Erdoğan tatlı sert konuştu

Başbakan Erdoğan beklenen açıklamayı yaptı. Başbuğ ile görüşmesinin ardından belgeyle ilgili çarpıcı mesajlar verdi.

İNTERNETHABER

-Millet iradesini yok sayan her türlü girişim karşılarında milletimize ve onun temsilcilerini bulacaktır.

-İddialar açıklığa kavuşturulmalıdır ve gereken bir an önce yapılmalıdır. Bunu ortada bırakamayız, takipçisi olacağız.

-Hiç kimse böyle bir cüret, sorumsuzluk ve sapkınlık içinde olamaz, olmamalıdır.

Bu sözler Erdoğan'a ait. İlker Başbuğ ile 1.5 saat görüşen Erdoğan ayağının tozuyla parti grubunda net ve kararlı mesajlar verdi. Başbuğ'a sahip çıktı, askeri direkt rahatsız edici dil kullanmaktan kaçındı ama Meclis iradesini de herşeyin üstünde tuttu.

TSK'nın dünkü açıklamalarını olumlu buldu, ama olayın bir ön önce açığa çıkarılmasını da istedi. Parti olarak suç duyurusunda bulunacaklarını açıklayan Erdoğan, iddiaları her iki türlü 'vahim' olarak niteledi. Erdoğan'ın eleştirilerinden muhalefet de nasibini aldı.

ÜLKEYE BEDEL ÖDETMEK KİMSENİN HADDİ DEĞİL

AK Parti'yi milletimiz kurmuştur. Sadece kendisine gönül verenlerin değil bu ülkede yaşayan 71.5 milyon insanın ortak ideallerini savunanların partisidir. Demokrasilerde hükümetleri millet kurar ve millet görevden alır. Milletin tercihleriyle oluşmuş TBMM’nin önünde hiçbir güç merci yoktur ve olamaz da. Millet iradesini yok sayan her türlü girişim karşılarında milletimize ve onun temsilcilerini bulacaktır.

DOĞRUYSA DAHA VAHİM

Ülkemizin milletimizin gelişimine yöneldi. Kaybeden hep Türkiye oldu, milletimiz oldu. Bu ülkenin itibarı ağırlığı zedelendi. Bizim üzerimize yüklenen ağır faturaları yeni nesillerin üzerine yüklemeye hiç kimsenin hakkı olmadığı gibi, haddi de olamaz. Önceki hafta bir gazete partimize yönelik gizli planlar yapıldığını iddia etti. Eğer bu iddialar gerçek dışıysa devletin kurumlarını karşı karşıya getirmek gibi niyetler taşıyorsa evet bu vahimdir. Eger doğruysa bu mesele daha da vahimdir.

HİÇ KİMSE SAPKINLIK İÇİNDE OLAMAZ

Doğrusu Genelkurmay, sorumlu ve duyarlı bir tavır sergilemiştir. Belgenin sahte ya da gerçek olduğunun anlaşılması için soruşturma talimatı vermişlerdir. Belgenin doğruluğu ispat edilirse sorumluların yargı makamları tarafından cezalandırılacağına ilişkin güvencemiz tamdır denmiştir. Herkese düşen araştırmanın sonuçlarını beklemektir. Her türlü provakasyon aynı oranda halkın tepkisisine mazhar olacaktır.  Hiç kimse böyle bir cüret, sorumsuzluk ve sapkınlık içinde olamaz, olmamalıdır.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ

Bu olayı kimse istismar ederek kurumları birbirine düşürme içine girmememelidir. Ülkemiz her türlü iddiayı açığa çıkarak kabiliyete sahiptir. Bu mesele sadece AK Parti'nin değil, bütün Türkiye'nin meselesidir. Bu iddialar karşısında sorumlu ve onurlu bir duruş sergilenmelidir. Bu mesele yalnızca AK Parti'nin değil, bütün Türkiye'nin ve en önemlisi de demokrasimizin ve hukuk devletinin meselesidir. İddialar açıklığa kavuşturulmalıdır ve gereken de bir an önce yapılmalıdır. Biz bu iddialarla ilgili parti olarak suç duyurusunu yapıyoruz. Suç duyurusunun ardından iddiaların takipçisi olacağız, bunu ortada bırakamayız

BİR AN ÖNCE NETİCEYE VARILMALI

Ama inanıyorum ki hem askeri, hem sivil yargı bir an önce neticeye varmalıdır. Diğer partiler net bir duruş sergilemese de AK Parti tek başına kalsa da demokrasiyi savunmak bizim vazifemizdir.

