BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  POLİTİKA

Erdoğan topu CHPye attı

Malvarlığını açıklamayan Başbakan Erdoğan ana muhalefet partisi CHP'ye yüklendi.

Abone ol

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada medya ve muhalefete sert eleştiriler yer aldı. Konuşmasına Kıbrıs'taki gelişmelerle ilgili başlayan Erdoğan, "Türkiye dış politikadaki merkezi konumunu her geçen gün biraz daha güçlendiriyor" dedi.

Kıbrıs konusunda Papadopulos ile CHP Genel Başkanı Baykal'ın aynı dili konuştuğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye'deki değişimi yaşamamakta ısrar edenler var" dedi.

HESABI MİLLETE VERİRİZ

"Ak Parti'nin hesabı sadece millete verir" diyen Başbakan Erdoğan sözlerinin çarpıtıldığını belirtek konuşmasını şöyle sürdürdü:

Benim cumartesi günü 'Medeniyetler ve Kadın' başlıklı konuşmamın ardından medyaya yaptığım bir açıklama var. Medya bu konuşmamı yok zannederek saptırmıştır. Ben buradaki açıklamamda partinin mal varlığı konusunda Salı günü yapacağım grup konuşmasında açıklayacağım dedim. Partilerin mal varlığı konusunda salı günü açıklama yapacağım dedim. Benim medyaya yaptığım açıklama, Anadolu Ajansı'na yaptığım açıklama bu.

HİÇBİR GİZLİLİĞİMİZ YOK

Mal varlığı ile ilgili tartışmalara değinen Başbakan, kendisinin cumartesi günü yaptığı konuşmanın medya tarafından yanlış aktarıldığını ileri sürdü. Kürsüden Anadolu Ajansı’nın konuyla ilgili haber metnini okuyan Erdoğan, “Ben partinin mal varlığı konusunda açıklama yapacağım dedim” diye konuştu. Partisinin mal varlığının açık ev şeffaf olduğunu söyleyen Erdoğan vatandaşların buna internet sitesinden rahatlıkla ulaşabileceklerini belirtti.

Erdoğan partisinin mal varlığıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Ak Parti’nin hesabında ne var ne yok internet sitemizde yer alıyor. Kimse bizimle yarışmasın. Çalışmamızı ağırlıklı olarak Hazine yardımıyla yürütüyoruz. Ak Parti siyasete vicdan kavramını geri getiren partidir. Ak Parti milletin parasını hırsızlardan, hortumculardan korumak için iktidardır. Bizim veremeyeceğimiz bir hesap yoktur. Ak Parti’nin alnı ak, vicdanı temizdir. Eğer birileri hesap verecekse yüksek enflasyonla, kısır çekişmelerle heba olan yılların hesabını vermelidir.”

‘MAL BEYANINDA GİZLİLİK ESASTIR’

Kişisel mal varlığıyla ilgili tartışmalara da değinen Erdoğan bu konuyla alakalı kanunu hatırlattı. Erdoğan, “Yasalarda mal bildirimiyle ilgili tüm yükümlülükleri yerine getiriyoruz. Ben ve arkadaşlarım kanunlar neyi gerektiriyorsa harfiyen uyduk, uyuyoruz” dedi. Mal beyanıyla ilgili yasaları ayrıntılarıyla anlatan Erdoğan, mal beyanında gizlilik esası olduğunu ileri sürdü.

Biz Hazine'den aldığımız yardımın Türkiye'de tek örneğiyiz. Bu yardımın yüzde 30'unu il teşkilatlarına aktarıyoruz ve onlara diyoruz ki, 'siz de bu paranın yüzde 30'unu ilçe teşkilatlarınıza akarın'... Biz bu konuda ilkiz. AK Parti, milletin kaynaklarını hırsızlardan, haramzadelerden, arsızlardan korumak için iktidardır. Bunu böyle değerlendirin. Bizim veremeyeceğimiz hesabımız yoktur...

BİZİM VİCDANIMIZ TEMİZ

Ak partinin alnı ak vicdanı temizdir. Birileri kamuoyuna hesap verecekse, ülkenin yıllar yılı, kriz, darboğaz, suistimal, yüksek enflasyon ve kısır siyasetlerle tarumar edilmiş tablonun hesabını versinler. Biz şeffaflıktan yana olduğumuzu değişik vesilelerle ifade etmekle yetinmiyor, parti ve hükümet programında bu şeffaflığı her alanda ifade ediyoruz.

