadır. Çünkü yeni CHP, halktan yanadır. Çünkü yeni CHP çiftçiden, işçiden esnaftan, köylüden, sanayiciden yanadır. Çünkü CHP, üretenden yanadır. Üreteceğiz, kazanacağız."

"AKP’NİN SON KULLANMA TARİHİ 12 HAZİRAN 2011"

Miting alanındaki bir pankartı okuyan Kılıçdaroğlu, "(Recep yaz AKP’ye gönder susuz köylere çamaşır makinesi gelsin) evet arkadaşların söylediği AKP’nin son kullanma tarihi 12 Haziran 2011. Söz mü? Söz mü?" dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"AKP’nin son kullanma tarihi 12 Haziran 2011 olsun diyorlar, katılıyor musunuz? Söz mü? Samimi söylüyorum Recep Bey’in yine ezberleri bozulacak. Ne yapacağız bilmiyorum. Bugün İstanbul’da konuşmuş, bütün küfürleri yapmış. Ne yapayım. Kendisini tanımlamış. Diyorum ki siyasette bir edep olur, siyasette bir üslup olur, siyasette küfür olmaz. Bakın yolda gelirken benim posterlerim de vardı, Recep Bey’in posterleri de vardı. Ne kadar güzel barış içinde, güzellik içinde, demokrasi içinde seçime gidiyoruz. Biz güzellikten yanayız. Demokrasiden yanayız, özgürlükten yanayız, insan haklarından yanayız, kadın erkek eşitliğinden yanayız. Allah aşkına bu küfür ne? Siyasette küfrün yeri var mıdır? Siyasette küfür yapılır mı? Birisinin bu Recep Bey’e ders vermesi lazım. O dersi kim verecek? Elbette ki siz vereceksiniz. Demokrasilerde dersi halk verir."