BIST 9.390
DOLAR 34,46
EURO 36,33
ALTIN 2.850,58
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan TSK'ya neden teşekkür etti?

Hüseyin Çelik, Ankara haber müdürleriyle bir araya geldiği kahvaltıda gündeme dair değerlendirmelerde bulundu

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Uludere'de meydana gelen olayın ardından Başbakan Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e teşekkür ettiği haberlerini hatırlattı

Çelik, "Bu farklı yorumlanmasın. Bu tebrik, 'Oraya bomba attınız, iyi iş yaptınız' anlamına gelmesin, böyle yorumlanmasın. Sayın Başbakan olaydan sonra Genelkurmay'ın yaptığı açıklamalar ve sivillerin gösterdiği hassasiyeti askerin de göstermesinden ötürü teşekkür etti.''dedi

Çelik, basın kuruluşlarının Ankara haber müdürleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Çelik, Şike Yasası tartışmaları sırasında Ak Parti içinde farklı yönde görüşlerin ortaya çıkmasını, "herkesin farklı görüşü olabilir, bunun dillendirilmesi" olarak yorumladı. Oylamaya katılmayan Ak Parti milletvekillerine "neden oylamaya katılmadın" şeklinde sorulmadığının altını çizen Çelik, parti kararına herkesin uyması gerektiğini vurguladı.

Emekli milletvekillerinin maaşlarına yapılan zam oranlarını içeren yasanın Cumhurbaşkanı tarafından veto edilerek Meclis'e geri gönderilmesine de değinen Hüseyin Çelik, "Bu konuyla ilgili olarak daha önce de açıklama yaptım. 'Cumhurbaşkanının hassasiyetlerini dikkate alarak gereğini yapalım' diyenlerdenim. Sanırım, yüzde 42 olarak yeniden düzenlenerek Meclis'ten geçer" şeklinde konuştu.

"BDP'Lİ DEMİRTAŞ'A DA HELİKOPTER VERMEK ZORUNDA KALIRSINIZ"

Anamuhalefet Partisi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği, "Hükümet tahsis edilen helikopteri geri aldı" şeklindeki açıklamalarını da değerlendiren Çelik şöyle konuştu:
"Ben tahsis edildi mi, sonradan çekildi mi? Neden geri çekildi, gerekçesi hava durumu mu başka bir neden mi bunları bilmiyorum. Ancak şöyle bir durum var; Eğer anamuhalefet partisine helikopter tahsis ederseniz, BDP'li Selahattin Demirtaş'a da helikopter tahsis etmek zorunda kalırsınız."

Kılıçdaroğlu'nun "Bizim yolumuzu kapatmak istediler" eleştirisine de yanıt veren Hüseyin Çelik, "Kimsenin yolunu tıkamak, bağlamak gibi bir durum söz konusu değil. Aksine herhangi bir siyasi parti lideri bir yere gedeceği zaman her türlü tedbiri alınması için talimat verilir. Ama helikopterle gitmek istiyorsan bir helikopter kiralar gidersin. İlla ki, polis veya askeri helikopterle gitmek zorunda değilsin" dedi.

"1993'TE DÖNEMİN GENELKURMAY'I BURNUNDAN KIL ALDIRMIYORDU"

Çelik, Uludere'de meydana gelen olayda 35 sivil vatandaşın hayatını kaybetmesiyle ilgili soruları 1993'ten örnek vererek yanıtladı. Uludere'de 26 Mart 1993'te bir köyün yanlışlıkla bombalanması sonucu 12 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Çelik, "O dönemin Genelkurmay'ı burnundan kıl aldırmıyordu. Ertesi günkü gazetelerde de çok küçük haberler şeklinde yer almıştı. Ama bu olay gece oldu, ertesi günü iktidar çıktı açıklama yaptı. 'Operasyon kazası' dedim. Devlet kurunun yanında yaş da yansın mantığı ile hareket etmez" yorumunda bulundu.