BU KANUNLARI BİZ YAPMADIK

Gerek parlamenterler olarak bizden, gerek parti kurucularından lyasalarda malvarlığıyla ilgili olarak bildirimlerini yerine getirmişizdir. Hukuk devletinin öngördüğü ilkeler neyse, kanunlar neyi gerektiriyorsa harfiyyen uyduk ve uyuyoruz. Bakınız, sizlere biraz sonra kanun maddemlerini okuyacağım. Ve Anayasa'nın amir hükmü gereğince hazırlanmış olan kanun maddelerini okuyacağım. Bu kanun maddelerine göre hazırlanmış olan ilkeler var. Kimler bu ülkede mal beyanında bulunma mecburiyetindedir, nereye yaparlar, hangi esasa göre yaparlar, bunları açıklayacağım. Bu kanunları da AK Parti iktidarı yapmamıştır.

AHLAK VE EDEP DIŞINA ÇIKTILAR

Sayın Baykal da bu kanunla bildirimi yahpmıştır, diğer liderlerle bu kanunla yapmıştır. Ahlakın ve edebin çizgisini aşarak politika yapan densizler de mal bildirimlerini bu kanunla yapmışlardır. Ahlak Bunu söylemek zorundayım. Benim şahsımla ilgili ahlak dışı ifadeler kullanabilirsiniz. Ama bu ülkenin Başbakanı ile ilgili böyle konuşamazsınız. Buna hakkınız yok. Herşeyin bir edebi ve adabı vardır. Baykal'ın grup başkanına bu uyarıyı yapması gerekir. Bunu ister istemez söylemek durumundayım.

Bu düşüncelere yataklık yapan medyaya sesleniyorum: Bunlarla hiçbir şey kazanamazsınız, kaybedersiniz. Bu ülkede gerilim değil, tam aksine bir barış var...

GEREKEN ÜSLUPLA CEVAP VERİRİZ

Bunlara hangi dille cevap vermek gerekirse onu da biliyoruz. Bunu çok iyi bilsinler... Herkese aynı üslupla cevap veririz, bunu da bilsinler...

Anayasa'yla mal bildirimi şartlarını okuyan Erdoğan, 'Kanunun 20. maddesi gereğince ancak soruşturma ve koğuşturma yetkili mercilerine bu açıklamanın yapılmasına imkan tanır' dedi. Erdoğan şöyle devam etti:

Kimlerin ne zaman nereye mal bildiriminde bulunacağı açık ve seçiktir. Bunların hiçbir AK Parti döneminde çıkarılmış ne bir yasa ne de anayasa maddesidir. Şu anda ben malvarlığını açıklıyorum diyenler, hepsi de bunlar hazırlanırken bu işlerin içinde bulunanlardır. Biz gereken tarihte gereken mercilere yasalarda belirtilen çerçevelerde mal bildirimimizi bildirdik. Bu sorumluluk siyasetçilerin yanısıra kamu görevlilerin, TSK mensuplarının, üniversite kadrolarının, gazete patronlarının, gazete yazarlarının, dernek yöneticilerinin omuzlarınadır. Her işin bir yolu, bir yöntemi ve bir üslubu bulunmalıdır.

SİYASETİ ZEDELETMEYİZ

Akıl ve sağduyu içerisinde herkesle her türlü girişim tartışırız. Biz bunlardan kaçmıyoruz. Sonuna kadar varız.Bunu yaparken siyaset ve siyasetçiyi diğer kurumlardan ayırmamalıyız. Biz her türlü şeffaflığı tartışmaya hazırız. Bizim itirazımız gerekli gereksiz her zaman siyaset kurumunun tartışma haline getirilmesi. Biz siyasetin itibarını korumaya özen göstereceğiz. Keza dokunulmazlıkların kaldırılmasına düşdüğümüz şerh de aynı mahiyettedir. Bütün dokunulmazlıklar kaldırılacaksa biz buna 'evet' diyoruz. Ama sadece siyasetin dokunulmazlığı kaldırılacaksa bu hem siyasetin hem de ülkenin itibarını zedeleyecektir. Bunu da iyi niyetli bir talep olarak göremeyiz. Bu konuda samimi iseler biz programımızda yer aldığı şekilde bütün kamu kurumlarını kapsayacak şekilde bu şeffaflaşmaya hazırız. Siyaseti ucuz polemiklere malzeme olmaktan kurtaralım.

