Başbakan Erdoğan Baykal, Bahçeli ve Erbakan'a ağır eleştirilerde bulundu
Abone olAKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "laiklik konusunda kendisiyle yarışamayacağını" ifade ederek, "Çünkü bu noktada gerçek manada laik olsan bütün inanç gruplarına eşit mesafede olursun" dedi.
Karadeniz'e yatırımı çok görenlerin, sadece seçim zamanı bölgeye geldiğini savunan Başbakan Erdoğan, bu ülkeye büyümeyi, kalkınmayı çok görenler bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin hızını kesmek için her yolu mubah görenlerin bulunduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ben içinizden biriyim. Bir ülkeyi güçlü kılan ülkenin birlik ve öz güvenidir. Millet ile milletin değerleri ile milletin maneviyatı ile kavga edenlerin Türkiye'ye faydası olabilir mi? Bu milletin derdi ile dertlenmeyenlerin, bu millet ile aynı hissiyatı paylaşmayanları ülkeye hayrı olabilir mi?
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim partimizin adı Adalet ve Kalkınma Partisi... Biz buyuz. Onun için sayın Başkal, kulağına üflüyorlar. Dün bir konuşma yapmış. Hoşuma gitmiyor bu şeyleri ama ister istemez söyleyeceğim. Şahsıma yönelik diyor ki, Tayyip Erdoğan'ın ağzı bozuk ve ahlakı bozuk.
Başbakan Erdoğan, alanda bulunanların "Vur vur inlesin Deniz Baykal dinlesin" şeklindeki tezahüratı üzerine konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Neyine vuracaksın bunun, değer mi? Değmez. Hele hele öyle ileri gidiyor ki, yalan da çok ucuzladı. Diyor ki, AK Parti altın dağıtıyor. Alanınız var mı? Ben de diyorum ki, ağzı bozukluk herhalde buradan geliyor, bunu belgele. Bunun belgeleyemezsen, bunu ortaya koyamazsan, namertsin, müfterisin diyorum. Çünkü milletimin oylarını çeyrek altın karşısında alacak kadar alçalmadık. Ama sen halkına çeyrek altın karşısında oylarını satabilecek kadar hakaret ediyorsun. Orada da müfterisin. Bu karakter meselesi."
"Kaç bakan çocuğunun gemisi var?"
Muhalefetin, mazotta ÖTV'nin kaldırılması konusunu oğlu ile ilişkilendirdiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yazıklar olsun sana, güya benim kabinemde bütün bakanlar, gemi sahibi olmuş. Yazıklar olsun sana, ispat et kaç tane bakanımın çocuğunun gemisi var. İspat edemezsen namertsin, müfterisin. Balıkçılar pankart açtı. Mazot ÖTV'si uluslararası denizlerde alınmaz, ÖTV yoktur. Medya bunu da yaz. Gizleme, millet bunları bilsin. Sonra bakıyorum da bunların hiçbiri duyulmuyor. Kabotaj hakkı içerisinde biz göreve geldiğimizde, Deniz Ticaret Odası'nın talebi üzerine uluslararası sularda ÖTV'yi kaldırdık. Peki bundan sadece onlar değil, benim balıkçı kardeşim de yararlandı..."
Muhalefetin bunları anlatmadığını, gözü olduğu halde görmediğini, kulağı olduğu halde duymadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, muhalefetin "iftira üzerine siyaset yaptığını" savundu.
Bahçeli'yi topa tuttu
Konuşmasında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi de eleştiren Başbakan Erdoğan, terörle ilgili olarak Bahçeli'nin kendisine bazı "çirkin yakıştırmalar" yaptığını söyledi.
