BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan: Türkiye bu bedeli öder

Roj TV kriziyle ilgili konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Benim bu tavrımın bedeli ne ise Türkiye bu bedeli rahatlıkla öder" dedi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Danimarka Başbakanı Anders Fogg Rasmussen ile ortaklaşa yapacakları basın toplantısına katılmamasıyla ilgili, "Benim bu tavrımın bedeli ne ise Türkiye bu bedeli rahatlıkla öder" dedi. Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havalimanı’nda dün akşam yaptığı açıklamada, Katar, Bahreyn ve Danimarka’daki temaslarını değerlendirdi. Danimarkalı meslektaşı Anders Fogg Rasmussen ile çalışma yemeğinde bir araya gelerek çeşitli konularda düşüncelerini ve hassasiyetlerini paylaştıklarını anlatan Erdoğan, "Özellikle AB ile ilgili müzakere sürecini değerlendirme fırsatımız oldu. Medeniyetler ittifakıyla ilgili bu ay sonu başlayacak olan çalışmalarımızı gözden geçirdik. Türkiye-Danimarka ilişkilerimizi gözden geçirme fırsatımız oldu" diye konuştu. ROJ TV KRİZİ NASIL GELİŞTİ? Başbakan Erdoğan, "Rasmussen ile görüşmeniz de Roj TV konusu gündeme getirdiniz mi? Ortaklaşa basın toplantısında o kanalın muhabiri de olduğu için katılmadığınız haberleri geldi bu doğru mu?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Bu konu gündeme geldi. 2 ay kadar önce ben meslektaşıma Sayın Rasmussen’e Roj TV’nin terör örgütünün bir kanalı olduğunu ve bu kanalın Danimarka’dan yayın hakkı almak suretiyle yayın yaptığını belgeleriyle ifade ettim. Kendileri ’Benim haberim yok’ dediler, ’O zaman ben sizlere belgeleri kendim gönderiyorum, Kültür Bakanlığınız’dan yayın hakkını aldığını göreceksiniz’ dedim ve belgeleri kendilerine gönderdim. ’Belgeleri aldığını, polis vasıtasıyla soruşturmayı yaptırdığını’ bana bugün ifade etti. Bu arada Roj TV’nin de Başbakanlık’ta beraberce yapacağımız basın toplantısı için akredite edildiğini duydum ve kendilerine, ’bakın’ dedim, ’PKK-Kongragel örgütünü terör örgütü olarak kabul ediyorsunuz’, ’evet’ dedi ’kabul ediyoruz.’ ’Peki böyle bir terör örgütünün patronajında olan bir yayın organıyla gerek siz, gerekse biz nasıl olur da bir basın toplantısında bir arada olabiliriz? Benim bunu kabul etmem mümkün değil’ dedim. ’Peki’ dedi. ’Danimarka’daki ifade özgürlüğü kapsamı içerisinde basın özgürlüğünün maalesef buna fırsat verdiğini, imkan verdiğini’ söylediler. Dedim ki ’eğer sizin anlayışınız buysa, bizi anlayışımız bu değildir. Biz burada farklı düşünüyoruz. Çünkü terör örgütünün patronajında olan bir yayın organı terörü destekler. Nitekim benim ülkemde şu anda terörün faillerinden bir tanesidir. Terörün yaygınlaşma sürecini hızlandıran bir organdır böyle bir basın toplantısına kusura bakmayın ben katılamayacağım’ dedim ve sanıyorum Sayın Başbakan benden sonra kendileri basın toplantısını yaptılar." "TÜRKİYE BEDELİNİ ÖDER" Bir basın mensubunun "Rasmussen basın toplantısında ’Türkiye’nin AB’ye hazır olmadığını gösterdiğini’ söylemiş böyle bir yorum yapmış bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz, basın metnini, ne konuştuğunu, ne söylediğini henüz bilmiyoruz. Tabi her Başbakan, her tavırla ilgili bir yorum yapma hakkına sahiptir. Meslektaşım bir yorum yapar veya yapmıştır, bunu değerlendirecek değilim ama benim bu tavrımın bedeli ne ise Türkiye bu bedeli rahatlıkla öder. Çünkü bir ülkenin kendi değerlerine, kendi kutsallarına, bir ülkenin kendi içinde terörün yaratılmasına vesile olan bir anlayışa destek veren bir anlayışı benim kabul etmem mümkün değildir ve bunun adı da özgürlük olmaz."