BIST 9.673
DOLAR 35,17
EURO 36,55
ALTIN 2.963,18
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan siyaset dersi verdi

Başbakan Erdoğan, AK Parti Ankara İl Başkanlığı Siyaset Akademisi'nin Mezuniyet Töreni'nde verdiği son derste, AK Parti'nin siyasete yeni bir soluk, getirdiğini ifade etti.

Abone ol

Erdoğan, şöyle konuştu: ''AK Parti siyasete kalite, seviye getirmiştir. Dün Meclis'te izlediniz. Dilleriyle konuşamayanların, el kol hareketleriyle nasıl konuştuklarını gördünüz. Yerlerinde duramayıp, kalkarak el kol hareketleriyle nasıl konuştuklarını gördünüz. Çünkü rahatsızlık var. Rahatsızlık belli yerlere vuruyor ve artık mızrak çuvala sığmıyor. AK Parti, milleti, temiz siyasetle millete hizmeti kutsal addeden bir siyaset anlayışıyla buluşturmuştur. İktidara gelirsen söylediklerimizle, bugün söylediklerimiz arasında hiçbir fark yoktur. Siyasette kalitenin bir bedeli vardır. AK Parti bu bedeli göze alarak siyaset sahnesine çıkmıştır. 3 Kasım seçimleri öncesinde hedeflerimizi tek tek ortaya koyduk. '3 yıl bize müsaade' dedik. '3 yıl sonra cebinizde bir şeylerin olmaya başlayacağınızı göreceksiniz' dedik. Adım gibi biliyorum, o bantları da zaman zaman *dinliyorum, muhasebemi yapıyorum.'' ''Türkiye'yi dış ve iç politikada, tarihine, misyonuna yaraşır bir ülke haline getireceğiz'' dediklerini ifade eden Erdoğan, 17 Aralık Kopenhag Zirvesi'ne kadar 15 ülkeyi dolaşacaklarını söylediklerini ve yasaklı olduğu için AK Parti Genel Başkanı olarak 14 ülkenin başbakanı ve devlet başbakanını ziyaret ettiğini kaydetti.Erdoğan, ''Anamuhalefet partisi, 'Hangi sıfatla gidiyor' dedi. Dünyada demokrasiye nasıl bakıldığını bilemeyecek kadar bunlar maalesef hala nasip alamamış'' dedi. Zirveye kadar parlamentonun iktidarıyla muhalefetiyle gece gündüz demeden çalıştığını anımsatan Erdoğan, ''Buradan CHP'ye tekrar teşekkür ediyorum. Biz, verilen desteğe hiçbir zaman nankörlük etmeyiz. El ele verdik ve 40 yıldır bu ülkede yapılamayanları 2 yıla sığdırdık. 17 Aralık'a geldik ve 3 Ekim'in onayını ldık'' dedi. Müzakere kararını almanın kolay bir şey olmadığını ifade eden Erdoğan, Ankara'da mütevazı bir şekilde gerçekleştirilen kutlamanın da yine muhalefet tarafından eleştirildiğini söyledi. Erdoğan, ''Bu heyecanı paylaşmak niye ağır olsun, sıkıntı olsun? Hala hazmedemiyorlar, son bütçe konuşmasında bile bunu gündeme getirdiler. Çekememek var ya. Siyasette kin, nefret denilen kavram var ya, onu ayaklarımızın altına aldık. Çünkü kinle, nefretle siyaset yapılmaz'' diye konuştu. ''SİYASETTE DE İLERİ TEKNOLOJİ KULLANACAĞIZ' Erdoğan, ''dik duracağız, ama asla dikleşmeyeceğiz'' ve ''ölçümüzü almadan kimse bize kıyafet dikmesin'' dediklerini ifade ederek, ancak bugüne kadar buna fırsat vermediklerini ve vermeyeceklerini kaydetti. Ortaya koydukları hedefleri 3 yıl içinde büyük oranda gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bazı hedeflerimizi tutturamadık. O da var. Onları da biz biliyoruz. Fakat, 5 yıllık hedeflerimizin içinde hamdolsun yüzde 75'ini yakaladık. Onları da telefi edeceğiz. Çünkü, maalesef şartlar sizin düşündüğünüz, planladığınız gibi yürümüyor. Bazen bakıyorsunuz ki burası yumuşak zemindir, ama pek de yumuşak zemin çıkmıyor. Öyle sert kayalık bir zemin çıkıyor ki o yolu yapmaktazorlanıyorsunuz. Ama er veya geç orayı aşacağız, onu da aşacağız.'' Gidiş geliş yolu yapmanın bile zor olduğu bir yerde duble yol yapmanın zorluklarından bahseden Erdoğan, ''İşte bunları aşmak için ileri teknolojileri kullanıyoruz. İnşallah siyasette de ileri teknolojileri kullanacağız'' dedi. Başbakan Erdoğan, çeşitli yatırımların borç gerçekleşmelerinde faiz oranlarının kimi zaman son 10 yılların, kimi zaman cumhuriyet tarihinin rekorlarının kırıldığını, iç borçlanmada faizlerin düştüğünü ifade ederek, bunun istikrarla sağlandığını