Konya'da Mevlana etkinliklerine katılan Başbakan Erdoğan kendisinin ve partisinin tahrik edildiğini iddia etti.
Abone olEşinin türbanını Cumhurbaşkanlığı önünde engel olarak görenleri önceki gün Karaman’da, "Haremimize kadar girdiler ama biz sabrediyoruz" diye yanıtlayarak, "Önce haddini bil, kendi kendine çeki düzen ver, sen kendi haremine sahip çık" tepkisini veren Erdoğan, bu çıkışını önceki akşam Konya örgütüyle Rixos Oteli’nde yediği yemekte de şu sözlerle sürdürdü.
ÜLKEYİ GERMİYORUZ
Tansiyonu yükseltmek, kontrolümüzü kaybettirmek istiyorlar. Ancak biz bu oyunlara gelmeyeceğiz. Türk insanı iyi ve kötü niyetlileri ayırabilecek güce sahiptir. Türkiye’nin geleceğine kastetmek isteyenlere söyleyecek birkaç sözüm var. AKP ülkeyi geriyor diyenler var. AKP ve lideri bu ülkeyi germiyor. Şahsım ve partim başta olmak üzere bütün örgütümüzle her türlü gerilimlere karşı bir sabır tanesi halinde hareket ediyoruz, sabır taşı oluyoruz. Biz sabır taşıyız.
HAKARET EDİYORLAR
Bazı kişiler çok basit söylemlerle bize fatura kesmeye çalışıyor. ’Başbakan ya da siyasetçiler bu tür ağır eleştirilere tahammül etmek durumundadırlar’ diyorlar. Hakaret demiyorlar. Nedir bu ağır eleştiriler? ’Adam ol adam, küstah’ diyorlar. Kime diyorlar bunu? Ülkenin Başbakanı’na. Sonra da biz ’aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış’ deyince bunu hakaret sayıyorlar. Kime diyoruz bu sözleri erken seçimi durmadan gündeme getirenlere.
SADECE LAİKLİK Mİ?
Anayasa’nın değiştirilemez maddeleri var. İkinci maddedeki Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir, anlayışı budur. Ama Türkiye’de Anayasa’da geçtiği gibi sosyal ve hukuku konuşmazlar, yatarlar kalkarlar laik devlet derler. Türkiye Cumhuriyeti sadece laik değildir. Diğerlerini bir kenara koymayacaksın. Değiştirilemez ise bunların dördünü birden söyleyeceksin. Bunlardan biri diğerlerinden eksik kalamaz. Kalırsa Türkiye Cumhuriyeti devleti eksik kalır. Bunun dördü de birbirinin tamamlayıcısıdır. Aksi takdirde aksar. Biz bunları bir bütünün parçası olarak görüyoruz.