BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan: Türkiye kendi imkanlarıyla istediğini yapabileceğini gösterdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kabul Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, terör örgütü YPG'nin çekilmesiyle ilgili, "Rusya, teröristlerin çekildiğini teyit etti." dedi. Erdoğan ayrıca Türkiye'nin kendi imkanlarıyla, her şeyi başarabileceğine vurgu yaptı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan Barış Pınarı Harekatı'nın başarısına dikkati çekerek, "Türkiye, milli güvenliği ve tarihi sorumlulukları söz konusu olduğunda icazet almadan kendi imkanlarıyla istediğini yapabileceğini gösterdi." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kabul töreninde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleydi:

Özellikle Barış Pınarı Harekatı'nın cereyan ettiği böyle bir dönemde sizleri Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yıldönümünde en kalbi duygularla selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, milletin evine, bu gazi mekana hoşgeldiniz. Cumhuriyet Bayramı Kabul Törenimizi teşrifleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tüm vatandaşlarımın Cumhuriyet Bayramı'nı tebrik ediyorum.

"Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum"
Cumhuriyetimizin ilanının 96. yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vazife üstlenen kahramanlarımızı saygıyla yadediyorum. Milletimizin bin yıldır dünyanın üzerinde en çok mücadele yürütülen coğrafya üzerinde yaşatılıyor olmasının bedelini canlarıyla ödeyen tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

"Türkiye istediğini yapabileceğini göstermiştir"
Hamdolsun ezanı, bayrağı, kutsalları söz konusu olduğunda gözünü kırpmadan şehadete yürümeye hazır 82 milyon vatandaşımız var. Milletimiz bu konudaki kararlılığını 15 Temmuz darbe girişimi olmak üzere istiklal ve istikbaline el uzatılan her durumda göstermiştir. Terör örgütleri arkalarındaki devasa desteğe rağmen başarılı olamıyorsa milletimizin bu dirayetli, kararlı duruşu sayesindedir. Suriye'de yürüttüğümüz Fırat Kalkanı, ZeytinDalı ve son olarak Barış Pınarı Harekatları da bu mücadelenin birer parçasıdır. Türkiye kendi milli güvenliği ve tarihi sorumlulukları sözkonusu olduğunda hiç kimseden icazet almadan kendi kararları ve imkanlarıyla istediğini yapabileceğini göstermiştir.

"Arayanlar teröristleri korumak için nefes tüketti"
Ülkemizin terörle mücadele sürecinin bir sonucu da Batı başta olmak üzere tüm dünyada terör örgütleri karşısında sergilenen ikircikli hatta ikiyüzlü tavrı da tüm açıklığıyla ifşa etmiş olmasıdır. Barış Pınarı Harekatı için bizi arayan Batılı liderlerinden neredeyse hiçbiri alçakça şehit edilen çoğu çocuk ve kadın 20 kişi hakkında üzüntü beyanında bulunmamıştır. Yurtdışındaki temsilciliklerine yapılan 700'e yakın saldırının önlenmesi konusunda hiçbir gayret sarfetmediler. Teröristler bu ülkelerin emniyet güçlerinin koruması altında eylemlerini gerçekleştirdi. Bizi arayanlar ise sadece teröristleri korumak, kurtarmak ve savunmak için nefes tükettiler.

"BİZDEN BAŞKA HERKESİN GÖZÜ SURİYE'DEKİ PETROLDE"

Bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli gören ilkel anlayış tüm çıplaklığıyla karşımızda durmaktadır. Bizden başka Suriye ile ilgilenen herkesin öncelikli amacının petrol kaynaklarıyla ilgilenmek olduğu ortaya çıkmıştır. Gerekirse bedel ödeyeceğiz ama asla çocuklarımızı, ecdadımızı mahcup edecek bir yanlışa düşmeyeceğiz. Bizim milletimiz kadar büyük soykırıma uğramış, adaletsizlik yaşamış başka bir millet yoktur. Biz asla onlar gibi olmayacağız, kendimiz gibi davranmaya devam edeceğiz. Biz bu sayede 2200 yıllık kesintisiz bir devlet geleneğine sahip olmayı başardık. Biz rol yapmıyoruz, PR yapmıyoruz, illüzyon yapmıyoruz. Önce hep insan dedik. Çünkü biz buyuz.

"Barış Pınarı mücadelenin parçasıdır"
Terör örgütleri arkalarındaki devasa desteğe rağmen ülkemizde başarılı olamıyorsa milletimizin bu dirayetli duruşu sayesindedir, Barış Pınarı bu mücadelenin birer parçasıdır. Gelin Türkiye'nin kutlu yürüyüşünde yanında yer alın. Tarih içinde bu milletle hareket edip pişman olan yoktur. Son yıllarda pek çok büyük eserimizin açılışını 29 Ekim'e getirerek bu kutlamalara yepyeni bir boyut kattık.