"BAŞBAKAN GENELKURMAY'A HASSASİYETİ NEDENİYLE TEŞEKKÜR ETTİ"

Bu konuya ilişkin Ak Parti'ye yönelik eleştirilere de sert sözlerle yanıt veren Çelik "Türk ırkçılar bizi bölücülükle, Kürt ırkçılar da devletin vatandaşını bombalamasıyla suçluyor. Hem Türk ırkçılar, hem de Kürt ırkçılar acımasızca bizi eleştiriyor. Demek ki biz doğru yoldayız" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e teşekkür ettiği haberlerini hatırlatan Çelik, "Bu farklı yorumlanmasın. Bu tebrik, 'Oraya bomba attınız, iyi iş yaptınız' anlamına gelmesin, böyle yorumlanmasın. Sayın Başbakan olaydan sonra Genelkurmay'ın yaptığı açıklamalar ve sivillerin gösterdiği hassasiyeti askerin de göstermesinden ötürü teşekkür etti. Genelkurmay bu olaydan sonra yılbaşı nedeniyle düzenlenen bütün kutlamaları iptal etti. Ama Türkiye'nin bir çok şehrinde havai fişekler atıldı" dedi.

Hürriyet'i Takip Et

'Kıbrıs savaşında kendi fırkateynimizi vurmadık mı'

ANKA

4 Ocak 2012

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Uludere'de meydana gelen olayda hayatını kaybedenlerin yakınlarına tazminat ödeneceğini belirterek, ''Kıbrıs savaşında kendi firkateynimizi kendi uçaklarımızla vurmadık mı? Daha kısa süre önce ABD'liler kendi askerlerini vurmadılar mı? Bu olabiliyor mu? Olabiliyor. İster buna istihbarat hatası deyin, ister buna beceriksizlik deyin ne derseniz deyin ama bu oluyor'' diye konuştu.

Çelik, basın kuruluşlarının Ankara haber müdürleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Çelik, Şike Yasası tartışmaları sırasında Ak Parti içinde farklı yönde görüşlerin ortaya çıkmasını, "herkesin farklı görüşü olabilir, bunun dillendirilmesi" olarak yorumladı. Oylamaya katılmayan Ak Parti milletvekillerine "neden oylamaya katılmadın" şeklinde sorulmadığının altını çizen Çelik, parti kararına herkesin uyması gerektiğini vurguladı.

Emekli milletvekillerinin maaşlarına yapılan zam oranlarını içeren yasanın Cumhurbaşkanı tarafından veto edilerek Meclis'e geri gönderilmesine de değinen Hüseyin Çelik, "Bu konuyla ilgili olarak daha önce de açıklama yaptım. 'Cumhurbaşkanının hassasiyetlerini dikkate alarak gereğini yapalım' diyenlerdenim. Sanırım, yüzde 42 olarak yeniden düzenlenerek Meclis'ten geçer" şeklinde konuştu.

"BDP'Lİ DEMİRTAŞ'A DA HELİKOPTER VERMEK ZORUNDA KALIRSINIZ"

Anamuhalefet Partisi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği, "Hükümet tahsis edilen helikopteri geri aldı" şeklindeki açıklamalarını da değerlendiren Çelik şöyle konuştu:
"Ben tahsis edildi mi, sonradan çekildi mi? Neden geri çekildi, gerekçesi hava durumu mu başka bir neden mi bunları bilmiyorum. Ancak şöyle bir durum var; Eğer anamuhalefet partisine helikopter tahsis ederseniz, BDP'li Selahattin Demirtaş'a da helikopter tahsis etmek zorunda kalırsınız.Veya bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı istediği zaman ona da vermek zorunda olacaksınız."

Kılıçdaroğlu'nun "Bizim yolumuzu kapatmak istediler" eleştirisine de yanıt veren Hüseyin Çelik, "Kimsenin yolunu tıkamak, bağlamak gibi bir durum söz konusu değil. Aksine herhangi bir siyasi parti lideri bir yere gedeceği zaman her türlü tedbiri alınması için talimat verilir. Ama helikopterle gitmek istiyorsan bir helikopter kiralar gidersin. İlla ki, polis veya askeri helikopterle gitmek zorunda değilsin" dedi.