ÇAMUR MEYDANINDA GÜREŞMEYİZ

Biz siyasetin toplum nazarında önemli bir kurum olması gerektiğine inanıyoruz. Siyasetle milletin arasının açılmasına göz yummayacağız. Bu bizim siyasetçiler olarak bu ülkeye karşı sorumluluğumuzdur. Kimseyle siyasetin itibarına gölge düşerecek bir çamur güreşi içerisine girecek değiliz. Biz ancak er meydanında güreşiriz. O er meydanının yeri de sine-i millettir. Milletin yüreğidir, vicdanıdır, zamanı ve mevsimi geldiğinde sandıktır. Benim inisiyatif alanımda hiç kimsenin millete ait lokmaya ait lokmaya uzanmazsına asla izin vermek yoktur.

DÜNYADA BANKA SAHİBİ TEK PARTİ CHP

Milletimiz kimin ne yaptığını, ülkeye ne verdiğini gayet iyi biliyor. Milletimiz dünyanın banka sahibi tek partisinin bu ülkede acaba faaliyet gösterdiğini biliyor mu? Şimdi ben buradan duyurmak istiyorum: Dünyada banka sahibi olan tek parti vardır o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Bunu halkımızın bilmesi lazım.

İŞTE ATATÜRK'ÜN VASİYETİ

Benim elimde Atatürk'ün kendi el yazısıyla vasiyetnamesi var. Bu vasiyetnamesinde ne diyor, bunu da iyi izlesinler. Bunun üzerinde iyi hesap yapsınlar. Şu anda vasiyetin içerisinde yer alanlardan birinin kızı, evlatlığı bize mektup yazdı. Niye biliyor musunuz, CHP'den aldığı olumsuz cevap nedeniyle. Atatürk diyor ki, malik oluduğum bütün nakit ve hisse senetlerimle Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul taşınır taşınmaz mallarını CHP'ye gelecekteki şartlarda terk ve vasiyet ediyorum... Nedir bu miras...

1) Nakit ve hisse senetleri şimdiki gibi İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır...

2) Her senedeki nemadan yaşadıkları müddetçe Makbule, Afet, Sabiha Gökçen, Ülkü'ye, Rükiye, Nebile'ye belli miktarlarda para verilecektir.

3) Sabiha Gökçen'e bir ev de alınabilecek, ayrıca para verilecek

4) Makbule yaşadığı müddetçe Çankaya'daki ev emrinde kalacak.

5) İsmet İnönü'nün çocuklarına tahsil yardım yapılacak

6) Her sene nemadan Türk Tarih ve Türk Dil Kurumları'na tahsis edilecektir. Şu anda CHP bu iki kuruma para ödememekte ısrarlıdır. Mahkeme kurumların lehine karar verdiği halde CHP ödenmemesi noktasında ısrarlıdır. Bu Atatürk'ün vasiyetinin CHP tarafından nasıl yerine getirildiğinin belgesidir.

CHP BUNLARI NEDEN AÇIKLAMIYOR?

Mahkemeyle ilgili netice enteresandır. Bu nema hesabıyla ilgili 26 Ocak 2006 Türk Tarih Kurumu'na vermedikleri 111 trilyon 208 milyar Türk lirasıdır. Herhalde medya bunu kayıtlarına düşer. Enteresan olan şu: Bu kadar güçlü, banka sahibi olmuş tek siyasi parti olarak CHP'nin çıkıp da malvarlığıyla ilgili tartışmaların içine girmesini anlamak mümkün değil. Bunları neden açıklamadın bugüne kadar. Ama bunu milletimize tek tek anlatacağız. Bu suistimallerin ucunun nereye dayandığını millete anlatmamız gerekiyor.

Bir de bakıyorsunuz başka şeyler çıkıyor ortaya. Benim kasam, sponsorum kaynağım kardeşimdir, amcamdır, teyzemin oğludur, yeğenimdir diyenler var. Bunun adı da mal bildirimi oluyor. Böyle mal bildirimi var mı yahu? Bu işleri bırakalım Türkiye'nin meselelerine yoğunlaşalım. Kaybedecek zamanımız yok.