"Bu topraklarda başımız dik yaşamayı başardık"
Avrupa'dan Kafkasya'ya kadar zulme uğramış bizden başka millet yoktur. Rahmetli Aliye İzzetbegoviç'in 'Biz savaşı öldüğümüz gün değil,düşmanlarımıza benzediğimiz gün kaybederiz' sözü duruşumuzun en yalın ifadesidir. Biz asla onlar gibi olmayacağız. Kendimiz gibi davranmaya devamedeceğiz. Biz bu sayede 2200 yıllık kesintisiz devlet olma geleneğine sahip olmayı başardık. İslam medeniyetinin en güçlü temsilcisi olarak kalmayı başardık. Bin yıldır yaşadığımız coğrafyada daha derine inen kökler salmayı başardık. Petrolümüz, doğalgazımız, kaydadeğer başka doğal kaynağımız, sömürgemiz olmadığı halde başımız dik yaşamayı başardık bu topraklarda.

"Milletimiz tek yürek, tek yumruk olduğunu sürdürmektedir"
Biz hep önce insan dedik. Öyle demeye de devam edeceğiz. Rabbim bizi hak, adalet, vicdan, ahlak yolundan ayırmasın diyorum. Türkiye'nin gücü, bekası sözkonusu olduğunda birlik,beraberlik, kardeşlik içinde hareket edebilme kabiliyetinden geliyor. Doğrudan ülkemize saldırmakla hedeflerine ulaşamayanlar her fırsatta asıl gücümüzü yani milletimizin birliğini, beraberliğini hedef alıyor. Barış Pınarı milletimizin içine fitne sokarak, ülkemizi zaafiyete uğratma çabaları beyhudedir. Milletimiz bağımsızlığına ve geleceğine yönelik her türlü tehdit karşısında tek yürek, tek yumruk olmayı sürdürmektedir.

"Bu millet güvenli ve müreffeh yaşamaya layıktır"
Her dönemde olduğu gibi günümüzde de kimi gafletten kimi bilinçli şekilde ülkesinin, milletinin karşısında yer alanlar vardır. Hamdolsun bunların sayıları çok azdır milletimizde ciddiye alınacak karşılığı yoktur. Öyleyse bir olmaya, iri olmaya, kardeş olmaya, hep birlikte Türkiye olmaya devam ettikçe Allah'ın izniyle bizi hiçbir engel, hiçbir güç durdurumaz. Bu anlayışla Cumhuriyetimizin 100. yıldönümü olan 2023 için çok önemli hedefler belirledik. Ne zaman olursa olsun 2023 hedeflerimizin her birine ulaşmakta kararlıyız. Hem kendi vatandaşlarımız hem de gözünü ve gönlünü Türkiye'ye yöneltmiş kardeşlerimiz için mecburuz. Bu millet güvenli ve müreffeh bir ülkede yaşamaya layıktır.

"Bu millete düşmanlık edenlerden iflah eden yoktur"
İnşallah Cumhuriyetimizi daha nice yıllara, çok daha güçlü, çok daha müreffeh bir şekilde hep beraber taşıyacağız. Buradan bölgemizdeki ve dünyadaki tüm devlet ve toplumlara çağrıda bulunmak istiyorum, gelin Türkiye'nin bu kutlu yürüyüşünde yayında yer alın. Buna karşılık tarih boyunca bu ülkeye ve bu millete düşmanlık edip de iflah eden yoktur. Biz güvenliğimizi, refahımızı, sevgimizi dostlarımızla paylaşmaktan memnuniyet duyarız. Gittiğimiz her yere kavga değil sevgi götürmenin gayreti içerisindeyiz. Gözümüz toprağın altındaki veya üstündeki zenginliklerine değil sadece insanların gönüllerine yöneliyor. Bu anlayışla dünyanın dört bir yanında edindiğimiz dostlarımız en büyük zenginliğimiz, itibar kaynağımızdır.

"Pek çok açılış törenimizi 29 ekim'de yaptık"
Cumhuriyetimizin 10., 50. 75. yıldönümleri hep coşkuyla kutlanmıştır. 100. yıldönümü bambaşka öneme sahip. Bu yıl 19 Mayıs'la birlikte İstiklal Harbi'nin başlangıcının 100.senei devriyesinin kutlamalarına başladık. Son yıllarda pekçok büyük eserimizin açılış tarihlerini 29 Ekim'edenk getirerek bu kutlamalara yeni boyut kattık. Ülkemizin en önemli yatırımlarından biri olan Marmaray'ın açılışını 2013 yılında bir 29 Ekim günü gerçekleştirmiştir. Geçtiğimiz yıl 29 Ekim'de, Cumhuriyet tarihimizin en büyük yatırımlarından biri olan İstanbul Havalimanı'nın açılışını yaptık. İstanbul değil tüm Türkiye'nin opera binasını İstanbul Taksim meydanında gerçekleştireceğiz. Bir Mimar Sinan Operası'nı hazırlattırıyoruz. Bu çalışmayı kıymetli besteci Mimar Sinan Üniversitesi'nden Hasan Uçarsu gerçekleştirecek.