"1993'TE DÖNEMİN GENELKURMAY'I BURNUNDAN KIL ALDIRMIYORDU"

Çelik, Uludere'de meydana gelen olayda 35 sivil vatandaşın hayatını kaybetmesiyle ilgili soruları 1993'ten örnek vererek yanıtladı. Uludere'de 26 Mart 1993'te bir köyün yanlışlıkla bombalanması sonucu 12 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Çelik, "O dönemin Genelkurmay'ı burnundan kıl aldırmıyordu. Ertesi günkü gazetelerde de çok küçük haberler şeklinde yer almıştı. Ama bu olay gece oldu, ertesi günü iktidar çıktı açıklama yaptı. 'Operasyon kazası' dedim. Devlet kurunun yanında yaş da yansın mantığı ile hareket etmez" yorumunda bulundu.

"BAŞBAKAN GENELKURMAY'A HASSASİYETİ NEDENİYLE TEŞEKKÜR ETTİ"

Bu konuya ilişkin Ak Parti'ye yönelik eleştirilere de sert sözlerle yanıt veren Çelik "Türk ırkçılar bizi bölücülükle, Kürt ırkçılar da devletin vatandaşını bombalamasıyla suçluyor. Hem Türk ırkçılar, hem de Kürt ırkçılar acımasızca bizi eleştiriyor. Demek ki biz doğru yoldayız" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e teşekkür ettiği haberlerini hatırlatan Çelik, "Bu farklı yorumlanmasın. Bu tebrik, 'Oraya bomba attınız, iyi iş yaptınız' anlamına gelmesin, böyle yorumlanmasın. Sayın Başbakan olaydan sonra Genelkurmay'ın yaptığı açıklamalar ve sivillerin gösterdiği hassasiyeti askerin de göstermesinden ötürü teşekkür etti. Genelkurmay bu olaydan sonra yılbaşı nedeniyle düzenlenen bütün kutlamaları iptal etti. Ama Türkiye'nin bir çok şehrinde havai fişekler atıldı" dedi.

"33 KURŞUN BENZETMESİ İNSAFSIZLIK"

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Uludere olayında bir kasıt olması durumunda mutlaka gereğinin yapılacağının altını çizerek, "Ama bir hata, bir ihmal varsa onun da gereği yapılır" diye konuştu.

Muhalefetin "33 kurşun" benzetmesine sert sözlerle yanıt veren Çelik, "33 kurşun olayına benzetmek için izah, insaf sahibi olmak lazım. 33 kurşunun yapıldığı dönemde CHP iktidardadır ve CHP bunu sumen altı etmiştir. Bunu kaçakçılarla girilen mücadele sonucu hayatlarını kaybeden insanlar olarak kayıtlara geçirilmiştir. Ne zaman tekrar bu sayfa açılmıştır? 1946'da Demokrat Parti Meclis'e girdikten sonra bir araştırma komisyonu kurulmuş Mustafa Muğlalı'nın suçluluğu tespit edilmiş, askeri mahkemeye başvurulmuş ve bu mahkeme, Muğlalı'yı müebbet hapse çarptırmış ve sonra ceza 20 yıla düşürülüp hapishanede ölmüş.

Kasten, kaçakçı olduğu biline biline mahkemeye çıkarılmış ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış 33 insanı kurşuna dizdirmek nerede, bu olay nerede? Bu, vahim bir olaydır. Bu öyle geçiştirilecek bir olay değil. Fakat, peki 'Ben operasyon kazası' dedim birileri rahatsız oldu. Niye bunu söylüyorum. Ben çünkü, vicdanen, aklın, izanın birilerinin bile bile 20 yaş altındaki çocukları gidip bombalarla, para kazanmak için böyle bir şey yapan insanları öldürmeye hiç kimsenin vicdanının, izanının müsaade etmediğini düşünüyorum.

"KIBRIS SAVAŞINDA KENDİ FIRKATEYNİMİZİ KENDİ UÇAKLARIMIZLA VURMADIK MI?"

Aksi ispat edilene kadar böyle inanmak zorundayız. Fazla uzağa gitmeyin. Kıbrıs savaşında kendi firkateynimizi kendi uçaklarımızla vurmadık mı? Daha kısa süre önce ABD'liler kendi askerlerini vurmadılar mı? Bu olabiliyor mu? Olabiliyor. İster buna istihbarat hatası deyin, ister buna beceriksizlik deyin ne derseniz deyin ama bu oluyor" dedi.