Bahçeli'nin kendileri için "IMF'ci" dediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Biz kimin IMF'ci, kimin IMF kulu olduğunu biliriz. Biz kul değiliz. Biz adam gibi adamız. 17 ve 18. stand-by antlaşmasını Bahçeli, Yılmaz ve Ecevit imzaladı. IMF'ye ne kadar borçlandılar biliyor musunuz? 33 milyar dolar borçlandılar. 10 milyar dolarını ödediler. Bize 23,5 milyar dolar bıraktılar. Ödedik, ödedik, şimdi 8,5 milyar dolar kaldı. Biz buyuz. Sayın Bahçeli, sen AK Parti iktidarına nasıl bir Merkez Bankası bıraktın? 26 milyar dolar döviz rezervi vardı, o da yurt dışındaki vatandaşlarımızın parasıyla. Şimdi 66 milyar dolar var. Rahmet akıyor. Bunlar hortumcularla çalıştı biz millet ile çalıştık. Farkımız bu.
Bahçeli, Trabzon'a geldi mi? 3,5 sene Başbakan yardımcılığı yaptım, şunları, bunları yaptım dedi mi? Bir şey yaparsan yaptım dersin. Baykal, o da aynı. CHP Milletvekili adayı geçenlerde ilan vermiş. 'CHP eşittir MHP' diyor. Al birini vur ötekine.
"Mitinglerin altından çeteler çıktı"
Baykal'ın, "bu Tayyip Erdoğan'ın aslında gizli ajandası var, laik değil, bunlar gizliyorlar, 10-15 sene sonra bunu açıklayacaklar" dediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sayın Baykal, sen ne zamandan beri niyet okumaya başladın. Sen mesleği değiştir, bir yerlerde bir büyücü ofisi aç. Ben demokratik, laik sosyal bir hukuk devletinde, ki ideal devlet, laiklik anlayışını, 1982'nin Anayasası'ndaki tanım var ya, o tanımı aldık parti programımıza yerleştirdik. O anlamda laikim. Bireyler, kişiler dini anlamda laik olmaz. Kültürel anlamda laik olmaz, dini anlamda kişinin dini ne ise odur, ben Müslümanım. Ama devlet yönetimi noktasında laikliği savunan bir başbakanım ve bu anlamda laikim. O farklı bir iş, bu farklı iş."
Erbakan'a sert yanıt
Eleştirilerini isim vermeden Parlamento dışındaki partilere yönelik de sürdüren Erdoğan, şunları söyledi:
"Çok enteresan bir şey daha var. Maalesef bazıları cehennemden yer parselliyor. Vatandaşlarımızı cehenneme gönderiyor. Bazıları cennetten yer parselliyor. Yahu sana Allah'ın avukatlığını yeryüzünde kim verdi de sen bunları yapıyorsun, böyle bir yetkin mi var? Bunların ne olduğunu biz çok iyi biliriz. Yollarımız niye ayırdığımızı da benim milletim çok iyi bilir. Bu meydan bunun cevabını veriyor."
Cumhurbaşkanı seçimi
Konuşmasında sözü cumhurbaşkanı seçimine getiren Başbakan Erdoğan, "Kapıları kapatmayın" dedi. Erdoğan şöyle devam etti:
"Önümüzde çok önemli bir adım var. Cumhurbaşkanlığı seçimi. Bu cumhurbaşkanlığı seçimiyle krizler doğurmaya gayret etmeyin. Kapıları açık tutun. Meydanlar, bana ne söylediyseniz söyledim. Ben hakkımı helal ediyorum. Siz helal edersiniz, etmezsiniz o ayrı mesele. Ama diyorum ki Meclis'teki çalışmamız Türk Milleti için, Türkiye için."
Saat hediye edildi
Erdoğan'a daha sonra iş adamı Kemal Ayvacı'nın bir müzayededen aldığı ifade edilen merhum Adnan Menderes'in imzasını taşıyan bir saat hediye edildi.
Erdoğan, kendisi için bu saatin son derece değerli olduğunu ifade ederek, "Sayın Baykal bu tür hediyeler kabul etmediğini ifade etse de ben kabul ediyorum" dedi.