ALNIMIZ AK BAŞIMIZ DİK OLMALI

Biz gelecek nesillerin karşısına gençlerin çocukların yarın karşısına alnımız ak başımız dik bir şekilde çıkmak istiyoruz. Milletimizin karşısına sizin emanetini hakkımızla taşıdık demek istiyoruz. O yüzden bu tür iddiaların sonuna kadar takipçisiyiz. Bu tür iddiaların sonuç hangi yönde olursa olsun sonuna kadar takipçisi olacağız. Başta hukuki makamlar olmak üzere ilgili tüm tarafların sorumluluklarını yerine getireceğine inanıyorum."

ALEVİ AÇILIMIYLA İLGİLİ NELER DEDİ?

  


UMUT VERİCİ İLERLEMELER


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alevilerin sorunlarının ele alındığı çalıştayda ortak irade oluştuğunu belirterek, "Çok olumlu, son derece umut verici ilerlemeler kaydediyoruz." dedi.

AK Parti olarak bütün toplumsal kesimlere eşit mesafede durduklarının altını çizen Erdoğan, "Farklılıklarımızı, çeşitliliklerimizi zenginlik olarak görüyoruz. Hepsini aynı samimiyetle benimsiyor, sahipleniyoruz." diye konuştu. "Geçen hafta Alevi vatandaşlarımızın problemlerine bir hal çaresi bulmak maksadıyla bir dizi toplantıya başladık." diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bununla ilgili olarak ilgili bakanlığımız bir Alevi çalıştayı düzenledi. Bu toplantılar ülkemiz için, milletimiz için, toplumsal barışın tesisi için tarihi bir fırsattır. Son derece büyük bir imkandır. Bu tür toplantılar farklı kesimlerin, işin uzmanlarının, ilgili tarafların katılımıyla devam edecektir. Alevi kardeşlerimizin asırlardan bu yana bir kısım sorunlarına kalıcı, tatmin edici çözüm üretmek için elimizden geleni yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Biz hiçbir vatandaşımızın mağdur ve mahrum olarak görünmesini istemeyiz."

SİYASET ÜSTÜ ZEMİN

Erdoğan, konuyu siyaset üstü bir zeminde ele aldıklarına işaret etti. Alevi meselesini başından itibaren siyaset üstü bir zeminde ele aldık, bundan sonra süreci politize etmeden kuşatıcı ve kucaklayıcı bir yaklaşımla idame ettirmeye kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, diğer siyasi partilerden aynı yaklaşımı, aynı hassasiyeti beklediklerini dile getirdi. Erdoğan, "Elbette mesele siyaseten çözüme kavuşturulacak. Elbette siyasetçilerin çözüme katkısı olacaktır, olmalıdır. Ancak konuyu siyasetin limitleri, gündelik siyasetin beklentileri ekseninde tartışmaktan, popülist, fırsatçı, istismarcı yaklaşıma çekmekten özenle kaçınmalıyız." uyarısını yaptı.

Kimsenin buradan siyasi bir rant elde etmeye niyetlenmemesini isteyen Erdoğan, muhalefet partilerini şöyle uyardı:

BEN SİZDEN DAHA FAZLASINI VERİRİM ANLAYIŞI

"Kimse birden bire ben sizden daha fazlasını veririm anlayışı ile hareket etmemeli. Böyle bir yarışın içine girmemeli. Gerginlikten beslenmemeli. Böyle bir yola meyletmemelidir. Herkesin aklı selimle, sağduyuyla, sorumluluk şuruyla açıklamalar yapması, hareket etmesi lazımdır. Meseleyi popülist nazarla ele alanlar kalıcı çözümler yerine aceleci çözümlerle ilerde daha da büyük zararlara yol açabileceklerini unutmasınlar. Her şeyi yeniden ele almaya, her şeyi tartışmaya ihtiyacımız var. Bu toplumun eşit yurttaşları olarak her bir ferdimizin ülkemizin esenliği, birlik ve beraberliği için seferber olduğundan eminiz. Tarih boyunca olduğu gibi kırgınlıklar, ihmaller, göz ardı etmeler, gözden kaçırmalar, ön yargılar olduğunu kesinlikle biliyoruz. Önemli olan bütün bunların üstesinden gelebilecek samimi bir çabanın, samimi bir ortak iradenin oluşmuş olmasıdır. Biz hükümet olarak samimi çabanın, bu samimi gayretin içindeyiz. Çok olumlu, son derece umut verici ilerlemeler kaydediyoruz. Ama bunu rant aracı haline getirmek isteyenlere de kusura bakmasınlar fırsat vermek istemiyoruz. Herkesi tatmin edecek sonuçlara da yine hep birlikte ulaşacağız."