"BİR MASUM BİLE OLSA BOMBALANMAZ"

"Yanlış istihbarat" iddialarının hatırlatılması üzerine Çelik, "Diyelim ki, Fehman Hüseyin, Murat Karayılan, Cemil Bayık, kaçakçıların arasına karışıp Türkiye'ye giriş yapacak. Böyle bir şey olsa bile aralarındaki masum insanlar nedeniyle bomba atılmaz. Devlet hukuk kuralları çerçevesinde davranmalı. Devlet terör örgütü gibi hareket edemez" yorumunda bulundu.

"TAZMİNAT ÖDENECEK"

Çelik tazminat konusunun sorulması üzerine, Uludere'de hayatını kaybedenlerin yakınlarına tazminat ödeneceğinin altını çizerek, "Özür dileseniz bile, tazminat ödeseniz bile o canları geri getiremezsiniz. Hayatını kaybedenlerin yakınlarına tazminat ödenecektir, bundan kimsenin kuşkusu olmasın" diye konuştu.

Devletin bugüne kadar terörden zarar gören vatandaşa 2,5 katrilyon lira tazminat ödediğinin altını çizen Çelik, ağırlıklı olarak 13 vilayette durumunu belgeleyenlere yardım yapıldığını söyledi.

"Gönlü kırılmış vatandaşın gönlünü almak boynumuzun borcudur" diyen Çelik, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın TBMM'de yaptığı, "Kürtler'e bütün hakları verilecek" yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, " O sözler boşuna söylenmiş sözler değildir. Bizi istedikleri şeyle suçlasınlar, bunlar yerine getirilecek. Bizden önce 'Kürt yoktur, Kürtçe yoktur' diyen bir zihniyet vardı. Bizimle birlikte bütün bunlar sona erdi" vurgusu yaptı.

"TERÖRLE MÜCADELE HIZ KESMEYECEK"

Olaydan sonra askerde bir zafiyet oluşup oluşmadığının sorulması üzerine Hüseyin Çelik, "Böyle bir facia meydana geldi diye, Heronlar uçmayacak, uçaklar terörist tespit ettiğinde bombalamayacak değil. Böyle bir durum yok. Terörle mücadele aynı kararlılıkla devam edecektir" yanıtını verdi.

"BDP ORTADAN KALKARSA MHP DE KALKAR"

"Acı herkesin acısıdır. Ama akan kan üzerinden siyasi çıkarım yapmak o derece vahimdir" yorumu yapan Çelik, başbakanın yanlış istihbarat bilgisiyle yanıltılması durumunda gereğinin yapılacağını belirterek şöyle devam etti:

"Kürtçü olmak bütün Kürtleri temsil ediyor anlamına gelmez. Aynı şekilde Türkçü olmak da bütün Türkleri temsil ediyor anlamına gelmez. Mağduriyetler ortadan kalktıkça bu tür görüşler zemin bulamıyor. BDP ortadan kalkarsa, MHP de kalkar. Çünkü bunlar birbirinin tez antitezi durumunda. Bahçeli ve Demirtaş'ın dünkü grup konuşmalarına bakın. İkisi de iktidarı suçluyor. Ama iktidar da şamar oğlanı değil. Yanağına vurana diğer yanağını uzatacak değiliz."

"TBMM SEÇİLMİŞ BİR CUMHURBAŞKANININ SÜRESİNİ KISALTAMAZ"

"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresinin 5 mi, 7 yıl mı olduğu" yönündeki tartışmaların hatırlatılması üzerine Hüseyin Çelik şunları söyledi:

"TBMM seçilmiş bir cumhurbaşkanının görev süresini kısaltamaz. Böyle olursa, azil anlamına gelir. Mesela Sayın Başbakan 5 yıl için Cumhurbaşkanı seçildi. O zaman siyasi iktidar çıkar '3 yıl olsun' derse bu azil anlamına gelir. Bu konunun kanuni düzenlemeye ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum ama buna son noktayı koymak için önümüzdeki günlerde değişiklik yapılacak. O zaman Kılıçdaroğlu'na da Bahçeli'ye de malzeme kalmayacak."