Erdoğan ABD ile yapılan görüşmelerin hangi noktalarda tıkandığını ve tezkere konusunda gelinen durumu açıkladı.
Abone olAK Parti Genel Başkanı Erdoğan parti grubundan hiçbir şüphesi olmadığını kendisi gibi kişilerin de kendi açılarından savaşı istemediğini ancak ülke menfaatleri söz konusu göndeme geldiğinde daha farklı düşünmek gerektiğini belirtti. Erdoğan " Bireysel düşüncelerin yerine milletvekillerinin Türkiye'nin ali menfaatleri doğrultusunda karar vereceklerini umuyorum." dedi. Türkiye'nin savaşa katılmaması durumunda ortaya çıkacak durumu da değerlendiren Erdoğan " Savaşa katılmaz isek Türkiye'ye turist gelmez. Savaş bölgesindeki bir ülkeyi hiç bir turist tercih etmez. Bunun yanında geçmişte ABD'ye karşı koymakla yaşanmış bir yığın sıkıntılı dönemlerimiz oldu. Halkımızın bilmesi gereken bir başka konu da Türkiye bu yıl içinde 73 milyar dolar dış borç ödemesi var. Ekonomin bir risk alması durumunda sonucu kestirmek mümkün değildir. Bu borcu da bizim hükümetimiz yapmamıştır." dedi. Türkiye ile ABD arasındaki pazarlıkların at pazarlığına benzetilmesinin çok çirkin olduğunu anlatan Erdoğan, " Türkiye hiçbir zaman böyle bir çirkin tavrın içinde yer almamıştır. Biz Türkiye'nin bölgede ortaya çıkacak bir savaş durumunda yaşayacağı krizin hesabını çıkarmaya çalıştık. Bir savaş durumunda borsamız, yatırımcımız bundan nasıl etkilenir hesabı ilgili birimler tarafından yapıldı. Biz parasal pazarlığın içinde olmadık. Ancak Türkiye'de bir puanlık bir faiz artışının yıllık maliyeti bir katrilyona geliyor. Bunun bilinmesi gerekiyor." dedi. AK Parti hükümetinin daha yüz günlük bir hükümet olmasına karşın geçmişten gelen yığınlarca sorunu kucağında bulduğunu söyleyen Erdoğan, Türkiye bu işten en az zararla nasıl sıyrılabilir ve bu işten nasıl faydalanıp bir sıçrama yapabilir onun hesabı içinde olduğunu belirtti. ABD ile görüşmelerin bu kadar uzun sürmesinin temel nedeninin de bu hassasiyetten kaynaklandığını anlatan Erdoğan " Biz bir kriz yönetim içindeyiz ve bu dönemi en ideal şekilde atlatmamız lazım. Göreve geleli yüz gün olmasına rağmen, AB, Kıbrıs, İMF ve çalışan ve emeklilerin durumu ve zorunlu tasarruf gibi gecikmiş sorunlarla uğraşmak zorunda kaldık. Bu güne kadar geçici bir bütçe ile işi yürüttük şimdi genel bütçeyi meclise sevkedip belli bir planda yürümeye başlayacağız." şeklinde konuştu. Türkiye'nin ABD karşısında rakam konusuna girmediğini anlatan Erdoğan konuşmasına devamla şunları söyledi " Türkiye dayatmalara evet deseydi bu iş Aralık ayında biterdi. Ben Aralık'ın 11'inde ABD ziyaretim esnasında benden bir hafta içinde kendilerine gerekli yardımı yapmalarını isktemişlerdi. Ama biz taahhütte bulunmadık. Atılacak adımların bir yere bağlanması ve sözle olmayacağını söyledik. Bunun için öncelikle ekonomik, siyasi ve askeri konularda bir mutabakata varılması gerektiğini ortaya koyduk. ABD ile görüşmelerde en fazla da ekonomik konularda görüşmelerimiz uzun sürdü. Görüşmeler birkaç kez kesilme noktasına gelmesine rağmen istenilen noktada sonuçlandı." ABD ile görüşmelerde Başkan Bush'un Türkiye'ye şantaj yaptığı iddialarına katılmadğını söyleyen Erdoğan "Ben arkadaşlardan böyle birşey duymadım. Ama biz görüşmelere gitmeden önce dünyada var olan güçleri de biliyorduk. Bugün herkes ABD içindeki Yunan, Ermeni ve Yahudi lobilerinin önemini ve etkisini biliyor. O ülkeye giden herkes bu lobilerle kontaklar kurar." dedi. Görüşmelerde ABD'nin bir art niyet peşinde olup olmadığını bilmediğini söyleyen Erdoğan bu konuda şunları söyledi "Ancak işin maliyetini azaltmak için b öyle bir yol izlemek istemiş olabalir, ama biz ABD'nin gücü oranında olaya yaklaşmasını beklemiştim. Askeri ve ekonomik süreç ne olur bu gelecekte belli olacak. Ama yazılan çizilen şeyler geçmişteki uygulamalara bakılarak konuşullduğu için biz de ABD'ye 91 de bizi yalnız koyduklarını ve o dönemde büyük tahribat yaşardığılmızı, bugün hala bu kayıbın sıkıntıları çekildiğini ilettik. Onlar da haklısınız dediler." "Biz ABD dedi diye tezkereyi meclise getirmek yerine Hükümetin hesabı ve ülkenin menfaatleri ne ise onu yapmak yoluna gittik."diyen Erdoğan bunu yapmaktaki amaçlarının ABD'ye karşı koymak değil kendi ülke menfaatlerinin gözetilmesi olduğunu söyledi. Irak'ta bulunacak yabancı askerin 62 bin olacağını bu askerin tamamen Amerikan olacağını bunun içinde başka ülkenin askeri bulunmayacağını söyleyen Erdoğan "Amerikan asekerin iki katı da Türk askeri Irak'ta olacaktır. Ancak Türk askeri sadece tampon bölge değil hep AbD askerinin sürekli gerisinde kalacaktır." dedi. Kürtlerin Türkiye'yi Irak'ta istemedikleri yönünüdeki açıklamalara da dğinen Erdoğan "Son gelişmeleri ben anlamış değilim. Bu konuda detay bilgiye de sahip değilm. Daha önceleri Türkiye'nin oradaki konumundan huzur duyduklarını ve bizi orda istediklerin söylüyorlardı, şimdi karşı olduklarını açıklamışlar. Bunun nedeni hakkında birşey diyemem. Bizim burdaki temel hesabımız Irak'ta toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesidir biz orada bir başka devletin kurulmasını istemiyoruz. Gelecek neyi getirir, nasıl gelişmeler olur o konuda birşey diyemem. Orada Arap Kürt ve Türkmenlerin asli unsur olarak kabulü meselesi var o konuda da siyasi olarak ortak mutabakata varıldığını biliyorum. Orada Türkmen soydaşlarımızın zarar görmemesi için Türkiye'nin orada bulunması isteği başlangıçtan beri savunulan ve kararlaştırılan bir konudur. Kürtlerin silahlandırılması konusunda da hassasiyetimiz sürüyor" dedi.