Erdoğan ve Davutoğlu'ndan Atatürk mesajı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 77. yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma töreninde flaş açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 77. yıldönümü nedeniyle Atatürk Kültür, Dil Ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen anma töreninde konuştu.

"Cumhuriyeti savunurken ne Osmanlı'yı ne de Selçuklu'yu inkar edemeyiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında "Bizim asıl gücümüz buradan geliyor. Elbette cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Cumhuriyetimizi güçlendirmek için hep birlikte tüm gücümüzle tüm samimiyetimizle çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Artık tarihimizle, medeniyetimizle ilgili bariyerleri kaldırma zamanı gelmişti" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

Devlet Bahçeli'nin ortalığı karıştıran fotoğrafıMHP lideri Devlet Bahçeli'nin 10 Kasım nedeniyle Anıtkabir'de düzenlenen törene katılmadığı belirtilmişti. Ancak Bahçeli'nin törende olduğu ortaya çıktı. Ortaya atılan bir iddia ortalığı karıştırdı.

 Vefatının 77. yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyoruz. Gazi Mustafa Kemal ile birlikte ahirete intikal etmiş tüm gazi ve şehitlerimizi de rahmetle anıyoruz. Rahmetli Arif Nihat Asya 'Bizi sevgisiz, susuz, havasız ve vatansız bırakma Allah'ım' derken anlatmak istediği bu ruhtur, bu azimdir. Gazi Mustafa Kemal'in 1919'da başlayıp 1923'te Cumhuriyet'i kurararak başlattığı büyük mücadele de milletimizi vatansız bırakmama mücadelesi değil mi? Amaç bizi Anadolu'ya sıkıştırmak değil, Anadolu'dan kovmaktı. Bizi vatansız bırakmak isteyenleri Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde kanımızla canımızla durdurduk. 

"GEREKTİĞİNDE CANIMIZI VERMEKTEN KAÇINMAYIZ"

Cumhuriyeti kurduğumuzda nüfusumuz 10 milyon civarındaydı. Sadece Balkanlardaki kaybımız 2 milyondu. Rus harbinden sonra kaybımız yine milyon rakamlarıyla ifade ediliyordu. Vatanımızı çok ağır bedeller karşılığında kurtarabildik. Vatansızlığın ne anlama geldiğini yakın çevremizdeki hadiseler çok çarpıcı şekilde gösteriyor. Bugün de vatanımızı korumak için 165 şehit verdik. Yüzlerce yaralı ve gazimiz var. Şair ne demiş, bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. İşte vatan olmanın bilinciyle bu evlatlarımız bu destanı bir daha yazıyor. Gerektiğinde canımızı vermekten, uğrunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağımız bu topraklar bizim vatanımız. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyorum.

Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları:

Bizim için en büyük güç kaynağımız özgüvenimiz. Buradan bize güven duyan milletimize, minnetlerimizi ve şükranlarımızı sunuyorum.  1 Kasım'da milletimizin duyduğu güvene mazhar olarak huzurunuzdayım. Ait olduğumuz millete güveniyoruz. Buradan bize güven duyan millete teşekkür ediyorum. Milletimizin bağrından çıkan liderler olarak adımızı tarihe yazdırabiliriz.  Bizler gelecek nesillere ancak ve ancak güzel bir miras bırakarak tarihe adımızı yazdırabiliriz. Gazi Mustafa Kemal Atatür'ün en önemli vasıflarından birisi tarihin akışını doğru okumasıdır.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ NESNE DEĞİL ÖZNE KILACAĞIZ"

Tarihin doğru okunması demek etrafımızdaki ateş çemberi içinde olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni ve milletimizi tarihin öznesi haline getirmeliyiz. Tarihin akışını doğru okuyacağız. Türkiye Cumhuriyeti'ni bu tarih içinde nesne değil özne kılacağız. Bizim için mesele sadece var oluş meselesi değil izzetle yükselme meselesidir. Türkiye'yi bir daha IMF kapılarına muhtaç etmeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti'ni değil merte namerte el açtırmayacak bir kudrete ulaştırmak bizim en büyük görevimiz. 

"100 YIL ÖNCE BİTTİ DENİLEN BİR ÜLKENİN..."

Bizim vazifemiz hem Türkiye'yi kudretli kılmak hem de dünyanın her yerine adaleti yaymak. 100 yıl önce bitti denilen bir ülkenin 100 yıl sonra dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biri olması ve bu toplantıyı düzenlemesi muasır medeniyetler seviyesini gösteriyor.