BIST 10.487
DOLAR 32,86
EURO 35,13
ALTIN 2.427,66
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan sivil kuruluşları iğneledi

Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Erdoğan sivil toplum örgütlerini eleştirdi. Erdoğan, bazı kişileri bu örgütleri kullanmakla suçladı.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tüm kurumların, siyaset kurumuna bundan önce yaptığı eleştirileri kendine de yöneltmesi gerektiğini belirterek, ''Siyaset kurumu dışındaki kurumlar da kendilerini check etsin. Onlar da o makam ve mevkileri rant kapısı olarak kullandılar, kullanmaya devam ediyorlar'' dedi. Başbakan Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) Hilton Oteli'nde gerçekleştirilen Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Hükümet'in ihracatçılara yönelik aldığı ekonomik tedbirler hakkında bilgi verdi. Hükümet'in işbaşına gelmesinden bu yana geçen 20 aylık süre sonunda Türkiye'nin siyasette ve ekonomide arzulanan istikrar ortamını yakaladığını belirten Erdoğan, ciddi bir atılım dönemine girildiğini söyledi. ''Kronikleşen krizlerden istikrara doğru atılan bu hızlı adımların temelinde AK Parti'nin milletimizle bütünleşmesi yatmaktadır'' diyen Erdoğan, ''Başka Türkiye yok'' prensibiyle hareket ettiklerini kaydetti. Bu prensip doğrultusunda icraatların hayata geçirildiğini vurgulayan Erdoğan, temel prensiplerinin siyasi istikrar ile ekonomik istikrarın, demokrasiyle refahın birbirinden ayrı ele alınamayacağı olduğunu kaydetti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz siyasetin merkezine toplumu ve toplumun taleplerini koyduk. Siyaseti menfaat dağıtan bir kurum olmaktan çıkararak, bu ülkenin insanlarını daha özgür ve daha huzurlu kılmanın gereğine inandık. Güven sıralamasında son sıralarda yer alan siyaset, yapılan son kamuoyu araştırmalarında ilk sıralara doğru tırmanıyor gözüküyor. Ülkemizde siyasetin dışında kalan tüm kurumlar... Siyaset şu anda kendini check ediyor. Tüm kurumların, siyaset kurumuna bundan önce yapmış olduğu eleştiriyi kendisine de yapması gerekir. Ne tür eleştiriler yapılıyordu; makama gelen çörekleniyordu, bir daha oradan ayrılmıyordu, 'siyaset rant kapısıdır' diyorlardı. Şimdi ben buradan sesleniyorum: Siyaset kurumu dışındaki kurumlar da kendilerini check etsin. Onlar da bulundukları makamları, mevkileri kolay kolay bırakmadıkları gibi maalesef o makam ve mevkileri rant kapısı olarak kullandılar, kullanmaya devam ediyorlar. Bunları tasvip etmemiz mümkün değil.'' ''GÜÇLÜ DEVLET İÇİN GÜÇLÜ TOPLUM'' Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Kamu kaynaklarının kontrolü ve dağıtımı esasında işleyen, zenginleşmenin kaynağı gibi görünen devlet ve siyaset tarzını ortadan kaldırmak için yapısal bir değişim hamlesine giriştik. Bu değişim hamlemizin gayesi, piyasa kurallarına göre işleyen özerk bir ekonomik alan tesis etmektir. Çünkü biz devletin güçlü olması için önce güçlü bir toplumun var olması gerektiğine inanıyoruz. Toplumun güçlenmesi için siyaset kurumuna düşen görev düşünceden teşebbüse bütün düşünceleri genişletmek ve hayata geçirmektir. Toplumun potansiyelini hayata geçirmek için, hür, müreffeh, güçlü bir toplum için biz üzerimize düşeni yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.'' 7 Erdoğan, Türkiye'nin kamu yönetimi reformu, il özel idareleri, belediyeler yasa tasarıları gibi yasal bir değişim içerisinde olduğunu anımsatarak, ''Ülkemizde öyle bir muhalefet mantığı var ki, bu muhalefet mantığı içerisinde maalesef bir yasanın çıkarılmaması için elden ne geliyorsa bunun yapılması var. 'Ben bu yasaya nasıl katkıda bulunurum da ideal olanı çıkartırım' gayreti içinde değiller'' diye konuştu. Muhalefetin bu yasa tasarılarına katkısı olup olmadığını, bizzat takip ettiğini dile getiren Erdoğan, ''Zihniyet, anlayış; işlememek ve işletmemek üzerine kurulduğunda zaman kayıbı yaşanıyor'' dedi. ''Ben muhalefeti, beyaza siyah, siyaha beyaz demek olarak kabul etmiyorum'' diyen Erdoğan, en büyük değerin zaman olduğuna ve bu zamanın kaybedilmemesi gerektiğine işaret etti. Bu çerçevede yürütülen 20 aylık icraat sonucunda Türkiye'nin büyüyen, gelişen, uluslararası camiada itibarı teslim edilen bir ülke konumuna yükseldiğini vurgulayan Erdoğan, son dönemdeki makro ekonomik göstergelerin istikrarlı ve sağlıklı gidişi en iyi şekilde ortaya koyduğunu ifade etti. 2004 yılının ilk çeyreğindeki büyüme rakamlarının çok ümit verici olduğunu kaydeden Erdoğan, yıl sonu için belirlenen yüzde 5 büyüme hedefinin rahatlıkla aşılabileceğini söylemenin gerçekçi bir değerlendirme olacağını dile getirdi. ''TEFE ve TÜFE'de bir kere daha eksi enflasyonu gördük. Enflasyonda önümüzdeki aylarda dönem dönem artışlar olabilir'' diyen Erdoğan, yıl sonu için belirlenen yüzde 12 hedefinin çok daha mümkün göründüğünü anlattı. ''YENİ LİRA VE KURUŞA ŞİMDİDEN HAZIRLANIN'' Enflasyonla mücadelede Hükümet'in elde ettiği başarının bir sonucu olarak, Yeni Türk Lirası'nın 1 Ocak 2005 tarihinde tedavüle gireceğini anımsatan Erdoğan, ''Özel sektörümüz ve vatandaşımız kendilerini Yeni Lira ve Yeni Kuruş'a şimdiden hazırlasınlar'' diye konuştu. Şubat 2001 krizinden sonra ihracatın Türkiye'nin büyümesi ve kalkınması açısından taşıdığı önemin daha iyi anlaşıldığını kaydeden Erdoğan, bu nedenle Hükümet'in ihracat konusuna özel bir önem verdiğini ifade etti. Başbakan Erdoğan, ihracatçıları bir kez daha tebrik ettiğini ifade ederek, ''Kriz dönemlerindeki o dik duruşunuz olmasaydı, Türkiye bir Arjantin, bir Brezilya olabilirdi. O dönemlerde dünyayı dolaştınız ve ihracatımızı devam ettirdiniz'' diye konuştu. 2003 yılının ihracat bakımından parlak bir yıl olduğuna dikkati çeken Erdoğan, 2004 ihracat rakamlarının da 2003'e oranla daha parlak göründüğünü söyledi. İhracat rakamları göz önünde tutulduğunda ekonomik programda yıl sonu için öngörülen 51.5 milyar dolarlık ihracat hedefinin kolaylıkla aşılabileceğini anlatan Erdoğan, yıl sonunda 60 milyar dolar gibi rekor bir seviyenin yakalanabileceğine de işaret etti.