BIST 9.707
DOLAR 34,58
EURO 36,43
ALTIN 2.939,99
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan Usta'nın Hikayesi'nde konuştu

Başbakan Erdoğan, Beyaz TV'de yayınlanan Ustanın Hikayesi adlı belgeselde hayatını anlattı.

Abone ol

İNTERNET HABER - Başbakan Erdoğan, Beyaz TV'de Ustanın Hikayesi adlı belgeselinde hayatına ilişkin soruları cevapladı. Canlı yayında çocukluğundan siyaset yaşamına kadar her şeyi tüm çıplaklığıyla izleyicilerle paylaşan Erdoğan, Emine Hanım'a olan aşkını anlatırken duygulandı, başarısını ona borçlu olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan Beyaz TV'de yayınlanan "Ustanın Hikayesi" adlı belgeselin gösterimi öncesi soruları cevaplandırıyor. Recep isminin Recep ayında doğduğu için verildiğini Tayyip adını ise dedesinden aldığını söyleyen Erdoğan, arkadaşlarının ilkokulda kendisine "hoca" diye seslendiklerini bunu ise garipsemediğini anlattı.

ÇOCUKLAR TAYYİP AMCALARINI ANLATTI 

Çocuk sevgisinin Peygamber sevgisinden kaynaklandığını ve onları önemsediğini söyleyen Erdoğan, dağıttığı oyuncaklarının nedenini de bu sevgiye bağladı. Belgesele konuk olan çocukların, kendisiyle ilgili söylediği şeyleri de gülümseyerek izleyen Erdoğan, çocuklarla arasındaki iletişimin iyi olduğunu söyledi.

"HAKSIKLIKLARA KARŞI SABIR GÖSTERDİK"

Erdoğan, İmam Hatip Lisesi sürecini anlatırken, bu okulu tercih etmesinde ilkokul müdürünün etkili olduğunu söyledi. Ötekileştirmenin daha İmam Hatip'te başladığını, öğretmenlerin öğrencilere "ölü mü yıkayacaksınız, buradan çıkınca ne yapacaksınız" gibi telkinlerde bulunduklarını anlatan Erdoğan, Eyüp Lisesi'nde verdiği fark derslerle üniversiteye gidebildiğini söyledi. İmam Hatipli olarak o dönemde sadece Yüksek İslam Enstitüsü'ne gidebildiklerini ifade eden Erdoğan, 28 Şubat'ta bu okulların önünün tekrar kapatıldığını söyledi. Haksızlıklar aşıla aşıla bugüne gelindiğini, sabır gösterdiklerini ifade eden Erdoğan, buna rağmen dört çocuğunu da İmam Hatip Lisesi'ne gönderdiğini kaydetti. Erkek çocuklarının katsayı, kızlarının ise başörtüsü mağduru olduğunu hatırlatan Erdoğan, anayasada belirtilmesine rağmen o dönemde böyle bir ayrım yapıldığını ve rahatsızlığın asıl nedeninin de bu olduğunu söyledi.

EMİNE HANIM İLE TANIŞMASI

Başbakan Erdoğan, canlı yayında eşi Emine Hanım ile tanışmasını anlattı. Parti toplantısında Emine Hanım'ı gördüğünü ve o anda aşık olduğunu söyleyen Erdoğan, aşkı tarif ederken, "bir olduk pir olduk" diye konuştu. Erdoğan aşkı "onun bedeninde yok olmak" diye tarif ederken, Emine Hanım'ın sosyal hayatta da oldukça faal bir isim olduğunu, siyasi mücadelesinde de kendisine destek olduğunu söyledi. Hem eşinin hem de çocuklarının aynı istikamette mücadele verdiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kasımpaşa'da oturduğumuz zamanda şartları bana kalıyorsa, yaptıramadığım dönemlerde badana boya gibi işleri yaptım. Yemek konusunda ise sadece öğrencilik dönemimizde sadece bir menüyü yapmayı becerebildim. Menemeni, yumurtayı öğrenciliğimde çok iyi yapardım. Emine Hanım ile hayatımı birleştirdiğimde ise mutfağa hiç girmedim. Yediklerim, içtiklerim konusunda Emine Hanım çok dikkatli davranır. Alternatif tıpı da yakından takip eder, ona güvenirim."

"SEVİNDİREN HASTAL KURASI"

Milli Türk Talebe Birliği ile olan sürecin orta öğretim sıralarında başladığını anlatan Erdoğan, Milli Türk Birliği'nde iki görev üstlendiğini söyledi. Erdoğan, o dönemde terör olmadığını ancak anarjiden uzak durduklarını anlatan Erdoğan askerliği ise kantin subayı olarak Hastal'da yaptığını söyledi. Erdoğan siyasete girişini ise şu sözlerle anlattı:
 
"İnsan için siyaset, ülke için siyaset. İnsan için siyaset yaptığnızda aileniz için de siyaset yapmış oluyorsunuz. Şimdikiler gibi gökden zembille gelmedik biz bu yere. Aslında bu dönüşüm 89. 89'da pirtinin il başkanı ve MKYK üyesiyim. Rahmetli Hocamıza dedim ki ben Beyoğlu'ndan aday olmak istiyorum. Biz de bir anlayış var görev istenmez verilir. Bizde de birşey vardı. 89'da beyoğlU'nda aday olduğumuzda çok ufak bir farkla kaybettik. Çok ilginç gece yarısı tabi oylar çalındı vs oldu. Üniversiteden 75 kişilik kızlı erkekli bir çalışma anket grubumuz son haftaya kadar çalıştılar. 94'te biz İstanbul'u alıyoruz. Bunun adı inanmaktır. İstanbul ifade edildiği gibi tempo farklı. İlk defa kadın hareketi İstanbul'da yer tutmuştur. Ankara'da Melih bey. Bu iki yer çok önemlidir. ANkara İstanbul deyip geçme. Türkiye'nin özeti bu. Teşkilatımde kadınlar 40 gramlık kahve yaptılar. Bu kahveleri ev ev dağıttılar. Tamam inşallah İstanbul'da asılan 500 bin afişin bir tanesidir.
 
İstanbul'un büyük sorunları vardı. Biz ne dediysek bitireceğiz hedef bu. 2,5 milyar dolar borçla almışız. Mesela belediye seçiminde sayımlar yapılıyor, kimse hazırlanmadan biz online sistemi kurmuşuz. Hiç unutmuyorum, o zaman ki sabah gazetesinin bir temsilcisi geldi. Geçmiş olsun seçimi kaybettiniz dedi. Ben hayır kazandık dedim. Yarın görürsünüz dedim. Öyle de oldu.