Yüksek Öğretim Kurumu Başkanlık koltuğunu görev süresi dolan Kemal Gürüz’den devralan Erdoğan Teziç, türban konusundaki kesin ifadelerle ortaya koydu.
Abone olYÖK Başkanı Prof. Erdoğan Teziç, başörtüsünün inanç, türbanın da siyasal bir simge olduğunu, duruşmaya türbanla girilemeyeceğini belirtti Yeni YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, başörtüsü ve türban arasındaki çizgiyi kesin olarak belirlemek gerektiğini belirterek; başörtüsünün inanç, türbanın da siyasal bir simge olduğunu söyledi. CNN Türk'te yayınlanan 'Soru - Cevap' programına katılan Teziç, Yavuz Baydar'ın 'kamusal alan ve başörtüsü sorunu, özel ve kamusal alan kavramlarının sınırları' konusundaki sorularını yanıtladı. Teziç, Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin duruşma salonuna türbanla girilmemesi konusundaki kararı hakkında şöyle konuştu: 'TUTUKLAMA BİLE OLABİLİR' 'Bir şeyi gözden kaçırmamak lazım. Duruşma salonuna sanık olarak giren kişi, aynı zamanda avukat. Hukukçu olması dolayısıyla, bütün bu yargı süreçlerinde verilen kararları bilen bir kişi. 'Ne amaçla oraya girdi' sorusunu şimdilik kenara koyalım. Ama bunları bilerek girdi. Yargıç uyardı. Bu uyarı üzerine de duruşma salonundan çıktı. Hemen savunma hakkı üzerindeki değerlendirmelere başladı.' Yargıtay daire başkanlarının, 'Yüksek mahkemelerin kararlarında belirtilen ilkeler çerçevesinde, usul kanununun kendisine verdiği yetkiyi kullanmıştır' sözlerini de hatırlatan Teziç şunları söyledi: 'Anayasa Mahkemesi'nin, Danıştay'ın türbanla ilgili olarak vermiş olduğu kararları hatırlattılar. Düzeni bozmaya yönelik bir tutum, bir davranış olursa başkan mahkeme heyetiyle görüşerek, bu kimsenin tutuklanmasına karar verebilir.' Hastaneye gelen bir kişinin inancına kimsenin müdahale edemeyeceğini de kaydeden Teziç, sözlerini şöyle sürdürdü: 'SAĞLIK KURALLARINA UYULUR' 'Ama ameliyathaneye girerken, sağlık kurallarına uyar. Tanık başörtülüyse burada ayıralım, türbanla geliyorsa, siyasi simgeyle geliyorsa, yargıç genelgeler çerçevesinde, 'Buradaki kimliğinizi bana yansıtmadan tanıklık yapacaksınız' der. Çünkü bugün hukuk düzenimizde Anayasa Mahkemesinin kararlarıyla oluşan bir laik düzen çerçevesi vardır. Bu, cumhurbaşkanı başta olmak üzere herkesi bağlar. Mahkemeleri de bağlar. Yargıç istese de aksine davranamaz.' Teziç, 'Tanık türbanı çıkarmazsa?' sorusunu da, 'Hayır, zorla çıkarılamaz, eğer direniyorsa, salonun düzenini bozma gibi bir gayretin içine giriyorsa, o zaman yaptırımları kullanır. Ama tanık, 'Hayır ben tanıklık yapmayacağım bu şekilde' derse, yapılacak bir şey yoktur. Hizmet görenler bakımından da kurumların iç bünyesinde getirdiği düzenlemeler vardır. Bireyler ona uymak zorundadır' karşılığını verdi.