Erdoğan, Trabzon'daki olaya tepkili

Başbakan Erdoğan, Trabzon'da yaşanan olayları değerlendirdi. Konuyla ilgili Erdoğan, "Halkın hassas olduğu noktalara dikkat edilmesi gerektiğini" vurguladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "halkın hassasiyetinin çok önemli olduğunu" vurgulayarak, "herkesin halkın bu hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak tavrını belirlemesi gerektiğini" belirtti. Erdoğan, Papa 2. Jean Paul'ün cenaze törenine katılmak üzere Roma'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Trabzon'da dün meydana gelen olaylara da değindi. Erdoğan, şunları söyledi: "Tabii ki halkımızın hassasiyeti çok ama çok önemlidir. Halkımızın bu hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak herkes tavrını belirlemelidir. Ve halkımızın milli hassasiyetlerine dokunulduğu zaman şüphesiz ki bunun tepkisi farklı olacaktır. Ancak bunu da lütfen kimse istismar etmesin. Yüce milletimin sağduyusu ve basiretinin her türlü art niyeti sükunetle ve kardeşlik hukukunu zedelemeden bertaraf etmeye muktedir olduğundan eminim. Devletimizin ve milletimizin zaaf içinde olacağını kimse aklından geçirmesin, bunu özellikle vurgulamak istiyorum." Erdoğan, bir gazetecinin "bunları bir planın gereği gibi görüp görmediğine" ilişkin sorusu üzerine, "bunları bir planın gereği gibi görmenin yanlış olacağını, böyle bir değerlendirme içine girmeyi yanlış bulduğunu" ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu: "Bu ülkede geçmişten bugüne bir değerlendirmeye aldığımız zaman tabii ülkemiz anarşi, terör dönemlerini görmüş ve bunların bedellerini farklı ödeyerek gelmiştir. Türkiye, artık bunlara karşı da çok ciddi tecrübeleri, devletiyle milletiyle kazanmıştır. Dolayısıyla bu tür planlı hareketlerin içine girecek olanlar, karşısında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bulur. Ve bizler, iktidarıyla muhalefetiyle, bu tür olumsuzlukların her zaman karşısındayız. Bundan sonra da karşısında oluruz. Bu tür eylemlere girenler, bunu kendilerine göre planlı hareket içerisinde yapabilirler. Bunu genellemeye kalkarsak, o zaman ülkemizde bloklaşma meydana gelir ki buna müsaade etmemiz mümkün değildir. Bunu da sürekli olarak gündemde tutmak yanlış olur."