kaydetti. ''İNSAN ÜZÜLÜYOR'' Erdoğan, Türkiye'nin birçok alanda şantiyeye çevrildiğini, geçen hafta Kahramanmaraş'ta göreve geldiklerinde yüzde 25'i bitirilen Afşin-Elbistan B Termik Santrali'nin açılışını gerçekleştirdiğini belirterek, şunları söyledi: ''Bu yatırım 1 milyar 950 milyon dolar. Türkiye'de kullanılan enerjinin yüzde 6.5'ini buradan temin ediyoruz. Şimdi iki tane daha yapacağız aynısından ki enerjinin yüzde 25'ini oradan temin edeceğiz. Fakat, hiç duymadınız. Niye? Çünkü bunlar Türkiye'de önemli değil. Amane yazık ki yazılı medyamızda en insaflı gören kenarda, köşede gördü. Bunlar, ülkenin aslında heyecanını, motivasyonunu artıracak yatırımlar. Burada net olarak çalışan vatandaşımın sayısı 950. En düşüğü meslek lisesi mezunu. En direkt olarak sayı 30 bini buluyor. Ama maalesef, yer almıyor. İnsan buna ister istemez üzülüyor. Biz siyaseti şöyle anlıyoruz; (At denize balık bilmezse halik bilir).'' Vatandaşın, belediye başkanı, vali, kaymakama değil, bunların vatandaşın ayağına gitmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, hiçbir dönemde görülmemiş bir sosyal politikanın halkla paylaşıldığını kaydetti. Erdoğan, öncelikle seçilmişlerin sorumluluğunun daha fazla olduğunu belirterek, ''Yapmayacaksa niye geldi? Niye oyunu istedi? Herkes yapacak'' dedi. Erdoğan, haciz kıskacından kurtarılan çiftçiye ve esnafa verilen banka kredi faiz oranlarını düşürdüklerini, kullandırılan kredilerin 2 katrilyona ulaştığını anlattı. ''ÖZGÜRLÜKLER ANLAM KAZANDI'' Demokratikleşme ve insan hakları alanlarında da önemli adımlar atıldığını ifade eden Erdoğan, ''3 Kasım öncesinde özgürlüklerden dolayı cezaevlerinde yatanları düşünün. Şimdi onlardan kalan var mı? Yok. Peki. Bizim dönemimizde acaba kesinleşmiş mahkumiyeti olan kaç kişi gösterebilirsiniz? Özgürlükler, bizim iktidarımızla bu ülkede anlam kazanmıştır'' diye konuştu. Bazı medya gruplarının, savcılığa yapılan şikayetlerin neticesini görmeden ''yaygara kopardığını'' ifade eden Erdoğan, ''O da işlerine gelenlerde. Gelmeyende yapmıyorlar. Sabır, mabır yok. Şikayet anında iş başlıyor. Burada da ideolojik saplantıların hala kaybolmadığını görüyoruz. Türkiye'nin bunlardan kurtulması lazım. Türkiye, bir özgürlükler ülkesi'' dedi. MEDENİYETLER İTTİFAKI ''Dünyada neler oluyor, ülkemi nasıl etkiler. Bunu her zaman gündeminizde tutmalısınız'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz medeniyetler ittifakının içinde niye varız? Bunun için varız. Dünyada ne oluyor? Acaba bir medeniyetler çatışması mı olacak, medeniyetler ittifakı mı olacak? Türkiye olarak biz medeniyetler ittifakına ne katabiliriz. Son günlerde, dönemde olan olaylar, bugünün olayı değildir. Basit bir karikatür olayı mı? Olay aslında bir İslam-Hıristiyan dünyası çatışması da değildir. Olay sadece peygamberimiz üzerinden İslamı tezyif etmektir. Yapılan olay budur. Buna karşı da gerekli cevaplar verilmiştir. Ama biz onların beklediği tuzağa düşmemeliyiz. O yakıp yıkmaktır. Açık söylüyorum, cuma namazlarındaki istismarlara biz düşmemeliyiz, bizim gençliğimiz düşmemeli. Yapacaksan, şehirlerin miting meydanları bellidir, ne söyleyeceksen orada söylersin. Senin en doğal hakkındır. Ve bu bugünün olayı değil. 4 ay önce yapılmış bir karikatür, bugün niye gündeme geliyor. Sıkıntı burada. 4 ay önce bunu o ülkenin başbakanıyla konuştuk ve kendisine anlattık. Dedik ki 'bakın bundan medeniyetler ittifakı zarar görür.' Aynı gün, Roj TV meselesi oldu. Onda da maalesef ısrarlı davrandı, 'İfade özgürlüğü'... Öyle ifade özgürlüğü olmaz. Hakaretin özgürlük olduğunu kim söyledi. O gün orada o yanlış düzeltilmiş olsaydı, bugünlere gelinmezdi. Temenni ederiz ki Medeniyetler İttifakı çalışmalarımız olumlu netice versin.'' Erdoğan, daha sonra akademiden mezun olan 190 öğrenciye sertifikalarını verdi.